Yazılı bir açıklama yapan Devrimci Gençlik Hareketi (DGH), faşist sömürgeci Türk devletinin Kürt halkına karşı yüzyıllık işkence ve zulüm rejiminin tavan yaptığı bir dönemde yaşandığını belirtti.

Son üç yıllık süreç içinde gerek Rojava’daki Kürtlere gerekse Kuzey Kürdistan’da Kürtlere karşı AKP ve Erdoğan’ın diktatörlüğündeki devletin uyguladığı politikalara bakınca, açık bir şekilde hiçbir hukuk ve ahlaka sığmayacak soykırım uygulamalarını uygulamak dışında hiçbir düşüncesinin olmadığının görüleceğini vurguladı.

“Rojava’da DAİŞ’e her türlü desteği sunarak Kürt halkına karşı soykırımlar geliştirerek kürtlük adına yaratılan tüm değerleri ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Fakat Rojava’da yenilen TC faşizmi sonrasında Bakûr’da halka ve yurtsever Kürt gençliğine karşı tıpkı Rojava’da olduğu gibi DAİŞ’in çetevari zihniyeti ve uygulamaları ile saldırmıştır” diyen DGH, bunun karşısında direnişe geçen Kürt halkı ve gençlerinin YPS direnişinde yer alarak, Türk devletinin büyük katliamlar yapmasına engel olduğuna dikkat çekti.

AKP’nin tüm planlarını yerle bir ederek, faşist çeteleri bozguna uğrattığını da vurgulayan DGH açıklamasında şunlara yer verdi: “Faşist AKP ve çeteleri yaşadıkları bozgunun üstünü örtmek için büyük bir baskı ve zulüm mekanizmasını devreye koymuştur. Halkımızı ve tüm devrimci, demokratik kesimleri, daha çok baskı kurarak sindirme çabası içerisindedir. OHAL ilan ederek özellikle halkın örgütlü iradesini hedef almış tüm toplum kurumları ve seçilmişler dahil tutuklama ve kapatmalarla halkın örgütlülüğünü hedef almıştır.

İşgal ve sömürü dışında hiçbir düşünceye sahip olmayan bu faşist ve dikta rejimini yıkmak onurlu bir yaşam adına bir zorunluluk haline gelmiştir. Halkımız kazanmış olduğu örgütlü toplum gerçekliği 50 yıllık kesintisiz, büyük bir direnişin kazanımıdır. Bu kazanımları elde etmek için on binlerce şehit verdik. Örgütlü halk ve Devrimci Gençlik Hareketi olarak hiçbir baskı ve şiddet rejimi karşısında diz çöküp asla vazgeçmediğimiz gibi tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de baskılar karşısında büyük bir direniş ile cevap vereceğiz.

Kürdistan gençliği olarak en amansız baskı ve şiddet koşulları altında bile daima direnişi yükselten Mazlumların, Kemallerin, Ferhatların ve Ali Çiçeklerin yolunda ilerledik, bugün ve yarında bu onurlu yolda büyük kararlılıkla yürüyerek direnişi daima yükselteceğiz. Baskılar karşısında geri adım atmadan son nefesine kadar direnen şehit yoldaşlarımız Şehit Andok, Şehit Axin, Şehit Jinda, Şehit Kendal, Şehit Zanaların izinde direnişi yükselterek anılarına sahip çıkacağız.

Öz yönetim direnişleri sürecinde diz çökmeden dik duruşuyla bize direnişi miras bırakan gençliğin öncü kahramanlarına bağlı kalarak, onların direniş bayrağına daha yükseklere çıkararak öz yönetim direnişleri şehitleri şahsında tüm şehitlere sözümüz, büyük bir intikamcı duygu, duruş ve yürüyüşü ile mutlaka kazanmak olacaktır. Baskılar bizim için örgütlü direnişi daha yükseltme gerekçesinden başka bir şey olmayacaktır. Baskı ve tehditle bizi sindirebileceğini sananlar da yürüteceğimiz örgütlü direnişle hak ettiği cevabı alacaktır. Nasıl ki Kürt düşmanlığı faşist TC devletinin sürülerinde genetik bir karakter almışsa, örgütlü direniş de Kürt halkı ve gençliğinin genlerine işlemiştir.”

‘HER ALANDA EYLEME GEÇİYORUZ’

15 Şubat Uluslararası Komplo’nun 18’inci yıl dönümünde Devrimci Genç Kadın ve Devrimci Gençlik Hareketi olarak bir eylem hamlesi süreci başlattıkları da ifade edilen açıklamada, “Önderliğimizin tüm demokrasi ve barış çabalarını suiistimal ederek kendi faşist diktasına araç yapmaya çalışan AKP ve Erdoğan rejimini devrimci eylem çizgisiyle yıkarak, demokrasi ve özgürlüğün tek umudu Önder Apo ile buluşalım. Karanlıkları yırtmak için öndeliğimizin özgürlüğü temelinde ‘Devrimci intikamla sömürgeciliği parçalayalım, Önderliği özgürleştirelim’ şiarıyla her alanda eylem geçiyoruz.

AKP ve onun faşist tüm kurum ve kişileri bu sistemin bir parçası olarak halkımıza karşı giriştiği soykırımı boşa çıkaracağız. Devrimci Gençlik Hareketi olarak tüm yurtsever Kürdistan gençliğini bulunduğu tüm alanlarda AKP’nin faşist çetelerine karşı eyleme çağırıyoruz.

Önderliğimizin ve dolayısı ile halkımızın esaret durumu sürdükçe faşist TC devleti ve onun her türlü hain ve işbirlikçisine dünyayı dar etmek devrimci gençliğin boynunun borcudur. Faşist çetelerin saldırıları ancak her alanda eylemler geliştirerek durdurulabilir. Kürdistan gençliği sömürgeci TC devleti ve onun faşist hükümetine ait tüm kurum kişileri en radikal şekilde hedef alarak sokaklara akmalı önderliğin özgürlüğü dışında hiçbir şeyi kabul etmeyeceğini tekrar göstermelidir. ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ ruhu ile Türkiye’nin her sokağı ve her kurumu yangın yerine çevrilmelidir. Şunu her kes bilmeli ki Önderliğimiz özgürleşene kadar, sömürgeciliğe karşı yapılacak her eylem meşrudur; meşru olmayan eylemsizliktir. Onurlu Kürdün sesi yükselmiştir ve bu sesi hiçbir baskı ve güç bastıramaz. Zafer direnen devrimci gençliğin olacaktır” denildi.