Direnişteki Anadolu Adliye işçileri haklarını almaya kararlı

İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliye Sarayı’nda üç aydır ücretlerini alamadıkları için 10 gündür adliye önünde direnen çay evi, kafe ve yemekhane taşeron işçilerine destek giderek büyüyor.

İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliye Sarayı’nda üç aydır ücretlerini alamadıkları için 10 gündür adliye önünde direnen çay evi, kafe ve yemekhane taşeron işçilerine destek giderek büyüyor. En son Büro Emekçiler Sendikası (BES) ve EMEK Partisi’nin ziyaret ettiği işçiler, üç aylık maaşlarını gasp eden Evrensel Hazır Gıda taşeron firmasına hakkında ihtiyati haciz davası açtı. ANF’ye yaşadıkları hak gasplarını anlatan işçiler, haklarını alana kadar adliye önünü terk etmeyeceklerini vurguladılar.

İstanbul Kartal Anadolu Adliye Sarayı’nda Evrensel-Hazır-Gıda taşeron firması bünyesinde çalışan ve üç aydır maaşlarını alamayan çay evi, kafe ve yemekhane işçilerinin direnişi hız kesmeden sürüyor. DİSK’e bağlı Dev-Turizm-İş sendikasına üyesi olan ve gasp edilmiş haklarını almak için 10 gündür adliye önünde nöbet tutan 127 işçiye, her gün yeni bir destek geliyor. En son BES ve EMEK partisinin ziyaret ettiği işçiler, adliye tarafından iş hakkı feshedilen ve işçilere maaşlarını ödemeden kayıplara karışan Evrensel-Hazır-Gıda Taşeron firma hakkında ihtiyati haciz davası açtı. Yaşadıkları hak ihlallerini anlatan işçiler, direnişte kararlı olduklarını bir kez daha vurguladı.

‘HER GELEN TAŞERON HAKKIMIZI ALIP GİDİYOR’

Açıldığından beri Anadolu Adliyesi’nin çay ocağında çalıştığını anlatan Serap Gökgöz, bu üç yıl boyunca günde 8 saat çalışmaları gerekirken, 10 saat çalıştırıldıklarını ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğine dikkat çekti. Gökgöz, bununla da yetinmeyen taşeron firmanın adli tatillerde iş yok gerekçesini öne sürerek işçileri 15 günlük ücretsiz izne gönderildiğini aktardı. Evrensel Hazır Gıda firmasından önce MFS taşeron firma bünyesinde çalıştıklarını ve aynı sorunlarla karşı karşıya kaldıklarına işaret eden Gökgöz, her iki taşeron firmanın iflas ettik bahanesiyle işçilerin maaşlarını ödemeden çekip gittiğine dikkat çekti. “Taşeronda biri gidiyor diğeri geliyor, her gelende hakkımızı alarak gidiyor” diyen Gökgöz, bir kez daha aynı mağduriyeti yaşamak istemediklerini, iş ve ücret güvencesi altında, kadrolu bir şekilde çalışmak istediklerini vurguladı.

‘11 SAAT DE ÇALIŞSAK DA KAYITLARA 8 SAAT OLARAK GEÇİYORDU’

Yemekhanede çalışan Turan Doğru, taşeron firmanın 9 aydır fazla mesai ücretlerini vermediğini, üç aydır da maaşları ödemediğini belirti. Turan Doğru, çalışanların işe giriş ve çıkış saatlerinin yüz okuma makinesi tarafından belirlendiğini, ancak taşeron firmanın bilgisayara kayıtlanan bu saatlerini değiştirdiğine dikkat çeken Doğan, “11 saat çalışsak da bir işe yaramıyor çünkü taşeron firma yüz okuma makine saatlerini usulsüz bir şekilde değiştiriyor ve 8 saatte çalışmışız gibi gösteriyor” dedi. Üç aydır perişan olduğunu, çocuklarına ekmek bile götüremediğini vurgulayan Doğan, “Anadolu adliyesinin dünyanın en büyük adalet sarayı olmakla övünüyor ama iş çalışanların emeğini vermeye gelince dünyanın son sıralarında. Biz sadece emeğimizin hakkını istiyoruz ve alana kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.

‘ÇOCUKLARIMA SİMİT PARASI BİLE VEREMİYORUM’

3 aydır büyük bir mağduriyet yaşadıklarını belirten iki çocuk annesi Şengül Delen, “Bünyesinde çalıştığımız taşeron firma bize bir açıklama yapma tenezzülünde bulunmadan ve bir kuruş para ödemeden gecik gitti” dedi. 3 yıldır Anadolu Adliyesi’nde çay ocağında çalıştığını ve daha önce bünyesinde çalıştıkları MFS taşeron firması tarafından da aynı uygulamalara tabi tutulduklarını anlatan Delen, “Canları istediğinde bizi ücretsiz izine gönderiyorlardı, maaşlarımızı zamanında ödemedikleri gibi fazla mesai saatlerimizi de ödemiyorlardı” diye konuştu. Çocuklarına simit parası bile veremediğini vurgulayan Delen, “liseye giden çocuğuma okul harçlığı olarak günde sadece 2 TL veriyorum” dedi.

‘İŞ HAYATINA ATILDIM ANCAK BU KEZ DE HAKKIMI ALAMADIM’

Anadolu Adliyesi’nde 5 ay yemekhanede çalışan üç çocuk Ayşe Eser, haklarını alada kadar mücadele devam edeceklerini vurguladı. 10 gündür adliye önünde nöbet tutmalarına rağmen tek bir muhatap bulamadıklarını belirten Eser, iş hakkı feshedilen taşeron firmanın kendilerine haber dahil vermeden çekip gittiğini, defalarca görüşme talebinde bulundukları ama her seferinde bu talebin geri çevirdiğini söyledi. Üç çocuğa baktığını anlatan Eser, “Engelli çocuğuma baktığım için 14 yıl çalışmadım. Engelli çocuğum hayatını kaybettikten sonra 46 yaşından iş hayatına atıldım ancak bu kez de hakkımı alamadım” dedi. Gerçekten mağduruz ve birilerin sesimizi duymasını umut ediyoruz” dedi. Üç aydır evinin kirasını veremediğini ve ailesiyle birlikte büyük bir mağduriyet yaşadığını ifade eden Eser, “Üç aydır elektrik ve doğal gaz faturalarını veremezken, patronlar kurşungeçirmez arabalara binip geziyorlar, doğal gazlarını yüzde yüz açıp ısınıyorlar. Hiç soruyor mu kendine işçim ne içiyor ne yiyor diye? Gerçekten artık birileri bu sesimizi duysun” diye konuştu.

‘YASAKLI FIRMA EVRENSEL HAZIR GIDA NASIL İHALE ALDI?’

Direnişteki işçilere destek veren BES Temsilcisi Engin Parlak, kendisinin de aynı adliyede çalıştığını ve adliye açıldığından beri taşeron çalıştırma koşullarının yol açtığı hak gasplarına karşı geldiklerini söyledi. Bu sistemi değiştirmek için birçok görüşme yaptıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını belirten Parlak, bu açıdan bakıldığında sorunun işçilerin üç aylık maaşı ödenmesiyle de çözmeyeceğini, kalıcı çözümün taşeron çalışma sistemini kaldırmaktan geçtiğini vurguladı. Daha önce tavuk etti yerine martı ve hindi etti kullandığı tespit edilen Evrensel Hazır Gıda taşeron firmasının Sağlık Bakanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığın listesinde yasaklı 40 firmadan bir tanesi olduğuna dikkat çeken Parlak, bu şekilde ifşa edilmiş böyle bir firmaya ihale verilmesinin de düşündürücü olduğunu hatırlattı. Ne olursa olsun işçilerin direnişinin kazanımla sonuçlanacağını vurgulayan Parlak, BESS olarak işçilere sonuna kadar destek vereceklerini söyledi.