Demirtaş: Eş başkanlar İmralı’ya gitmek zorundadır

Demirtaş: Eş başkanlar İmralı’ya gitmek zorundadır

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, diyalog sürecinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sayesinde geliştiğini belirterek ekledi: “İmralı’ya siyasi bir heyet gitmelidir. Özellikle eş başkanlar İmralı’ya gitmek zorunda. Sağlıklı bir müzakerenin başlaması için İmralı’da Sayın Öcalan’la görüşmek çok önemlidir.”

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İsviçre’nin Zürih kentinde düzenlenen halk toplantısına katıldı. Zürih Kürt Kültür Derneği’nde dün akşam düzenlenen, yüzlerce kişinin katıldığı halk toplantısın konuşan Demirtaş, diyalog ve müzakere süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 

Toplantıya katılanları selamlayarak konuşmasına başlayan Demirtaş, Avrupa’daki Kürtlerin ülkeleri ve dünyadaki gelişmeleri anı anına takip etmelerinin özgürlüğe susamış halk gerçekliğinin ifadesi olduğunu söyledi. Duyarlılık ve mücadelelerinin siyasetçiler olarak kendileri için büyük bir moral olduğunu söyleyen Demirtaş, “Torunlarımızın ve çocuklarımızın özgür bir gelecekte yaşamlarını sürdürmeleri için bu tarihi sürecin mücadelesini yürütüyor ve sonuçlarını elde etme, demokratik zaferimizin arifesindeyiz” dedi. 

Halk olarak son 100 yılı hep ezilerek geçirdiklerini belirten Demirtaş, “Şüphesiz her yerde halklar ezilmektedir. Ama Kürtler kadar hor görülen ve ezilen ve soykırımla baş başa kalan bir halk yoktu. Ama dağlarda, ovalarda yürüyen Kürt halkı şunu gösterdi ki artık Kürtler yenilemez. Ve öyle bir yenilmezlik duygusu geliştirdi ki; artık Kürtler bir halk iradesi olarak ortaya çıkmış ve artık Ortadoğu da söz sahibi olmuştur” diye konuştu. 

Kürt halkının özgürlük mücadelesinin Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan’ın sayesinde tüm dünyada tartışıldığına dikkat çeken Demirtaş, bunun ödenen büyük bedeller sonucu olduğunu söyledi. Demirtaş, “Bu güne kadar çok ağır bedeller veren halkımız ulusal bilince katkı sunuyor ve ortaya koyduğumuz mücadelemizin ağırlığını taşıyarak özgürlüğüne kavuşmanın mücadelesini her gün kararlılıkla sürdürüyor” dedi.

Kürdistan’ın dört parçasında ulusal bilinç ve birliğinin yaratıldığını kaydeden Demirtaş, “Kürtler artık zafere yakındır” dedi.

Konuşmasının devamında, İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Türk devleti arasındaki görüşmelere değinen Selahattin Demirtaş, AKP hükümeti ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın diyalog ve müzakere anlayışını sert bir dille eleştirdi. 

“AKP hükümetini temsil eden Başbakan Erdoğan, oluşturulan masanın her iki tarafında da kendisi oturup muhatap olmak istiyor. Yani hem Kürtleri temsilen hem de devleti temsilen masada oturmak istiyor. Ben Kürtlerden çok oy aldım deyip ben oturacağım diyorsa biz neyiz burada?”

BDP Eş Genel başkanı Demirtaş, İmralı’ya siyasi bir heyetin gitmesi gerektiğini belirterek, “Özellikle de eş başkanlar İmralı’ya gitmek zorundadır. İmralı ile görüşmeler olmadıkça bu süreç gelişmeyecektir. Sağlıklı bir müzakerenin başlaması için İmralı’da Sayın Öcalan’la görüşmek çok önemlidir. Sonuç almak için bu halkın öncü güçlerine ve siyasetçilerine destek amaçlı sürekli sağlıklı bir tartışma sürdürülmelidir” dedi.

Diyalog ve müzakere masasının kolay oluşturulmadığını söyleyen Demirtaş, “Bu başlatılan süreç Sayın Öcalan’ın başlattığı bir süreçtir. Bu Kürt halkının ödediği bedellerin sonucudur. Bu müzakereler işkenceye rağmen tutuklamalara rağmen çatışmalarda hayatını kaybeden gençlerimizin direnişiyle ve en son anlaşıldığı gibi açlık grevleriyle elde edilmiştir. Bu kolay olmadı. Son 1,5 yıldır görkemli bir direniş sergilendi. En son anladılar ki, Kürtler olmadan Ortadoğu da bir düzelme bir çözüm söz konusu olamaz” dedi. 

Bugün güney ve batı Kürdistan’ın kendini yönetme ve kenti haklarını temsil etme gücünü elde ettiğini, Kuzey Kürdistan’da ise halkın mücadele ve önderliğine sahip çıkarak direniş gücünü ortaya koyduğunu belirten Demirtaş, dünyanın dört bir yanında Kürtlerin özgürlüğü haykırdığını söyledi. 

“Bu halkın direnişi bu halkın cesareti ve bu halkın fedakarlığı kazanacak” diyen Demitaş, faşist dayatmalara karşı ezilen tüm kesimleri birlik olma, mücadeleyi daha da büyütme çağrısında bulundu.