Dilşah Osman: Her yer eylem alanı olmalı
KCD-E Eşbaşkanı Dilşah Osman, “gün ayaklanma günüdür” diyerek, Avrupa’da yaşayan Kürdistanlıları ve dostlarını sokaklara inerek her yeri eylem alanına çevirmeye çağırdı.
KCD-E Eşbaşkanı Dilşah Osman, “gün ayaklanma günüdür” diyerek, Avrupa’da yaşayan Kürdistanlıları ve dostlarını sokaklara inerek her yeri eylem alanına çevirmeye çağırdı.
Özyönetimlere yönelik Türk devletinin saldırılarının Kürt halkının onuruna karşı yapıldığını ifade eden Osman “Kuzey Kürdistan’da yanan özgürlük ateşini büyütmek ve orada direnenleri korumak hepimizin şeref, onur borcudur. Biz bir bütün olarak direndik Rojava’da kazandık simdi sıra Bakur’da” dedi.
KCD-E Eşbaşkanı Dilşah Osman, AKP ve Erdoğan öncülüğünde Kuzey Kürdistan’ın belli ilçelerinde ilan öz yönetim ilanlarına dönük Türk Devletinin DAİŞvari tarzda ortaya koyduğu soykırım politikasını boşa çıkarmak ve Kuzey Kürdistan devrimini başarıya ulaştırmak için Avrupa’da yaşayan Kürdistanlıları ve dostlarını alanlara çıkmaya çağırdı.
‘DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE SOYKIRIM YAPILIYOR SESSİZ KALMAYALIM’
Erdoğan ve AKP hükümetinin gün geçtikçe özyönetim ilan edilen ilçelere dönük saldırıların şiddetini daha da artırdığına dikkat çeken Osman, ortaya konan saldırının aslında Kürt halkının iradesine, onuruna ve özgür yaşam isteğine yönelik yapıldığını ifade etti.
Bugün özyönetim alanlarında direnenlerin Kürt halkına dayatılan köleci sisteme karşı bir savaş yürüttüğünü söyleyen Osman, “Ulusların Kürtlere dayattığı köleci mantık Rojava’da yok edilirken, bunu kaldırmayan Türk devleti Kuzey Kürdistan’da yanan özgürlük ateşini dünyanın gözü önünde katliam ve soykırımla bastırmaya çalışıyor. Sessiz kalmayalım” dedi.
‘BİZ SUSARSAK KATLİAM DAHA DA BÜYÜR’
2 ayı aşkın bir süreden beridir devam eden direnişle birlikte birçok insanın devlet eliyle katledildiğini hatırlatan Osman, “Yaşanan bu zulme karşı halkının geleceği için bedel verenler var ve bedel vermeye devam ediyorlar. Birileri bu bedeli bu halk için verirken birçok yerde de hala bir sessizlik yaşanıyor. Bir bütün olarak istenilen bir şekilde sesimizi çıkarmadığımızdan kaynaklı Türk devleti saldırı boyutunu daha da artırıyor” şeklinde konuştu.
‘DÜNYA SESSİZLİKTEN YANAYSA ÖZGÜCÜMÜZLE VAR OLMALIYIZ’
Kuzey Kürdistan’da yaşananlara karşı uluslararası güçlerin de sessiz kalmasını sert bir dille eleştiren Osman, Avrupa ve diğer uluslararası kurum ve kuruluşlar sessiz kalmaya devam ettikçe Türk devletinin şiddetini daha da artırdığını söyledi. “Yaşananlar karşısında dünya sessiz kalmayı tercih ediyorsa biz Kürt halkı olarak kendi öz gücümüzle her yerde alanlara çıkarak bu sessizliği kırmalıyız” diyen Osman, şunları ekledi: “Gün ayaklanma günüdür. Kuzey Kürdistan halkı nasıl ki Rojava için ayağa kalktıysa bu gün Rojava halkıda her yerde ayağa kalkmalıdır. Artık Rojava’daki halkımızda kendisine karşı çizilmiş sınırları aşarak Bakur’da yürüyen mücadeleye destek vermelidir.”
‘AVRUPA’DA HER YERİ EYLEM ALANINA ÇEVİRMELİYİZ’
Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılara ve dostlarına da çağrıda bulunan Osman, “Bıkmadan yorulmadan Avrupa’nın her alanını eylem alanına çevirmeliyiz. Erdoğan’ın kafasında kurduğu efsaneyi yıkmak için bir yüzyıl daha köle olarak yaşamaya razı olmamak için öz yönetim ilanları olduğu ilçelerde direnen arkadaşlarımızı korumak ve onlara güç vermek için Avrupa’da sesimizi daha da yükseltmeliyiz” dedi.
‘ROJAVA’DA KAZANDIK SIRA BAKUR’DA’
“Kuzey Kürdistan’da yanan özgürlük ateşini büyütmek ve orada direnenleri korumak hepimizin şeref onur borcudur. Biz bir bütün olarak direndik Rojava’da kazandık simdi sıra Bakur’da” diyen Osman, şunları dikkat çekti: “Biz Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar Kobane direnişinde nasıl dünyayı ayağa kaldırdıysak bugün aynısını yapabiliriz. Türk devleti bugün Kuzey Kürdistan’da DAİŞ’in yaptığı uygulamaların aynısını yapıyor. DAİŞ ile Türk devletinin Kürt halkına dayattıkları arasında hiçbir fark yok.”