Sur'da katledilmekten kurtulan DİHA muhabiri Mazlum Dolan tutuklandı. Avukatı Tamur, Dolan ile 4 sivilin, Sur'da yaşanacak ikinci Cizre katliamının meşrulaştırılması için tutuklandığına dikkat çekti. Tamur, Dolan'ın mesajını da aktardı: Mazlum, bundan sonraki ilginin kendi üzerinde değil, içeride kalan sivillere yoğunlaştırılmasını istedi.

Sıkıyönetimin sürdüğü Sur'dan 19 Şubat'ta "insanlık koridoru" ile çıkan DİHA muhabiri Mazlum Dolan ile Ateş ailesinden 4 kişi tutuklandı.

DİHA'nın avukatı Resul Tamur, Dolan'ın gözaltı ve savcılık sorgusu sırasında yaşadıklarını anlattı.

Dolan ile diğer sivillerin gözaltında "susma hakkını" kullandığını belirten Avukat Tamur, "Çünkü 4 günlük gözaltının sonuna doğru gece saat 23.00 sıralarında polis ifade almak istedi. Müvekkilimiz de usulü uygun bulmadığı için, yasal bir hak olan susma hakkını kullandı" dedi.

PSİKOLOJİK ŞİDDETE MARUZ KALDI

Dolan'dan sık sık nezarethaneden çıkartılıp "sohbet" ve "mülakat" adı altında bilgi alınmaya çalışıldığını belirten Tamur, bunun hukuk dışı bir durum olduğunu ve psikolojik şiddet anlamına geldiğini kaydetti.

Müvekkili Dolan ile diğer sivillerin el ile üst başlarında barut izi arandığını kaydeden Avukat Tamur, bu konuda şunları söyledi: "Hem Mazlum'da hem de diğer sivillerin üstlerinde ve ellerinde bazı artıklara rastlandı. Yaşamını yitiren Fatma Ateş'te de bulundu. Bunlar askeri sanayide kullanılan maddelere ait kalıntılar. Tek başına bomba üretiminde kullanılmayan maddeler. Yani Sur'a atılan havan topunun ya da atılan diğer bombaların içinde bulunan bileşimler. Bu da çok normal. Günlerdir oradalar ve bombardıman altındalar. Ayrıca bomba ile yaralanmış sivillere yardım etmişler. Üzerlerinde bu atıkların olmaması kaçınılmaz bir durum. Ölen Fatma Ateş'in üzerinde de bu kalıntılar çıktı. Dün savcıya da söyledim, Sur'un üzerinde kuş uçursanız, döndüğünde aynı maddelerden üzerinde bulacaksınız. Çünkü Sur, 2 Aralık'tan bu yana bombardıman altında. Sur'dan çıkan birinin üzerinde o maddelerin bulunmaması imkanı yok."

Savcılık sorgusunda Dolan'a "Neden Sur'dan çıkmadın? Neden orada kaldın?" sorularının sorulduğunu belirten Avukat Tamur, "Müvekkilim de gazeteci olduğunu, bu nedenle kaldığını anlattı" dedi.

POLİSİN TEKNİK TAKİBİNDEYDİ

Dolan'ın valilikten yardım isteyip istemediğinin de sorulduğuna dikkat çeken Avukat Resul Tamur, şöyle konuştu: "Biz bu durumu valiliğe bildirdik. DİHA yönetim kurulu başkanı ile birlikte, Vali Yardımcısı Mehmet Demir ile görüştüğümüzde Mazlum'un telefonunu verdik. Vali Yardımcısı telefonu polise verdiğinde polis, 'Bizde telefonu var' dedi. Demek ki teknik takibi yapılan bir telefon numarası. Mazlum'un farklı bir durumu olsaydı zaten bunu teknik takiple bilirler. Ancak, dosyada Mazlum'un Sur'da gazetecilik dışında başka bir şey yaptığına dair tek bir delil yok. Ne gizli ne de açık tanık ifadesi ya da bir ihbar tutanağı yok. Tamamen mantık yürütme sonucunda Mazlum'u ve diğer sivilleri tutukladılar."

DİHA'nın avukatı Resul Tamur, "Mazlum Dolan neden tutuklandı?" sorusuna, "Bu sadece Mazlum'la ilgili bir durum değil. Sur'da gelişebilecek ikinci Cizre katliamının meşrulaştırılmasına dönük bir karar. 'Sur içindeki herkes örgüt üyesidir' diye bir algı yaratarak, olası katliamın meşruiyetini sağlamak istiyorlar" yanıtını verdi.

MAZLUM'UN MESAJI: İLGİ İÇERİDE KALANLARIN ÜZERİNE YOĞUNLAŞMALI

Avukat Tamur, Mazlum Dolan'ın durumu ile ilgili son olarak şunları söyledi: "Kendisi için gelen desteklere müteşekkirdi. Ancak o Sur'da kalan siviller ve çocuklar için endişeliydi. Bundan sonraki ilginin kendi üzerinde değil, içeride kalan sivillere yoğunlaştırılmasını istedi.