AKP’nin yeni anayasa konusunda kendi gizli gündemine göre hareket ettiðini belirten Demirtaş, “Başkanlık sistemi, Türkiye şartlarına uymayan, Türkiye’de AKP gibi bir yönetim anlayışı ile daha çok diktatörlük getirebilecek bir modeldir” dedi.
Cumhuriyet Gazetesi’ne konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP’nin tutuklu milletvekili sorununu çözmemek için “Murat Karayılan milletvekili olur” bahanesine sıðınmasını eleştirdi. Demirtaş, Başbakan Tayyip Erdoðan’ın “dil sürçmesi” olarak açıkladıðı “tek din” söyleminin ise “bilinçaltının yansıması” olduðunu söyledi.
BDP heyetinin ABD’ye yaptıðı ziyaret hakkında açıklamalar yapan Demirtaş, ABD ziyaretinin, Kürt sorunu konusunda AKP hükümetinin “tek yanlı” bilgilendirmeden kaynaklanan dezenformasyonu ortadan kaldırma konusunda kendileri açısından olumlu geçtiðini belirtti.
Anayasa konusunda AKP gizli bir gündemi olduðunu anlatan Demirtaş’ın açıklamaları şöyle:
‘’Anayasa çalışmaları konusunda 6-7 aydır talepler deðerlendiriliyor. Ama AKP, başkanlık sistemi ve kırmızı çizgiler dışında bir şey söylemiyor. Yeni anayasa ile ilgili hiç konuşmuyorlar, hiç renk vermiyorlar. Bu da insanda tedirginlik yaratıyor, kuşku yaratıyor. AKP’nin anayasa ile ilgili sürekli bir gizli gündemi var, gizli bir hesabı var. Tam yazmaya başlayacaðız, başkanlık tartışmasını ortaya atıyor. Bu anayasa başkanlık sistemi tartışmasına kurban edilecek anayasa mı? Türkiye’nin böyle bir gündemi yok, biz de başkanlık sistemini gündemimize almıyoruz. Kendisinin önerdiði başkanlık sistemi, Türkiye şartlarına uymayan, Türkiye’de AKP gibi bir yönetim anlayışı ile daha çok diktatörlük getirebilecek bir modeldir.
Tutuklu milletvekilleri konusunda AKP sözcüleri başta pozitif baktılar. Ama götürdüler patrona sordular, patronları ‘Bu iş olmaz’ dedi. Çünkü Başbakan ‘olur’ derse oluyor, ‘olmaz’ derse olmuyor. Kandil’i bahane ederek bu işten sıyırmaya, bir şekilde gündemi deðiştirerek kendilerini yine dışında tutmaya çalışıyorlar ama yanlış. Ne Kandil’e milletvekili yolu açılıyor ne de herhalde Kandil’in öyle bir hevesi vardır. Olsa o yasayı beklemezler, milletvekili olurlar. Kaldı ki bu konuda çözüm arayacaksan Kandil’dekilerin siyaset yapma hakkı olmayacak mı? Çözüm arayacaksan, bu insanlar peki sonsuza kadar daðda mı kalacaklar?
Bir ülkede tek dini savunmak kabul edilemez. Her ne kadar ‘dil sürçmesi’ dendiyse de aslında bilinçaltını yansıtıyor. Bunu ‘sözde’ düzeltmek yetmez, özde de düzeltmeli, yani anayasada düzeltmeli, tüm inançlar güvence altına alınmalı.
ANF NEWS AGENCY