Hakkari'ye gelen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP’deki Kürtlere de seslenerek, “Ben buradan açık çaðrı yapıyorum terk edin o partinin saflarını. Yeriniz orası deðil siz orada olduðunuz sürece bu zulüm durmuyor” dedi. Demirtaş ayrıca devletin Hakkari'de hiçbir meşruiyetinin olmadıðını söyledi.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, pazartesi günü aralarında DÝHA muhabiri Hamza Gündüz'ün de bulunduðu 16 kişinin gözaltına alınması nedeniyle, bugün sabah saatlerinde karayolu ile Hakkari’ye geldi. Demirtaş’a Hakkari Milletvekilleri Adil Kurt ve Esat Canan eşlik ederken, ilk önce trafik kazasında hayatını kaybeden Tanju Çelik’in Daðgöl Mahallesi’ndeki taziyesi ziyaret edildi.
GELÝN AKP’DEN ÝSTÝFA EDÝN
Daha sonra Bulvar Caddesi üzerinde bulunan BDP binasına geçen Demirtaş ve beraberindekiler, burada halkla bir araya geldi. Basın mensuplarına açıklamada bulunan, Demirtaş, AKP'nin Hakkari’deki kongresini polislerle yaptıðını belirtti. AKP’nin Kürt milletvekilleri ve il başkanlarından güç alarak halk üzerinde zulüm yapma cesareti bulduðunu belirten Demirtaş, AKP’de bulunan Kürt milletvekili ve il teşkilatlarında bulunanlara seslenerek, "AKP sizden cesaret alarak Roboski’de katliam yaptı. Gelin AKP’den istifa eden” diye konuştu.
HAKKARÝ, AKP’YÝ ÇILDIRTIYOR
"Siyasi soykırım operasyonlarının her gün devam ettiði bir dönemde Hakkari halkının, bu kadar bedel ödemiş bir kentin, bu kadar cesur bir duruş, siyasi irade sahibi olması bizim açımızdan, halk açısından bütün Kürdistan açısından büyük bir onurdur” diyen Demirtaş, “80-90 ve 2000'li yılarda AKP iktidarı döneminde de maalesef bedelin en aðırını en büyüðünü bizim coðrafyamız ödedi ve halen de en aðır bedeli ödemeye çalışıyor. Çünkü buranın duruşu Hakkari’nin verdiði mesaj Hakkari’nin siyasi kararlılıðı devleti ve AKP’yi çıldırtıyor” diye konuştu. Seçimde, referandumda, AKP kongrelerinde buna şahit olduklarını da belirten Demirtaş, “Bu tabloyu gördükleri zaman çıldırıyorlar. 80 ve 90 yıldır Türkleştirmeye çalıştıkları bir coðrafyanın bu kadar Kürdi ve Kürdistan’i kalmasından rahatsızlar. Fakat bu bir gerçek, çıldırsanız da çatlasanız da Hakkarililer Kürt ve Kürdistanlılar tavırlarından vazgeçmeyeceklerdir. Siz istediðiniz kadar kudurun, istediðiniz kadar çılgınlaşın, buranın bir tarihi gerçeði var. Yüzyıllardır bu halkın, dili, kültürü, inancı ve yaşam tarzı var; siz bunu deðiştirmeye çalıştıkça bu halk size karşı direnecek. Hakkari’nin verdiði karar budur” şeklinde konuştu.
DEVLET BURADA KARAKOLDAN ÝBARET
Hakkari’de devletin karakoldan ibaret olduðunu belirten Demirtaş, “Devlet Hakkari’de karakoldan ibarettir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Hakkari’deki varlıðı karakoldan ibarettir. Karakoldan ibaret kalmış bir devletin de zorbalıkla baskıyla ayakta kalan bir devletin de burada hiçbir meşruiyeti yoktur. Bunu artık herkesin görmesi gerek. Buradaki emniyetin, valilinin, komutanların bu gerçeði artık görmesi gerekir. Ankara’dan gönderdikleri her memur Hakkari’ye geldiðinde Ankara’nın devlet politikasının burada iflas ettiðini bizden daha iyi görüyor. Ama ısrarla bu halkı ezme, inkar etme politikasını sürdürüyor. Bakın işte daha dün 16 arkadaşımız suçsuz günahsız bir şekilde bir kez daha gözaltına alındı. Hakkari’nin ve Gever’in bütün gençleri cezaevlerinde, burada olanların da hiçbirinin işi yok ya cezaevine atarak cezalandırıyor, ya da işsiz yoksul bırakarak cezalandırarak teslim almaya çalışıyor. Ama devletin ortaya koyduðu bu politika, Kürt halkı açısından iflas etmiş, sonuç almayacak bir politikadır. Devlet burada bitmiştir” dedi.
AKP HAKKARÝ’DE POLÝSLERLE KONGRE YAPTI
Hafta sonu yapılan AKP Ýl Kongresi'ne de dikkat çeken Demirtaş, AKP’nin Hakkari’de polislerle kongre yaptıðını dile getirdi. Demirtaş, şöyle konuştu: “Türkiye genelinde yüzde 50 oy alan iktidar bir parti Hakkari’de polislerle kongre yapmıştır. Peki bunlar bu gerçeði görüp kabul etmeyecekleri midir? Türkiye bunu görmüyor mu? Hakkari bunu izlemeyecek mi? Türkiye genelinde yüzde 50 oy alacaksınız, bütün dünyaya kafa tutacaksınız, 'dünya lideriyim' diyeceksiniz, 'dünyayı deðiştireceðim' diyeceksiniz. Hakkari’de polislerle il kongrenizi yapacaksınız. Burada bitmişsiniz bu bitmişsizliðinizi kabul etmeniz lazım. Şimdi bunu kabul etmek yerine BDP’den intikam alıyorlar. AKP kongresi fiyaskoyla sonuçlandıðı için buraya 3 Kürt kökenli bakan getirmelerine raðmen Hakkari halkı elinin tersi ile onların yaklaşımını ittiði için BDP’den intikam alıyorlar. Ýki gün sonra BDP’ye operasyon çekerek; gazeteciler, parti yöneticileri, belediye ve il encümenlerin evleri basılıp rehine gibi alıp götürüyorlar. 'Bu politikayı da sürekli uygulayarak teslim alırız' diye düşünüyorlar. Şimdi ben bu aklı taşıyanlara sormak istiyorum. Kim size bu aklı veriyorsa 'biz tutuklayacaðız, döveceðiz, coplayacaðız ve bir müddet sonra AKP’li bakanlar buraya geldiðinde artık Hakkarililer onları alkışlayacak ve coşkuyla karşılayacak' diye mi inanıyorlar gerçekten. Kim bu aklı veriyorsa veren de akılsız uygulayan da akılsızdır. Yani bu halkı döverek tutuklayarak kendinizi sevdireceðinizi mi sanıyorsunuz. Olsa olsa size karşı nefreti ve öfkeyi büyütüyorsunuz. Bu nedenle bu akılsızca, ahlaksızca olan bu politikayı bırakmanız lazım.”
AKP PARTÝMÝZE SAVAŞ AÇMIŞ DURUMDA, DEMOKRATÝK BÝR YARIŞ YOK
Hakkari’nin bir Kürt şehri olduðunu belirten Demirtaş, şunları söyledi: “Siz burada Kürt halkının deðerlerine saygı duymadan, Hakkari halkını yönetemediðiniz gibi sevgisini de alamazsınız. Paşa, Vali ve Başbakan da olsanız Hakkari halkı size saygı duymaz. Siz Hakkari halkına saygı duyacaksınız. Özelikle Hakkari, Şırnak ve Botan üzerindeki baskıların en büyük nedeni ve bu baskılardaki ısrarların nedeni buradaki halkın onurlu duruşudur. Bu halk onurunu şerefini 3 kuruşa satmadıðı için bu baskıyı görüyor, mesele budur. Hakkari’de il ve ilçe teşkilatlarında belediye ve meclis üyeliklerinde görev alan AKP’deki arkadaşlara sesleniyorum. Bakın siz orada durduðunuz müddetçe Hakkari halkı üzerindeki baskılar devam ediyor. Bu tutuklamalar, Roboski katliamı, bütün bunlar sizden aldıkları güçle yapılıyor. Sizden rica ediyoruz istifa edin, kongre bile yapılmayan bir partide ne işiniz var. Terk edin, bu suça sizi bulaştırmak istiyorlar. Bu ahlaksızlıða sizi bulaştırmak istiyorlar, alet olmayın. Hakkari’deki bütün ailelerimiz deðerlidir. Şahsınızı da ailenizi de bu suça ortak etmeyin yazıktır. Bakın her gün gençler tutuklanıyor. Savaş uçakları ile çocuklarınız bombalanıyor. Bunu yapanlar bir özür dileme zahmetinde bile bulunmuyorlar. Ýşte gelip burada kongre yapıyorlar siz de yönetici olmak istiyorsunuz. Orada bilmem seçilmiş olur mu. Ben size çaðrı yapıyorum demokratik bir ortam, bir sistem ve demokratik bir yarış olsun herkes istediði partide özgürce siyaset yapsın. Bizim mücadelemiz de bunun içindir. Ama bir taraftan elindeki polis, savcı, yargı gücü ile bizi ezmeye çalışacak bir parti olacak, demokrasi diyecekler, bir taraftan da yoksul buna bir şekilde ve hasiyeti için direnecek bir halk olacak, biz buna parti demiyoruz. Kusura bakmasınlar parti olsunlar demokratik yarış içinde olalım. Ama onlar parti filan deðil, büyük bir şirkettirler. Bu şirketin her türlü baskı mekanizması var. Bugün AKP bize karşı demokratik yolla, demokratik yöntemle siyasi mücadele yürütmüyor. Keşke öyle olsa, boyunlarının ölçüsünü her platformda veririz biz. Ama elindeki cop, polis, gaz, panzer, savcı, kanun, cezaevi, tank, top ve ne varsa partimize karşı kullanıyor. Partimize savaş açmış durumda demokratik bir yarış yok.”
KENDÝNÝ ÝNKAR EDEN KÜRT KÖKENLÝ DÝYORLAR
"Bugün tutuklanan arkadaşlarımız suç mu işlemişler, cezaevindekilerin ne suçları var" diye soran Demirtaş, “Bu parti tutukluyor. Hakkarili hiçbir kardeşimiz bu partide görev almamalı, ta ki bu parti halkın iradesine saygı duyana kadar kimse bu partiyi parti olarak kabul etmemelidir. Rica ediyorum bu partide kalmayın. Bakın size Kürt kökenli diyorlar siz Kürt kökenli deðil Kürtsünüz. Hiç Türk kökenli diyorlar mı, siz niye kökenli oluyorsunuz. Bakın bize Kürt diyorlar ama size Kürt kökenli diyorlar. Yani kendini inkar edene Kürt kökenli diyorlar. Kürtsünüz, anadiliniz varsa, coðrafyanız varsa bunu kabul etmiyorlarsa siz de kabul etmeyin. Birçok ilde siz Kürtler, AKP’de olduðunuz müddetçe bu halkı ezecekler yeter artık. Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtler onlara destek verdi, ellerini vicdanlarına koysunlar. Bir taraftan bu halk evlatlarının canını kanını verecek, bir taraftan gençler sizin özgürlüðünüz, onurunuz ve hasiyetiniz için gece gündüz mücadele edecek direnecek, size emek harcayacak, alın teri dökecek, zindanlara girecek, sokaklarda işkence görecek, ama teslim olmayacak, geri adım atmayacak, bir rant ve ihale için o partide yer alacaksınız. Kim bunu kabul edebilir. Eðer siz de özgürlük istiyorsanız tavrınızı ortaya koyun” ifadesinde bulundu.
AKP’DEKÝ KÜRTLER’E: VÝCDANINIZ RAHAT MI?
Uludere’de yaşanan katliamın bütün halka yapılmış olduðunu da belirten Demirtaş, “Sadece Uludere ve Roboski halkına yapılmış bir katliam deðildir. O günden bu yana kaç tane AKP’li Kürt istifa etmiştir. Soruyorum orada hiç mi vicdanlı kimse yok rahat uyuyabiliyor musunuz. akşamları gidip partisinde oturup çalıştıðınız genel başkanınız gece gündüz bize hakaret ediyor. 'Onlar kaçakçı idi öldürdük işte, parasını da fazladan verdik' diyor. AKP’deki Kürtler, vicdanınız rahat mı uyuyabiliyor musunuz. AKP’nin Ýzmir Ýl Başkanı gümrük kaçakçısıdır. Seçim Kurulu il başkanlıðını düşürdü. Kaçakçıdır Ýl Başkanı yapıyorlar. Sınır kaçakçısını ise savaş uçaðı ile bombalıyor. Kendi kaçakçısını il başkanı yapıyor. Kendi anavatanında kendi topraðında ticaret yapanı kaçakçıdır deyip savaş uçaðı ile bombalıyor. Senin deðerin bu kadar, sana verilen genel başkanının verdiði deðer işte bu kadardır. Bu rezalete ne zaman son vereceksin. Biz asla böyle bir çirkinliði kabul etmiyoruz. Kimse gidip bizden bu partide Kürt sorununu çözeceðiz demesin. Çıksın desin ki biz rant ve para için oradayız” dedi.
SÝZ ORADA OLDUÐUNUZ SÜRECE ZULÜM DEVAM EDER
AKP'nin içinde bulunan her Kürdü Roboski katliamını kabul etmiş saydıklarını belirten Demirtaş, şöyle devam etti: “Aradan 6 ay geçti Ýçişleri Bakanını duydunuz. Onları öldürmeseydik zaten içeri atacaktık dedi. Başbakanı duydunuz kapatın bu konuyu diyor. Her gün her gün Roboski mi konuşulur diyor. AKP’deki Kürtler hala anlamadınız mı. Bize verilen deðer bir katıra verilen deðerden daha azdır. Nasıl böyle bir partide yer alırsınız. Ben buradan açık çaðrı yapıyorum terk edin o partinin saflarını. Yeriniz orası deðil siz orada olduðunuz sürece bu zulüm durmuyor. Bu zulmü ve kahrı bu analar ve bu gençler sizin için çekiyor. Siz ihale alasınız diye mi bu zulüm çekiliyor. Hakkari’nin tavrı budur işte. Hakkari’de ülkenin Başbakanının partisi kongre yapamıyorsa Hakkari halkı kendini 3 kuruşa satmadıðı içindir. Bunun iyi anlaşılması lazım bütün Kürtler gözünü buraya dikmelidir. 20 yıldır Hakkari sürekli cezalandırılıyor. Ýhaleye, rantta teslim olmuyor. Önce 'onurum haysiyetim' diyor. Bütün yükü Botan çekecek diye bir şey şok. Herkes buradaki onurlu duruşu görmelidir. Bütün bu halk özgürlükleri ve onuru için direniyor. Bu halk kişisel çıkarları için direnmiyor. Hakkari halkı ben boynumu eðeceðime boynumu vursunlar daha iyi diyor" şeklinde konuşu.
ASKER VE POLÝS AÝLELERÝNE ÇAÐRI
Son olarak asker ve polis ailelerine çaðrıda bulunan Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Asker ve polis aileleri size sesleniyorum. Biz çocuklarınız ölmesin diye uðraşıyoruz. Bütün çabamız bunun içindir. Ama bu Başbakan çıkmış bizi morg bekçiliði ile suçluyor. Utanmıyor musun. Biz barış için gece gündüz yollardayız. Hepsinden Başbakan sorumludur. Cenazeleri morgdan almak suç deðil, oraya göndermek suç. Asıl suçlu sensin. Gerillanın, polisin, askerin ve korucunun ölümünden sen sorumlusun. Hepsinin katliamından sen sorumlusun. Türkiye toplumu sorsun, asker polis anaları sorsun. Biz çocuðumuzu sana teslim ederken götür öldürt diye mi teslim ediyoruz. Gelip Hakkari’de Şırnak’ta neden savaşıyorlar. Analar sorsun benim evladımı neden Güneydoðuya savaşa gönderiyorsun. Başbakan bunun cevabını bir versin bakalım. O halk barış, özgürlük istiyor. Sen neden benim evladımı daða taşa operasyona gönderiyorsun. Asker polis anaları önce bunu sorsun sonra gelip bizden hesap sorsunlar. Savaşa gönderip öldürten biz deðiliz, Başbakanın kendisidir. Onun kanı üzerinden siyaset yapan Başbakanın kendisidir dönüp bizi suçlayan da Başbakandır."
Demirtaş, daha sonra Bulvar Caddesi üzerinde bulunan belediye binasında da halka seslenerek AKP hükümetini sert sözlerle eleştirdi.
Açıklamadan sonra kitle sloganlarla daðıldı.