Demirtaş, Erdoğan döneminin de biteceğine dikkati çekerek, tasfiye girişimine boyun eğmeyeceklerini belirtti. Çok sayıda milletvekilinin de "dokunulmazlıkların kaldırılması"na 'hayır' diyeceğini vurgulayan Demirtaş, "Türkiye umudunu asla kaybetmemelidir. Umut biziz" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partisinin haftalık olağan grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Toplantıya, HDP'ye destek olmak için İsveç Sol Parti Genel Başkanı Jonas Sjöstedt ile birlikte Türkiye'den birçok sivil toplum örgütü temsilcisi de katıldı.
Demirtaş, konuşmasının başında kayıp yakınlarının mücadelesini selamlayarak, "Kayıp yakınları tatmin olmadıkça onurlu barıştan söz edilemez" vurgusunda bulundu. Demirtaş, engellilerin sorunlarına da değindi.
Demirtaş, Amed'in Hani ilçesine bağlı Sarıkamış köyünde yaşanan patlamada yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı dilerken, patlamayı da kınadı.
'MUTABAKATA ÖCALAN VE PKK UYDU, ERDOĞAN UYMADI'
AKP/Saray'ın 'Çözüm Süreci'ni bitirmesi ve HDP'ye dönük tasfiye girişimine değinen Demirtaş, şöyle konuştu:
"Halka karşı bir darbenin bir parçası olarak geliştirilen bir süreçtir. 8 Haziran günü başlayan Saray darbesinin bir parçasıdır. İmralı görüşmeleri çok tartışıldı. İmralı'da ya da Dolmabahçe Mutabakatı'nda nasıl bir talep vardı ki Erdoğan bunu karşılamak istemedi ve masa devrildi... Bunu açıkladı mı? Hayır. Masayı devirmek için nasıl bir gerekçen vardı? Bu soruyu sormayan doğru cevabı bulamaz. Çünkü kendisinden istenen şey ülkenin bir parçası değildi. Ülkenin iç savaşa sürüklenmesi değildi. Sivil, çoğulcu ve demokratik bir anayasa karşılığında PKK'nin silahları bırakmasıydı.
Erdoğan'dan başka da bir şey istenmedi. Masanın neden devrildiği ne Saray ne de iktidar bugüne kadar açıklamadılar. İstedikleri tek şey dikta rejimine biat edecek bir anlayıştı. Buna ulaşamayacaklarını anladıklarında masayı devirdiler. Sayın Öcalan ve PKK, mutabakata uydular, 'silah bırakmaya hazırız" dediler. Ama tek adam olamayacak diye masa devrildiyse bu adamdan hesap sorulmayacak mı? Türkiye'de tek bir cesur gazeteci 'Masayı neden devirdiniz?' diye sormayacak mı bu adama. Her gün bu kadar şehit edebiyatı yapıp, kendi dikta rejimlerini inşa ederken bunlar, bu soruyu kimse bunlara sormayacak mı? Biz sorduk. Darbeyi kaldırmak için sorduk. Bugün dokunulmazlığın tartışmasının nedeni budur. Çünkü darbe sürecini durduran yegâne güç biz olduk. Erdoğan'ın arzu ettiği Sarayı da inşa ettiği günlerde biz dimdik durduk ve direndik. Tek adam diktasına 'hayır' diyeceğiz dedik. Bunun için mücadele ettik. İşte HDP'lilerin hedef tahtasına konulmasının nedeni budur."
'ERDOĞAN DÖNEMİ BİTECEK'
Demirtaş, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için "Dokunulmazlıklarımızı kaldırmak isteyen ideolojik bir davası olan biri değil. Uzmanlık alanı rant üretmek ve rant dağıtmaktır. Bu şekilde etrafında yalaka sınıfı oluşturmayı başarmış bir kasaba politikacısıdır" ifadelerini kullandı.
Demirtaş, şöyle devam etti: "Bu adam Türkiye'nin gelecek yüz yılını tek başına belirlemek istiyor. Bugüne kadar tek bir fikir ortaya sürememiştir. 14 yıldır kendisine ait orjinal tek bir cümlesi yoktur. AKP kurulduğunda ortak bir akıl tarafından yönetiliyordu. Bu onları dinliyordu. 14 yıldır AKP adına ortaya konulmuş hiçbir fikir ve proje bu zatta ait değildir. Toplumsal bir sistem inşa edebilecek kapasitesi yoktur. Dolayısıyla bir rejim kurabilecek potansiyeli yoktur. Bir Erdoğan döneminden bahsedebiliriz. Erdoğan'dan sonra bir Erdoğan dönemi yoktur. Kalıcı bir sistem inşa edebilecek bir insan değildir. Erdoğan'ın siyasi hayatı bittiği anda Erdoğan dönemi de bitecektir. Geride sadece açtığı yaralar, oluşturduğu hasarlar kalacaktır. Böyle bir zatın siyasi kariyerinin bittiğine dair en ufak bir işaret alsınlar, çevresindeki asalak böcekler öyle bir kaçışacak ki... Ayağı bir tökezlesin gemiyi en başta bunlar terk edecekler. Şu konuşmam tarihe not düşsün. Diyecekler ki, 'Erdoğan gelmiş geçmiş en despot liderdi' diyecekler. Şu bol maaş alanlar var ya. Bu yalaka tayfasından daha fazla Erdoğan'a saldıran kimseyi bulamayacaksınız. Hepimizin önünde koşacaklar. Sizden ricam o gün geldiğinde, o alçakları asla affetmeyin. Bugün dokunulmazlıklarımızı tartışanlar yarın ne hale geleceklerini görecekler."
Demirtaş, Erdoğan'ın AKP'nin kurulduğu günden bu yana etrafındakileri tasfiye ettiğini belirterek, "Ama böyle giderse yalnız kalacak, çünkü etrafında ondan başka akılsız yok. Devrik cübbesiz, başbakan Ahmet hoca var ya ona dahi tahammül edemedi. En son ilkokulda müsamerede başbakan olmuş. Ne bilsin ilk ve son müsameresi olacaktı. O günkü başbakanlığı bugünkünden daha hakikiymiş. Onu bile hain ettiler" dedi.
'ONLAR GİBİ ARKADAŞLARIMIZI, HALKIMIZI SATMAYIZ'
Demirtaş, şunları da kaydetti: "Bizi seçenlere asla ihanet etmedik. Bizi seçenler nasıl cesursa onlara layık olmaya çalıştık. Bundan dolayı dokunulmazlıklarımız kaldırılacaksa bundan onur duyarız. Parlamento iradesi gelip geçici değildir. Biz halkın iradesini savunuyoruz. Halkın temsilcilerinin şahsında o iradeyi savunuyoruz. Koltuklara meftun değiliz. Onlar gibi oturduğumuz koltuk için değerlerimizi, arkadaşlarımızı, halkımızı satacak kadar alçalmış bir siyasetçiler değiliz."
Demirtaş, çok sayıda milletvekilinin parlamentoyu itibarsızlaştırma operasyonuna "Hayır" diyeceğinden emin olduğunu söylerken, "Türkiye umudunu asla kaybetmemelidir. Umut biziz. Bütün bu barbalığa karşı en sağlam duruşu gösterenler sizlersiniz. Böylesi bir umut varken, karamsar olmaya gerek yoktur. Bir psikolojik hareket yürütmek istiyorlar. Böyle bir ortamda erken bir seçim ya da referandumla dikta rejimini anayasaya kapı açmak istiyorlar" diye belirtti.
YÜKSEK'İN TUTUKLANMASINA TEPKİ
DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in tutuklanmasına da tepki gösteren Demirtaş, "Tutuklama adına bir şey bulamıyorlar. Sadece konuşmalarının gerekçe gösteriyorlar. Emir yukardan gelmiş yapmak zorundalar. Böylesine bir yüzsüzlükle siyasi operasyonlar karşı karşıya kaldık" dedi. Demirtaş, son bir yıl içerisinde yüzlerce HDP ve DBP'li yöneticinin tutuklandığı hatırlattı.
'BOYUN EĞECEK DEĞİLİZ; GURUR DUYUYORUZ'
Demirtaş, konuşmasının sonunda da şu mesajları verdi: "Dokunulmazlık zırhına bürünerek, siyaset yapmadık. Hiç hapis yatmamış, belki de en az bedel ödemiş biri olarak bu grupla gurur duyarım. Biz son derece doğru bir iş yaptık. HDP'yi bu ülkenin kalıcı ana akımı haline getirdik. Partimizi bu şekilde kişilere bağlı inşa etmedik. İstikrarlı bir şekilde büyüyen ana muhalefet akımı var. Bu akımı durduramayacaklar. Erdoğan'dan geriye acı hatırlardan başka bir şey kalmayacak ama biz gitsek içeriye dahi dışarıda çok daha güçlü bir HDP olacaktır. Ucuz kasaba politikacısı dokunulmazlığımızın kaldırılmasını istedi diye boyun eğecek değiliz. HDP Türkiye'nin geleceğinin partisidir."