DGD: Demokrasiden yana oy kullanacağız

Çatısı altında 400’e yakın yöre derneği ve federasyonu bulunan Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu Başkanı Abdulhakim Daş, demokrasiden yana oy kullanacaklarını söyledi.

Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu Başkanı Abdulhakim Daş, Kürt kentlerine gayri meşru gördükleri kayyumlara karşı HDP’yi, İstanbul’da ise CHP’li ya da demokratik adaylara oy vereceklerini belirtti.

Hemşeri derneklerinin Türkiye’deki dağılımına bakıldığında bunların yüzde 53.45’i Marmara Bölgesi’nde bulunuyor. Yoğun göç alan Marmara Bölgesi, Türkiye ve Kürdistan’ın hemen hemen her bölgesinden insan barındırıyor. İçişleri Bakanlığı, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü verilerine göre İstanbul’daki hemşeri dernekleri sayısı ise 6 bin 657. Bu dernekler, yerel seçimlerle birlikte çeşitli etkinlikler ve açıklamalar yaparak siyasi adaylara da desteklerini açıklıyor. Özellikle yerel seçimlerde belediyelerin ve partilerin ilişkide olduğu yöre ve il dernekleri oy oranında etkili bir role de sahip.

ÖNCELİĞİMİZ KÜRT SORUNU

İstanbul’da bulunan Doğu ve Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu, yaklaşık olarak 400’e yakın dernek ve federasyonu bünyesinde barındırıyor. DGD Platformu Başkanı Amdulhakim Daş, 2003’ten bu yana örgütlendiklerini hatırlatarak, “Amacımız İstanbul’da bulunan bölge derneklerini bir çatı altında birleştirmek” dedi. Daş, DGD Platformu’nun ilkeleri arasında demokrasiyi geliştirmenin önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Bu demokrasi içinde gelişmesi gereken şeyler arasında kadın, inanç, etnisite sorunlarına kadar birçok alan var. Ama öncelikli ve en can alıcı sorun ise Kürt sorunu. Kürt sorununun barışçıl demokratik çözümü için çaba sarf etmek. Bu sorun çözülmedikçe demokrasinin önü tıkanmaktadır. DGD olarak bu sorunun çözümü ile ilgili kim çaba sarf ediyorsa, kim bir emek harcıyorsa; sivil toplum anlayışı olarak onların yanında durarak ve onlarla birlikte bu sorunun çözümü için çalışmalara katkıda bulunuyoruz.”

TAZİYE VE DÜĞÜNLER

Daş, İstanbul’da çoğu aktif olmamakla birlikte ortalama 400 civarında dernekle ilişkileri olduğunu aktardı. Bazen sadece taziyeler için açılan ve ayda bir ya da iki ayda bir açılan derneklerinin olduğunu da ekleyen Daş, toplamda 17- 18 ili kapsayan dernekler içerisinde federasyonların da varlığına işaret etti. Daş, “Bizler burada daha çok taziyeler ve düğünler için bir araya geliyoruz. Bunlar, kendi kültürümüzü yaşatmak açısından önemli ritüellerdir” dedi.

SORUNLARIMIZ AYRI DEĞİL

Amdulhakim Daş, Türkiye’nin anti demokratikleşen bir sisteme doğru gittiğini ve iktidarın bu sistemle kendisinden olmayan kim varsa onu muhalefetten yok edip, tecrit etme çabası içeresinde bulunduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: “Bizler demokratik mücadelenin yürütülmesine inanan bir platformuz. Yerel seçimlere bakış açımız da yine bahsettiğim bu ilkeler çerçevesinde şekilleniyor. Bizler elbette kendi coğrafyamızda koşullar yerinde olsaydı, meralar yasaklanmasa, faili meçhuller, köy yakmaları olmasaydı buraya gelmeyecektik. İstanbul’da 5 milyonun üzerinde bölgeden gelen insan var. Bu insanların sorunları var ve sorunlarının çözümü de demokrasi güçlerinin mücadelesinden ayrı düşünülemez.”

KÜRT KENTLERİNDE KAYYUMA KARŞI HDP

Abdulhakim Daş, yerel seçimeler ilişkin olarak öncelikle kayyum atanan yerlere dair görüşlerini paylaştı: “Kayyumlar atandı. O bölgenin yöre dernekleri olan bizler için KHK ile atanan, bu çerçevede yasal olsa da kayyumlar bizim nezdimizde anti-demokratik bir uygulama, demokrasiye bir müdahale olduğu için meşru değil. Bu seçimde kendisi insan haklarından, eşitlikten, demokrasiden, hukuk ve adaletten yana görenlerin kayyuma karşı, orada belediyeleri alabilecek olan HDP’yi desteklemeleri gerekiyor. Biz bugün farklı bir alternatif göremiyoruz. DGD olarak bu inançtayız ve bu çabanın içerisindeyiz. Bireysel olarak elimizden ne geliyorsa yapacağız.”

İSTANBUL’DA DEMOKRATİK ADAYLARA

Daş, İstabul’da ise seçimlere bakış açılarının yine Kürt sorununa yönelik olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “AKP diyor ki ‘belediye başkanları İstanbul’a ihanet etti.’ İstanbul eski dönemi de sayarsak 25 yıldır bu geleneğin elinde. Kim bu ihanet eden? İstanbul’u perişan eden, doğayı katleden, mega projelerle rant sağlayan iktidar partisidir. Bu durumda bile kalkıp başkalarını suçluyorlar. DGD olarak zaten Türkiye’ye Demokrasiye Çağrı Grubu’nun içeresinde yer alıyoruz. Yakın zamanda 11 maddelik bir deklarasyon açıklanacak. Kadın sorunları, doğa, gençlik, ana dilde eğitim ve daha birçok demokrasi sorununa değinen bir bildirge bu. Bizler bu çerçeveden bakıldığında bazı yerlerde HDP, bazı yerlerde ise demokrasiyi sağlamak ve faşizmi geriletmek için CHP ya da demokratik adaylara oy vereceğiz. CHP’ye vereceğimiz oyun da çok gönüllü verildiği sanılmasın. Bugün Efrîn işgalinden dokunulmazlıkların kaldırılmasına kadar birçok alanda demokrasi gerileten hamlelere katkıyı da bizzat CHP’nin kendisi verdi. Bunları biliyoruz ve bunun farkında olduğumuzun da bilinmesi istiyoruz.”