MAKALE

Deniz Fırat gerçeğin zafer meşalesidir

Denizler ve Nujiyanlar Kürtlerin dünyaya açılan yüzleridir. Özgür ve alternatif basıncılıkta Kürt kadınının örnek duruşunun sembolüdürler.

2014 Ağustos’unda IŞİD, Şengal’den sonra Maxmur ve Musul’a saldırdı. Her ikisinde de karşısında PKK’li gerillaları ve halk milislerini gördü. Maxmur’da gerillalar ve halk milisleri IŞİD’i durdurarak Hewler kapısını kapadılar. Eğer IŞİD Maxmur’da gerillalarla Maxmurlu halk milislerini aşsaydı, IŞİD Hewler’e engelsiz yürüyecekti. Zaten IŞİD Maxmur’a dayanınca Hewler’in boşaltılması başlamıştı. Eğer IŞİD Maxmur’da durdurulmasaydı Hewler önemli oranda boşaltılacaktı. IŞİD’in hakim olacağı bir şehirde kimse kalmak istemiyordu. Bu nedenle Maxmur’da gerillanın ve çoğu Botanlı olan halk milislerinin IŞİD’i püskürtmesi Hewler’i kurtaran tarihi bir direniş olmuştur. Zaten bu nedenle KDP lideri Maxmur’a giderek gerillanın döşeğine oturmuş ve şükranlarını iletmiştir. Bu ziyaret bile başlı başına Maxmur direnişinin tarih olduğunu ortaya koymaktadır. 

Bu direnişin sembolü ise gazeteci Deniz Fırat’tır. Gerillanın, halk milislerinin Maxmur’da başarı kazanmasının temel moral gücü, gazeteci Deniz Fırat olmuştur. Deniz Fırat, iki kız kardeşi gerillada savaşırken şehit düşmüş, bir kardeşi de çocukken Zelê’de yapılan bir hava saldırısında şehit düşmüştür. Deniz Fırat, bu şehit kardeşlerinin anılarına bağlılığın gereği basıncılığı da bir gerilla gibi savaşın en sıcak yerlerinde yapmıştır. Savaşın en ön cephesinde Maxmur direnişini anı anına yansıtmıştır. Deniz Fırat’ın böyle cephenin en önünde riski göze alarak basıncılık yapması, gerillanın ve halk milislerinin daha fedaice savaşmasını sağlamıştır. Deniz Fırat’ın savaş muhabirliğini örnek biçimde yapması, gerillayı ve halk milislerini fazlasıyla etkilemiştir. Deniz’in şehadeti, onların IŞİD’i püskürtmesinin enerjisi olmuştur. Bu açıdan Hewler kapısını tutan ve Hewler’in düşmesini engelleyen direnişin esas kahramanı, gazeteci Deniz Fırat’tır. 

Deniz Fırat’ın ailesi, 1990’lı yılların başında baskılar sonucu Bakurê Kurdîstan’dan Rojhilatê Kurdîstan’a, oradan da gerillanın hakim olduğu Bakurê Kurdîstan ile Başurê Kurdîstan sınırının yakınlarına yerleşmiştir. Bu alanların şiddetli savaş alanı haline gelmesinden sonra aile İran-Başurê Kurdîstan sınırında gerilla korumasındaki Zelê kampına yerleşmiştir. Türk devletinin 1992 yılında uçakla yaptığı saldırıda 6-7 yaşındaki kardeşini yitiriyor. İki kardeşi gerillada şehit düşünce genç yaşta gerillaya katılmıştır. Daha sonra bir kardeşi de gerillaya katılmıştır. Üç kardeşi şehit düşen Deniz Fırat, uzun süre dağlarda savaş muhabirliği yapmıştır. Kürdistan dağlarında basıncılık yapan Deniz Fırat, şehadetinden birkaç ay önce Maxmur’daki basın çalışmalarının sorumluluğunu üslenir. Bu görevi yaparken şehit düşmüştür. IŞİD’e karşı direnişi dünyaya yansıtmıştır. Maxmur direnişinin büyüklüğü ve önemi Deniz’in kamerasıyla tarihe kaydedilmiştir. 

Deniz Fırat genç yaşlarda gerilla alanlarına gelince Zap alanında genç kızlardan oluşan folklor grubuna veriliyor. Kürt folklorunu en coşkulu biçimde gerillanın yaptığı şölenlerde gösteriyor. Basıncılık yaptığı dönemde bile kendisine her zaman genç yaşta Kürt govendlerini coşkuyla oynaması hatırlatılmıştır. Kürt halkı üzerinde uygulanan soykırıma duyduğu öfkeyi, oynadığı govendin her figüründe yansıtan bir kişilik olarak da hiç unutulmayacaktır. Tez canlılığı, coşkusu, yoldaş sevgisi, halk sevgisi tüm yaşamının temel özelliği olmuştur. Duygusallığı ve duyguları her zaman önde olmuştur. Çocukluğundan beri Özgürlük Hareketi’nin içinde olduğundan kendisini Özgürlük Hareketi’nin bir çocuğu olarak görmüştür. Nasıl ki sözlerinden çok gözleriyle konuşarak, bakarak duygularını en sıcak ve doğrudan yansıtmışsa, konuşmalarında da duygularını kelimeler ve sözcüklere yüklerdi. Bu nedenle içi ve dışı bir denilen ve bu özelliğiyle mutlaka sevilen bir karaktere sahipti. Özgürlük Hareketi’nin komünal ve kolektif yaşamı içinde büyüdüğünden dayanışmacılığı her tutumunda kendini ortaya koyardı. 

Deniz Fırat bu karakteriyle IŞİD saldırdığında bir taraftan basıncılık görevini en iyi biçimde yerine getirmiş, diğer taraftan insanlık dışı faşizme karşı direnen gerillanın ve halk milislerinin en yakın destekçisi olmuştur. Onların ihtiyaçlarını karşılamayı da üstlenmiştir. Çünkü insanlık dışı IŞİD’in Maxmur’u işgal etmesinin ağır sonuçlarını savaşanların çoğundan daha fazla hissedecek bilince ve duyarlılığa sahiptir. Bu nedenle gerillalara ve milislere en yakın biçimde durmuştur. Cephenin en önünde savaşanların siper arkadaşı olmuştur. Kamerasıyla mevzilerde yerini almıştır. 

Deniz Fırat, basıncılığı Kürt gerçeğinin dünyaya doğru yansıması için yapmıştır. Tarih boyu Kürtlerin insanlığa tanıtılması, Kürt gerçeğinin dünyaya doğru aktarılması konusunda çok zayıf kalındığının bilincindedir. Bu açıdan Kürt basıncılığını özgürlük mücadelesinin başarısının önemli bir boyutu olarak görmüştür. Özellikle Üçüncü Dünya Savaşı’nın odaklandığı Ortadoğu ve Kürdistan’da özgür ve alternatif basıncılık yapılmadan halkların özgürlük mücadelesinin doğru geliştirilmeyeceğini ve başarılamayacağını görerek kamerasına ve fotoğraf makinasına silaha sarılır gibi sarılmıştır. 

Bugün Ortadoğu’da süren savaşta Kürt gerçeği ve Kürtlerin mücadelesi biraz doğru biçimde yansıtılıyorsa, Kürtlerin mücadelesi dünyada biraz yankı buluyorsa, Kürtlere yönelik sempati gelişiyorsa, bu da Deniz Fırat’ın öncülük ettiği savaş muhabirliğinin ve basıncılığın belli düzeyde pratikleşmesinin sonucudur. Gerçekler ortaya konuyor, insanlık doğru bilgileniyor; bu da Kürtlerin özgürlük mücadelesini güçlendiriyor. 

Gazeteci Nujiyan Erhan da Deniz’i izinde yürüyenlerden olarak Şengal’e saldıran çetelerin kurşunuyla şehit düşmüştür. Eğer Şengal’de KDP ve onun beslemesi çeteler teşhir olmuşsa, bunda özgür ve alternatif basıncılığın da rolü olmuştur. Artık Kürtlerin özgürlük iradesi ve haklı davaları sahipsiz, avukatsız değildir. Denizler ve Nujiyanlar Kürtlerin dünyaya açılan yüzleridir. Özgür ve alternatif basıncılıkta Kürt kadınının örnek duruşunun sembolüdürler. Onlar, güzel ruhları ve güzel yüzleriyle gerçeklerin kazanılmasının gücü olacaklardır. 

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA