DİK’ten Kobanê ve Kurban Bayramı mesajı

DİK’ten Kobanê ve Kurban Bayramı mesajı

Demokratik İslam Kongresi yayınladığı Kobanê ve Kurban Bayramı mesajında, “Demokratik İslam Kongresi ve bileşenleri olarak barış ve huzurun tesisi için, mezhep, ırk ve inanç farkı gözetmeksizin Ortadoğu’da yaşayan tüm halkları, insanları ve kanaat önderlerini her şeyden önce kendimize/ vicdanımıza olan sorumluluk ile kamuoyuna barışta ısrarlı olmaya ve Kobani ve diğer mazlum halklara sahip çıkmaya davet ediyoruz” dedi.

Demokratik İslam Kongresi Kobanê ve Kurban Bayramı mesajı yayınladı. İslam dünyasında son derece vahim savrulmalara şahit olunan bir zamandan geçildiğini belirten Demokratik İslam Kongresi, “Zaman içinde İslam’ın iki farklı ve siyasallaşmış merkezine dönüşen Şii ve Sünni anlayışlar arasındaki mezhep mücadelesinin günümüzde en tepe noktaya tırmandığını görüyoruz. Arap Baharı rüzgarlarının Suriye’de fırtınaya ve bir şiddet sarmalına dönüşmesi bu iki merkez arasındaki tarihsel rekabeti kanlı bir çatışmaya dönüştürmüş ve I. Dünya Savaşı sonrası emperyalist güçler tarafından çizilen suni sınırların daha da belirsizleşmesine neden olmuştur. Tüm bu gelişmelerden en fazla yararlananların ise şiddetten en fazla beslenenler olduğunu ise başta Müslümanlar olmak üzere tüm dünya kamuoyu büyük bir tedirginlikle takip etmektedir” dedi.

“İslam coğrafyasında hakimiyet kurmuş olan seküler yapıların demokratik ol(a)mayışı aynı yönetimlere karşı gelişen İslamcı muhalefet hareketlerinin, yaşanan işgaller çerçevesinde demokrasiyi batılı bir ideoloji gibi değerlendirmeleri çerçevesinde demokrasi ile yaşadıkları ilişkiyi sorunlu hale getirmiştir” diye devam eden açıklamada İslam dininin kadim medeniyetlerin beşiği olan Ortadoğu’da doğduğu ve büyüdüğüne dikkat çekildi. Bu kadim medeniyetlerin çocukları ile kimi zaman çatışmalar olsa da yüzyıllar boyunca daha barışçıl bir ilişki içinde olduğunu ifade etti.

Aradan geçen bin yılı aşkın zaman sonra bu coğrafyada süregelen etnik, dini ve mezhepsel çeşitliliğin de bir bakıma bunun işareti olduğu vurgulanan açıklamada şunlara yer verildi: “Ancak kendinin İslam Devleti ilan eden IŞID/ DAİŞ bu çeşitliliğin bir tehdit olduğunu ve ilk fırsatta ortadan kaldırılması gerektiğini düşünmektedir.

Kendi mezhebinden insanlara karşı bile acımasız olmaktan çekinmediği gibi, Ninova’da Süryani’lere, Musul’da Şii Türkmenlere ve kendilerine biat etmeyen Araplara, Şengal’de Êzîdîlere karşı sürdürülen yok etme saldırıları doğrultusunda, çoğunluğu kendilerinin mezhebinden -Sünni- insanların yaşadığı Irak Kürdistanı’na da saldırmaktan çekinmemiştir. IŞİD çetesinin şimdiki hedefi ise Rojava’nın kalbi Kobanê olmuştur.

Tüm bu gelişmelere karşın inandıklarını iddia ettikleri Peygamberin, zulümlerden hicret ederek ilk Müslüman siyasal toplumsal hüviyeti olan, Medine Sözleşmesi ilkeselliği ile kurduğu düzenin mirasçıları olan Müslümanlardan, ümmetin parçalarından olan Rojava’da, Irak Kürdistanı’nda ve başka bölgelerde yaşatılan zulümlere karşı, somut ve ikna edici bir tepki göremiyoruz. Geldiğimiz nokta da ise İslam coğrafyasının kendi iç güçlerinden ziyade maalesef yabancı müdahalelere umut bağlar hale gelmişlerdir.

Bu talihsizliğin özellikle günümüzde Kürtlerle barış istediğini söyleyen ve aynı zamanda bölgesel aktör olma arayışlarını sürdüren Türkiye’nin ‘Barış Sürecini’ vurması tehlikesi ile beraber, IŞİD’in Rojava’nın kalbi olan Kobanê’ye saldırdığı şu günlerde çok da ilgili olduğunu düşünüyoruz.”

Demokratik İslam Kongresi ve bileşenleri, barış ve huzurun tesisi için, mezhep, ırk ve inanç farkı gözetmeksizin Ortadoğu’da yaşayan tüm halkları, insanları ve kanat önderlerini her şeyden önce kendine ve vicdanına olan sorumluluk ile kamuoyuna barışta ısrarlı olmaya ve Kobanê ile diğer mazlum halklara sahip çıkmaya davet etti.