Haftalardır süren açlık grevlerinde sağlık sorunlarının baş gösterdiğine dikkat çeken Tutsak Yakını ve Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi aktivisti Cahit Demirkıran, uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunarak, “Tutsakların talepleri karşılanmayacak talepler değil. Bu nedenle herhangi bir ölüm yaşamadan bu durumun bir an önce son bulması için harekete geçilmeli” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, cezaevlerinde tutsaklar üzerinde yürütülen baskı politikaları ve Kürdistan’da tırmandırılan savaş politikalarının ortadan kaldırılması için Şakran başta olmak üzere birçok cezaevinde onlarca tutsağın katılımıyla açlık grevi başlatıldı.

Cezaevlerinde haftalardır süren açlık grevlerinden kaynaklı endişeli olduklarını aktaran Tutsak Yakını ve Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Aktivisti Cahit Demirkıran, “Özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra AKP iktidarı Kürdistan’da yeni savaş politikalarını devreye soktu. 1 Kasım seçimlerinde ise tek başına iktidar olup, MHP’yi de yanına alarak söz konusu savaşı daha da derinleştirdi. Bu doğrultuda Sayın Öcalan üzerindeki tecridi ağırlaştırıldı -ki sizin de bildiğiniz gibi 5 Nisan 2014’ten bu yana Sayın Öcalan ile bir kere görüşüldü o da aralarında siyasetçi, aydın ve sanatçıların da bulunduğu bir grubun Amed’de başlattığı açlık grevini sonlandırmak içindi- belediyelere kayyum atandı, milletvekilleri tutuklandı, Kürtlere ait tüm dernekler kapatıldı. Dışarıda bunlar yaşanırken cezaevlerinden de baskı ve hak ihlalleri haberleri gelmeye başladı. Hasta tutsakların tedavileri yapılmadı, serbest bırakılması ve dışarıda tedavi görmesi gereken hasta tutsaklar bırakılmadı. Keyfi sürgünler arttı. Televizyon, gazete ve kitap haklarının yanı sıra mahkumlara sunulan sosyal alan faaliyetleri de kısıtlandı. Yakınlarını görmeye giden tutsak ailelerine çıplak arama dayatıldı. İşte tüm bu hak ihlallerinin sona ermesi ve Sayın Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecridin sona ermesi için Şakran Cezaevindeki tutsaklar başta olmak üzere birçok cezaevinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri başlatıldı” dedi.

‘AÇLIK GREVLERİ NEDENİYLE İŞKENCE VE BASKI DAHA DA ARTTI’

Haftalardır süren açlık grevleri sırasında cezaevi yönetiminin tutsakları caydırmak ve sindirmek amacıyla tehdit ettiğine dikkat çeken Demirkıran, şunları söyledi: “Şakran’da 33 arkadaşın sürdürdüğü grev bugün 47. gününde, Sincan cezaevinde 7 kadın arkadaşın grevi 39. gününde, Edirne cezaevinde 16 arkadaşın açlık grevi bugün 37. Gününde, yine Van T Tipi’nde ise 8 arkadaşın açlık grevi bugün 26. gününde. Süresiz grevlerin yanı sıra bu greve destek olmak amacıyla 15 Mart’tan beri bütün cezaevlerinde de dönüşümlü grevler başlatıldı. Açlık grevleriyle birlikte tutsaklar üzerindeki baskılar da artmaya başladı. Özellikle Şakran cezaevinde cezaevi yönetimi ‘Hadi şimdi aileleriniz gelsin sizi kurtarsın, 12 Eylül’de Esat Oktay’ın yapamadığını burada biz size yapacağız’ tarzında tehditler söz konusu. Tehditler dışında keyfi aramalar, arama adı altında gece yarısı tutsakları soyup soğuk betonda bekletmek gibi işkence yöntemleri de kullanılmaya başlandı. İşte bu nedenle halkımızı bir an önce duyarlılığa ve zindanların direnişini sahiplenmeye davet ediyorum.”

SAĞLIK SORUNLARI YAŞANIYOR

Açlık grevlerindeki tutsaklarda sağlık sorunlarının baş gösterdiğini söyleyen Demirkıran, “Tutsakların 40 günden sonraki grevlerinde sağlık sorunları ve ciddi kilo kayıpları yaşanıyor. Şu an tutuklulara B1 vitamini verilmesi gerekiyor; ancak koşullardan kaynaklı verilip verilmediğini bilmiyoruz. Verilmemesi durumunda tutsaklarda hafıza kaybına neden olacak ciddi sağlık sorunları ortaya çıkacaktır. Bu nedenle buradan CHP’ye, uluslararası komisyonlara ve kendini insan hakları savunucusu olarak nitelendiren herkese çağrımız tutsaklar için bir an önce harekete geçmeleridir. Tutsakların talepleri karşılanmayacak talepler değil! Bu nedenle herhangi bir ölüm yaşamadan bu durumun bir an önce sona ermesi için harekete geçilmelidir” dedi.

SİYASİ LİDERLER DAHİ AÇLIK GREVİNDE

Yaşananlar karşısında hükümetin yeterli cevap olmaması ve HDP milletvekillerinin verdiği önergeler karşısında sessiz kalması nedeniyle HDP ve DBP genel başkanlarının da mesaj göndererek açlık grevine destek olacaklarını bildirdiğini hatırlatan Demirkıran, “Siyasi liderlerin dahi açlık grevine başladığı bir ortamdan söz ediyoruz. Bu nedenle daha fazla ölüm yaşanmaması için uluslararası kurumları duruma müdahil olmaya davet ediyoruz” dedi.