Demirtaş'tan 'dış provokasyon' uyarısı
Demirtaş'tan 'dış provokasyon' uyarısı
Demirtaş'tan 'dış provokasyon' uyarısı
Diyarbakır'da Yenişehir Belediyesi'nin hizmet çalışması ile ilgili yapılan etkinliğe katılan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "PKK ile devlet, iki taraf da çatışmasızlığın oluşması için irade ortaya koydular. Bu nedenle iç provokasyonların, süreci baltalayacak tehlikenin olmadığını düşünüyorum. Eğer dış güçlerin provokasyonları olmasa bu süreç olumlu bir şekilde devam edecektir" dedi. Demirtaş, geri çekilme sürecinde Hakkari'deki kontrol noktalarının kaldırılması ve mayınların temizlenmesini istedi.
Yenişehir Belediyesinin mahalle sütatüsüne kavuşan birçok köy ve mahallesinde park, spor tesisleri, kanalizyasyon, asfalt, parke taşları, kanalizasyon, çöp ve su tesisleri ile ilgili yapılan çalışmalar belediye binası önünde düzenlenen etkinlikle halkla paylaşıldı. Etkinliğe, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Yenişehir Belediye Başkanı Selim Kurbanoğlu, BDP il, ilçe yöneticileri, KADEP, Engelliler Derneği ve HDK yöneticileri katıldı. Burada ilk olarak konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Selim Kurbanoğlu, "Her tişt ji bo we" sloganı ile Yenişehir'e bağlı tüm mahallelere hizmet götürdüklerini ve hizmetlerine devam edeceklerini ifade ederek, halk ile sağlanan dayanışma ile kentin hiçbir sorununun kalmayacağını söyledi. Kurbanoğlu'nun ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, yerel yönetimlerde katılımcı anlayışı getireceklerini ifade ederek, "21. yüzyılda halkın yaşamını kolaylaştıran ve kentleri yaşanır duruma getirmesi yerel yönetimlerin asli görevleridir. Bizim yerel yönetimler anlayışımız demokratik, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü paradigması ekseninde olması nedeniyle BDP'nin anlayışında temel fark budur. Yerel yönetimlerde karar alma ve toplumu sürece katma perspektifiyle genç ve kadınların aktif rol oynaması gerekmektedir. Bin yıllık geleneğin yerine demokratik katılımcı işleyişin hayat bulması için büyük emek ve çaba göstermek gerekiyor. Sadece seçilenlerin vereceği kararla demokratik işleyiş gerçekleşemez, onun için diyoruz ki Anayasa değişikliği de halkın yasaları değiştirmesi ve işlevleştirmesi gerekmektedir" dedi.
Kent yönetiminin halk tarafından seçilmişlere devredilmesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, bunun adının da Demokratik Özerklik olduğuna dikkat çekti. Demirtaş, şöyle devam etti: "Yerel yönetimlerde halk tarafından seçilen belediye başkanı vardır. Bir de devletin atadığı vali ile kaymakam vardır. Birisi seçilmiş ve halkın içinden çıkan birisidir. Diğeri kentin doku, ruhu ve siyasetiyle denk düşmeyen vali ve kaymakam, hazineden kendisine gönderilen parayı bankada tutup kenti hizmetten mahrum bırakmaktadır. Çünkü onun siyaseti ve görüşleri kentin görüşleriyle zıt olmaktadır. Onun için bizler diyoruz; artık atama usulü değil eğer kaymakam ve valilere ihtiyaç varsa halk tarafından seçilmelidir. Bu da demokrasinin gereğidir. Birileri özellikle Demokratik Özerklik ismini duyunca çıldırıyor. Fakat tek formül Demokratik Özerklik olacaktır."
HAKKARİ'DEKİ KONTROL NOKTALARI KALDIRILSIN
Gerillanın geri çekilme sürecini de değerlendiren Demirtaş, Hakkari'de kurulan kontrol noktaların kaldırılması çağrısında bulunarak, "PKK silahlı mı çekilir, silahsız mı çekilir tartışmaları artık gündemden düşmüştür. Ancak yarın başlayacak geri çekilmenin coğrafik koşulları göz önünde bulundurduğumuzda 3-4 ay sürecektir. Halkımızın büyük bir hassasiyetle süreci takip ettiğini görmekteyiz. Barış sürecinin muhatabı olan hükümetin bir takım tedbirler aldığını bilmekteyiz. Hakkari'de geçen sene bu zamanda yoğunluklu her gün yaşanan çatışmalar yerine sakin bir hava olmasına rağmen hiçbir dönem kurulmayan bazı noktalarda arama noktaları kurulmuştur. OHAL uygulamalarını aratmayan bu uygulama açıkçası bizi düşündürmektedir. Diğer yandan geçen seneye nazaran polislerin ve askerlerin gözlerine baktığımızda bir rahatlama ve barış umudunu görebilmekteyiz. Çünkü savaşın içinde olan barışın değerini bilmektedir" diye konuştu.
KCK-YNK GÖRÜŞMESİ
KCK Konsey üyelerinin YNK yöneticileri ile yaptığı görüşmeyi de değerlendiren Demirtaş, şöyle konuştu: "PKK ile devlet, iki taraf da çatışmasızlığın oluşması için irade ortaya koydular. Bu nedenle iç provokasyonların, süreci baltalayacak tehlikenin olmadığını düşünüyorum. Eğer dış güçlerin provokasyonları olmasa bu süreç olumlu bir şekilde devam edecektir. 2 bin PKK'linin sınır dışına çıktığı söylentileri söz konusu değildir. Süreç yarın başlayacak ve bu nedenle KCK tarafı diğer Kürdistani partilerle çözüm sürecini resmi görüşmelerle yürütmektedir" dedi.
Yeni Anayasanın yapılması için desteklerinin süreceğini kaydeden Demirtaş, "Yeni Anayasa için 4 partinin uzlaşacağını düşünmüyorum. Çünkü çok uç fikir ve taleplerin olduğu görülmektedir. Fakat devam eden Anayasa Komisyonu halen çalışmalarını sürdürmekte. BDP olarak uzlaşma için kapımız açık olacaktır."
ZORUNLU ASKERLİK VE KORUCULUK KALDIRILMALI
Zorunlu askerliğin kaldırılması ve koruculuk sistemine son verilmesini isteyen Demirtaş, korucuların topluma entegre edilmesi gerektiğini söyledi. "Askerliğin kısıtlanması talebine katılmıyoruz. Gençler zorunlu askerlik değil, gönüllü temelde askerlik yapabilmelidir" diyen Demirtaş, "Bu nedenle biz parti olarak en demokratik hak olan vicdani ret hakkının tanınmasını istiyoruz. Bu olumlu süreç ile beraber böylesi demokratik adımın atılması da kaçınılmaz olacaktır. Köy korucuları 65 bin civarındadır. Barış süreci ile birlikte koruculuk sisteminin hiçbir anlamı kalmamıştır. Bu insanlar devlet tarafından mağdur edilmeden sosyal haklar tanınmalıdır. Korucular düşman ilan etmeyip topluma entegre edilmelidirler" ifadelerini kullandı.
MAYINLAR TEMİZLENMELİ
Barış süreci ile birlikte TSK ve KCK'ye mayınlarla ilgili çağrıda bulunan Demirtaş, mayınların olduğu alanların gösterilmesi gerektiğini kaydederek, "Kara mayınlarının temizlenmesi için imzalanan Ottowa Sözleşmesi'ne göre bu yıl temizlenmelidir. Bu nedenle gerek ordu gerekse de KCK bildiği kara mayınlarının yerlerini gösterip sivil toplum örgütleri tarafından temizlemelidir" dedi.
REHABİLİTASYONA İHTİYACI OLANLAR ANKARA VE MECLİS'TELER
Savaş nedeniyle Kürtlerin rehabilite edilmesi gerektiği yorumlarına tepki gösteren Demirtaş, hastalıklı kişiliklerin savaşta ısrar edenler olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: "Özellikle 30 yıldır yaşanan yoğunluklu savaş ortamında 'Kürt çocukları rehabilite edilsin' yorumlarını ret ediyorum. Kürt halkı ve çocukları büyük bedeller ödedi. Devam eden savaşın getirdiği işsizlik ve yoksulluk, toplum üzerinde derin yaralar açmış olsa da her zaman mantıklı bir şekilde barış ve çözümden yana mücadelesini bugüne kadar sürdürmüştür. Bence hastalıklı olan ve rehabiliteye ihtiyacı olan ve savaşta ısrar eden Ankara ve Meclis'te olanlardır" diye konuştu.
CHP VE MHP'NİN SAVAŞ ISRARI
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeyi içine sindiremediklerini söyleyen CHP ile MHP'ye çağrıda bulunan Demirtaş, şöyle konuştu: "Kürt halkı bunca verdiği bedellere rağmen kimseye kin gütmemiştir. Bugün barış sürecine samimi bir şekilde yüzde 99 destek sunmaktadır. Bu da Kürt halkının erdemliliğidir. Zaten bizim derdimiz intikam peşinde olma değil. Bizim derdimiz barış, özgürlük ve demokrasidir. Fakat barışı değil savaşta ısrar eden CHP ile MHP 'Öcalan ile görüşmeyi içimize sindirmiyoruz' diyorlar. Devlet Kürt sorununu Mandela ile mi konuşacak? Peki 30 yıldır savaşın bir tarafı olanlara karşı Meclis'te aldığınız evet kararı ile savaştınız, neden barışta içinize sinmiyor?"
Konuşmalarının ardında Yenişehir Belediyesi önünde bulunan yolda kurulan kurdele, Demirtaş, Kurbanoğlu ve kadınlar tarafından kesildi.