LGBT Onur Haftası etkinlikleri başladı. Bu yıl 'direniş' temasıyla gerçekleşen haftaya ilişkin konuşan Boysan Yakar, "sokakta yürüme hakkı elinden alınan, gündüzlerden uzaklaştırılan, ötekileştirmenin bir yaşam şekli olarak biçildiği insanlarız. Bizler var oluşu için mücadele eden insanlarız" dedi. 

21. İstanbul LGBT Onur Haftası etkinlikleri, Taksim'deki Maya Cüneyt Türel Sahnesi'nde gerçekleşen basın toplantısı ile başladı. Bu sene "direniş" teması ile gerçekleşen haftaya ilişkin açıklamayı ise Boysan Yakar yaptı. Yakar, "Biz bugün İstiklal Caddesi'ni yeniden protesto kültürüne açmış bir hareket olarak karşınızdayız. 1 Mayıs'tan sonra en kitlesel ve geleneksel yürüyüşü gerçekleştiren, şehir merkezlerini iktidarın tahakkümüne terk etmeyen, İstanbul'u, ibnesiz, fahişesiz, dönmesiz, Kürtsüz, Çingenesiz bırakmayan büyük bir kitleyiz" dedi. LGBT hareketin, 21 yıllık mücadelesinde erkek egemen sistemin söylemini reddeden muhalif kesimlerin dayanışmasıyla İstiklal Caddesi'ni on binlerle dolduracak güçte olduğunu belirten Yakar, "Mücadeleye gettoların değil kentin tamamını istiyoruz" diyerek çıktıklarını dile getirdi.

SENENİN İLK YARISINDA 18 TRANS NEFRET CİNAYETİ

Yakar, Avcılar Meis Sitesi'nde, Tarlabaşı'nda, Harbiye ve Bayram Sokak'ta yüzlerce trans bireyin kentsel dönüşümün doğrudan mağduru olduğuna dikkat çekerek, senenin henüz ilk yarısında kayıtlara geçen 18 trans nefret cinayeti bulunduğunu kaydetti. 

"Görünürlüğümüz Kabahatler Kanunu'na göre suç teşkil ediyor, bir trans birey gündüz dışarı çıktığında polis ahlaka aykırı bulup para cezası kesebiliyor. 21 sene içinde değişen tek şey cezaların niteliği, yoksa hala var oluşumuz iktidar tarafından inkar ediliyor ve cezalandırılıyor" diyen Yakar, Gezi Parkı direnişinde söylemsel düzeyde bir araya geldikleri kesimlerle ittifaklar geliştirdiklerini ifade etti. 

‘VAROLUŞUMUZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ’

Yakar, "Bizler bu coğrafyada var oluşu için mücadele eden insanlarız. Sokakta yürüme hakkı elinden alınan, gündüzlerden uzaklaştırılan, gecelere mahkum edilen insanlarız. Eğitim, barınma, çalışma ve yaşama hakkı gibi en temel insan hakları elinden alınmış, erkeklik şiddetinin, küfrün, ayrımcılığın, ötekileştirmenin bir yaşam şekli olarak biçildiği insanlarız" diyerek, dayanışma gösteren herkesi direnişi büyütmeye davet etti. 

'AKP MECLİS'TE NEFRETE KATKI SUNDU'

Eşcinsel, biseksüel ve trans bireylere yönelik nefrete meclis kürsüsünden katkı ise devlet tarihinde ilk kez AKP tarafından yapıldığının altını çizen Yakar, "11 yıllık iktidarı boyunca LGBT bireylerin taleplerini hiçbir şekilde dikkate almayan AKP, yeni anayasaya eklenebilecek son maddenin LGBT’leri içeren eşitlik maddesi olduğunu duyurdu. LGBT’lerin anayasada yer alamayacağını, gerekirse o anayasanın olmayacağını adalet komisyonu başkanı Ahmet İyimaya bizzat söyledi" dedi.

‘TOPLUM HAZIR DEĞİL’ SÖZÜ ANLAMSIZLAŞTI

Sedef Çakmak ise Gezi direnişini değerlendirerek, direnişte görünür olma açısından önemli bir şans yakaladıklarını belirtti ve "Geçmişte siyasilerin bizle ilgili 'Toplum buna hazır değil' lafını hatırlıyorum. Gezi'de bunun anlamsızlığını gördük" dedi. Boysan Yakar da "Hem barikatlarda Çarşı ile yakınlaştık, hem de Anti Kapitalist Müslümanlar ile kandil simidi yedik" diyerek direnişin mücadeleyi geliştirmek adına önemli etkileşimler sağladığını belirtti. 

DİRENİŞİ GÖRMEYEN MEDYAYA PENGUEN ÖDÜLÜ

30 Haziran Pazar günü gerçekleşecek LGBT Onur Yürüyüşü ile sona erecek etkinliklerde, çeşitli forum, atölye, performans, panel, film gösterimi gibi kategoriler yer alıyor.

Sene boyunca homofobik ve transfobik tutumlarda bulunan kişi ve kurumlara da 'hormonlu domates' ödülleri verilecek. 28 Haziran cuma günü gerçekleşecek 'Hormonlu Domates' ödül töreninde bu yıl Taksim direnişini göstermeyen medyaya ve polis şiddetine de 'Penguen' ödülü verilecek.

Yazar, kurum, diziler, siyasiler, beynelmilel kategorilerinin yanı sıra, "Penguen", "Direnişe direnenler", "Ay ne diyeceğimi bilemiyorum", "Diren Türkçe" gibi yeni kategoriler de ödüller arasında yer alacak.

Onur Haftası 30 Haziran pazar günü İstiklal Caddesi'nde onbinlerce kişinin yanısıra Türkiye ve dünyadan milletvekilleri ve sanatçıların da katılmasının beklendiği yürüyüşle sona erecek.