Dersim'de kadınlardan barış nöbeti
Dersim'de kadınlardan barış nöbeti
Dersim'de kadınlardan barış nöbeti
Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), KCK'nin geri çekilme kararının ardından HPG güçlerinin 8 Mayıs'tan itibaren başlayan geri çekilme sürecini yerinde takip etmek amacıyla Dersim Seyit Rıza Meydanı'nda "kadın nöbet çadırı" kurdu.
“Em pêngava rizgariya demokratik sılav dıkın”, Paris’te katledilen üç Kürt kadın siyasetçinin fotoğraflarının yer aldığı “Em komkujiya Parisê şermezar dıkın. Raya şima raya mawa rêya we rêya meye” yazılı pankartların asıldığı Seyit Rıza Meydanı’nda kurulan Demokratik Kurtuluş ve Çözüm Çadırı’na ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Paris’te katledilen üç Kürt kadın siyasetçiden biri olan Sakine Cansız’ın fotoğrafı asıldı.
BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin, ESP MYK üyesi Fethiye Ok, DÖKH bileşenleri ve Kuzey Kürdistan ile Türkiye illerinden gelen Barış Annelerinin katıldığı nöbette BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata halka seslendi. 1999 ile 2004 yılı arasında yapılan barış görüşmelerini hatırlatan Ata, Oslo sürecine de değindi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi Amed Newroz’undaki çağrısıyla başlayan süreci değerlendiren Ata, “Peki bu süreci kim örgütleyecek, ayakta tutacak? Tabiki sizler, kadınlar, gençler.. Gerillanın almış olduğu karar annelerimizin yüreklerini ısıtıyor. Ancak bu karara yanıt olmamız lazım” dedi. Süreç içerisinde kurumların rollerini oynaması gerektiğini belirten Ata, BDP olarak da yasal ve anayasal düzenlemeler sürecinin içerisinde olacaklarını söyledi.
SÜRECİ ANNELER OMUZLAYACAK
Kürt halkını ilkbaharda karların erimesiyle güçlenen nehirlere benzeten Ata, “Bugün sınırlarımız içerisinde yaşananlar sınır dışında yaşananlardan, Ortadoğu’da yaşananlardan bağımsız değildir” diye kaydettiği konuşmasında 11 Mayıs günü Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 46 kişinin yaşamının yitirdiği bombalı saldırıya da dikkat çekti. “Gerilla Sayın Öcalan’ın çağrısıyla bir karar almışsa biz bekleyen mi olacağız?” diye soran Ata, süreci annelerin omuzlayacağının altını çizerek barış için alanlara çıkan annelere yönelik Türk devletinin uygulamalarını hatırlattı. Ata konuşmasının devamında, “Demokratik çözüme en yakın olduğumuz bu süreçte barış anneleri gerillalar çekilirken buradalar. Bir hafta burada sizlerle olacaklar sonra ilçelerde sizlerle olacaklar. Yaşanan bir demoktatik çözüm yürüyüşüdür. Bu yürüyüşü gerilla başlatmıştır. Bu yürüyüşe kim dahil olacak bu önemlidir?” diye kaydetti.Hala anti demokratik yasaların varlığını koruduğunu vurgulayan Ata, Türk cezaevlerinde bulunan 8 bin tutsağa da dikkat çekerek, “Ancak bu halk onuruyla ayaktadır” ifadesini kullandı.
Ata son olarak, “Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan ile başlayan bu süreç başarıya ulaşırsa kimse kaybetmeyecek. Kürdün özgürlüğü Alevi’nin özgürlüğüdür. Alevinin özgürlüğü azınlıkların özgürlüğüdür. Azınlıkların özgürlüğü tüm halkların özgürlüğüdür” diyerek tamamladı.
İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifinden Cemile Akgün ise, “Sayın Öcalan’ın barış çağrısına cevap vermek için gerillanın yürüdüğü her adımı omuzlayarak geldik. Çocuklarımızı sınır dışına çıkıyor. Ancak yükünü analara bırakıyor” dedi.
Dersim’in yaşanan katliamlarla Kuzey Kürdistan’ın önemli eyaletlerinden biri olduğunu kaydeden Akgün, “Dersim kadını halkının kurtuluşu için kendi evladını feda etmiştir. Beritanları, Zarifeleri, Saraları iyi anlamamız gerekiyor” diyerek Dersimli kadınlara seslendi. İçindeki özlemi ve acıyı dile getiren Akgün, “Gerillalar gitti ancak dağılar boş değil. Dağları anneler dolduracak. Bizim din, dil ırk ayrımımız yok. Çünkü biz çocuklarımızı doğururken insan olarak doğurduk” diye konuştu.
ÖCALAN'IN MESAJI OKUNDU
Akgün’ün sözlerini tamamlamasının ardından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Alevilere mesajı BDP Kadın Meclisi üyesi Nazlı Çelik tarafından okundu. Semahı bir gerilla yürüyüşüne benzeten Öcalan’ın Alevilere mesajında, “Aleviliğin büyük bir yenilenmeye, şiddete direnmeye ihtiyacı vardır. Bu anlamda gerçekten tarihi değerlere, cem geleneğini sahip çıkılmalı. Cem geleneği zikir geleneği büyük bir direniştir diyoruz. Zikir, propaganda devrimciliğidir. Ben semahı bir gerilla yürüyüşü olarak değerlendiriyorum. Kürt gerçeği ile Alevi gerçeğini karşılaştırdığımızda Kürtlük için sağlam kalan fakat oldukça geri bırakılan kesimin de Alevi kesimi olduğu söylenebilir. Oysa Alevilik bunun tersidir. En milli en ulusal geleneklere bağlı kalmayı bilen, yabancı işgalciye zalime ve sömürücüye tepkiyi esas alan yönüyle hak adalet ölçülerine bağlı olmayı bilen ve toprağın renginde olan, halkın kimliğinde olan kesimi temsil ediyor. Fakat bunu fazla ilerletememesi kurumlaştırmaması günümüzün koşullarıyla bütünleştirememesi ciddi bir eksikliktir...” sözlerini kullandı.
Kürdistan Aleviler birliğinin kurulması gerektiğine dikkat çeken Öcalan’ın mesajının devamında, “PKK hareketinin şekillenişi, biçimlenişi bence inançlar içinde en çok Alevi inancına yatkın. Dikkat edilsin biraz araştırılsın Alevi yaşam tarzına çok uygun. Bu anlamda Zerdüştlüğe de biraz yakın. Yani eğer biraz çabalar yoğunlaştırılırsa PKK’de inançsal yönde en rahat yaşamı bulacak olan Aleviliktir, Zerdüştlüktür ve benzeri kültürel formasyonlardır. Buna dikkat etmek gerekiyor. Aleviliğin de Zerdüştlüğün de yeniden biçimlendirmeye örgütlenmeye ihtiyacı var. Topraklarımız bütün kültürlerin çiçeklendiği bir zamana tanıklık etmektedir. Şimdi çiçeklenme zamanıdır. Aleviliğin tarihsel mirasına sahip çıkarak başarı kazanacağız” denildi.
Kürt Halk Önderi Öcalan’ın mesajının okunmasının ardından BDP’li vekili Ayla Akat Ata, Barış Anneleri ve halk Demokratik Kurtuluş ve Çözüm Çadırı’na geçti. Kadınların nöbet çadırındaki etkinlikleri müzik dinletisi ve halaylarla devam ediyor.