HPG gerillası Mehmet Kıran (Kurtay Faraşin) için kurulan taziyeyi ziyaret eden BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Kürt gençlerinin siyasete inanmadıkları için dağa çıktığını ve eline silah aldığını belirterek, "Bunu durdurmanın yolu demokratik siyasetin önünü açmaktır. Hükümetin bu süreçte gençlere vereceği mesaj, 'Dağlara çıkmana, eline silah almana gerek yok. Gel şehirde siyaset yap. Partide çalışabilirsin, gösteri yapabilirsin, düşüncelerini özgürce ifade edebilirsin' olmalıdır" dedi.

Amed’in Pîran (Dicle) ilçesi kırsalında böbrek yetmezliği nedeniyle yaşamını yitiren ve önceki gün Merdin'in Dêrika Çiyayê Mazî (Derik) ilçesinde toprağa verilen HPG gerillası Mehmet Kıran (Kurtay Faraşin) için, Kale Mahallesi'nde açılan taziyeye ziyaretler devam ediyor. Taziyeyi BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve beraberindeki heyet de ziyaret etti. Ziyarette konuşan Demirtaş, akan kanı durdurmak için çaba sarf edilen bir dönemde bir genci daha toprağa vermekten duydukları üzüntüyü dile getirerek, 30 yıldır yaşanan savaşta en ağır bedeli gençlerin ödediğini söyledi. Demirtaş, "Öyle gençler var ki halen mezar yerleri dahi belli değil. Onların bir mezarları dahi bulunmamaktadır. Ama en büyük bedeli yine onlar ödedi. Bu nedenle gençlerimize minnet borçluyuz" dedi.

Bu topraklara barışı getirmenin kolay olmadığını, gerçek ve kalıcı bir barışın gelebilmesi için ciddi anlamda emek ve çabanın sarf edilmesi gerektiğinin altını çizen Demirtaş, şöyle devam etti: "Bizler kendi topraklarımızda insanca yaşamak istiyoruz. Bizler onur, şeref, haysiyet, dil, inanç ve kültürümüzle yaşamak isterken; neredeyse 150 yıldır bizlere sadece faşizmin ve baskının bu topraklarda egemenliğini gösterdiler. 150 yıldır biz topraklarımızda, anavatanımızda özgür, onurluca yaşayabilmek için mücadele ediyoruz."

‘SÜREÇ TEK TARAFLI ÇABA İLE İLERLEMEZ’

AKP hükümeti ve devletin Kürtlerle resmi bir görüşme ve müzakere yürüttüğünü söyleyen Demirtaş, "Sayın Öcalan'la İmralı'da, bizimle Ankara'da ve bizim üzerimizden KCK ile Kürt halkıyla bir müzakere sürdürülüyor. Bunun kalıcı bir barışa dönüşmesi için biz de çaba sarf ediyoruz. Halkımız da duyarlı. Ancak bu süreç tek taraflı çabayla, tek taraflı mücadeleyle gerçekleşmiyor. Hükümete de bunu iyi anlatmamız lazım. Bu süreçte Kürt halkı hükümetin adım atması için her alanda ayaktadır. 'Hükümet adım at' sloganıyla partililerimiz ve halkımız 7'den 70'e ayaktaysa, bu AKP hükümetine sorumluluklarını hatırlatmak içindir. Nedir bu sorumluluk? Kürtler savaş istemiyor. Kürtler bakın barış için fedakarlık yapıp, çaba sarf ediyor. PKK gerillaları sınırların dışına çıkıyor. Sayın Öcalan ateşkes istedi. Ateşkes yapıldı. Kürtler şimdi barış gerçekleşsin diye dikkatli ve sabırlı davranıyor. Hükümetin de artık tüm bunlara karşı adım atması gerekiyor. Siyasetin önünü açması gerekiyor. Halen binlerce siyasetçi ve seçilmiş cezaevinde bulunuyor. Bu arkadaşlarımız insanlık suçu işledikleri için mi cezaevinde? Hayır. Onlar hükümet ve devletin baskı politikalarına direndikleri için cezaevindedir" diye konuştu.

'KÜRTLERİN HASSASİYETİNİ DİKKATE ALARAK BU SORUNU ÇÖZEBİLİRSİNİZ’

Kürt gençlerinin siyasete inanmadıkları için dağa çıktığını ve ellerine silah aldığını belirten Demirtaş, "Bunu durdurmanın yolu demokratik siyasetin önünü açmaktır. Hükümetin bu süreçte gençlere vereceği mesaj şu olmalı: ‘Dağlara çıkmana, eline silah almana gerek yok. Gel şehirde siyaset yap. Partide çalışabilirsin, gösteri yapabilirsin, düşüncelerini özgürce ifade edebilirsin. Tüm bunlar için tutuklanmayacaksın.' Şimdi bunları yapmazsan gençleri dağlardan nasıl indirebilirsin? Hükümetin adım atması gereken konular bunlardır" dedi. Kürt sorununun ancak Kürtlerin hassasiyetlerinin dikkate alınarak çözülebileceğini söyleyen Demirtaş, şunları vurguladı: "Kürdü ve onların hassasiyetlerini yok sayarak Kürt sorunu çözülmez. Yüzyıllardır zaten hep aynı şeyi yapıyorlar. Şimdi siz de aynı şeyi yaparsanız zaten bu sorunu çözemezsiniz. Ama bizler sabır ve inatla bu yolda ilerleyeceğiz. Çünkü bu süreci başlatan Sayın Başbakan değil, Sayın Öcalan'dır."

Konuşmanın ardından Demirtaş ve beraberindeki heyet taziye evinden ayrıldı.