Diyarbakır’dan ‘Sakinelerin yolu yolumuzdur’ mesajı

Diyarbakır’dan ‘Sakinelerin yolu yolumuzdur’ mesajı

Diyarbakır’da binlerce kadının katılımıyla düzenlenen 8 Mart mitinginde Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi anıldı. Mitingte bir konuşma yapan BDP Eşbaşkanı Kışanak da kadınların mücadeleyi yükseltmesini isteyerek, “sürece yön verecek olan kadınların ve halkımızın direnişi olacak” dedi.

Diyarbakır'da "Rosa'lardan Sakine'lere yolunuz yolumuzdur" şiarı ile gerçekleştirilen 8 Mart mitinginde binlerce kadın bir araya geldi. Demokratik Özgür Kadın Hareketi öncülüğünde düzenlenen miting öncesinde kadınlar Urfa Kapı’da biraraya gelerek İstasyon Meydanı’na yürüdü.

Yürüyüşte Fransa'nın başkenti Paris'te 9 Ocak günü katledilen 3 Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'e atfedilen yürüyüşte, devrim ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınların fotoğraflarının yer aldığı "Şehiden me rumetemaya me" yazılı ana pankart taşındı. Kadınlar, sık sık "Tekoşîn berxwedan, rêya me rêya şehîdan", 'Jin jiyan azadi", "Be serok jiyan nabe", "Şehit namırın' sloganları atarak, zılgıtlar çekti. 

Yürüyüş ardından İstasyon Meydanı’nda gerçekleşen mitingte BDP Amed İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, BDP MYK üyesi Meral Danış Beştaş, Meya-Der Başkanı Leyla Ayaz, Tuhad-Fed Başkanı Zübeyde Teker, Roboskîli kadınlar, Barış Anneleri, İl ve ilçe kadın belediye başkanları ile yardımcılarını ile Amed’deki tüm kadın kurumları hazır bulundu.

Mitingde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle verdiği mesaj da okundu.  Öcalan, “kadını özgür olmayan bir halk özgür olamaz’ diyerek, kadınları köleliği reddetmeye çağırdı. Paris Katliamı’na da değinen Öcalan, “Kadının özgürleşmesi Sakine’nin mücadelesidir. Sakine’nin hayatı örnektir” dedi.

Mitingde kadınlara hitap eden BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak da Öcalan’ın mesajındaki “Kadını özgür olmayan hiçbir toplum özgür olamaz” sözünü hatırlatarak konuşmasına başladı.

Kadınların mücadeleleri ile tarihe yön verdiğini ifade eden Kışanak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 8 Mart dolayısıyla gönderdiği mesajındaki, “Kadını özgür olmayan hiçbir toplum özgür olamaz” sözünü hatırlatarak, “Öcalan bu gerçeği bir kez daha hepimize hatırlattı. Kadınlar yaşamın ta kendisidir. Kadınlar yaşama yön, biçim veren en önemli en yüce değerdir. Kadının baskı altında olduğu, şiddete uğradığı, ikinci sınıf olduğu bir toplum özgür olamaz. Biz kadınlar bunun gereğini yapmak için irademizi açığa çıkaracağız. Önce irademizi, kendimizi özgürleştireceğiz. Kadınlığın örgütlü gücünü büyüteceğiz. Biz özgürleştikçe halkımız da toplumda ülkede özgürleşecek. İşte bu kadar önemli ve tarihsel bir sorumluluğun altındayız” diye konuştu.

KIŞANAK: KADIN İRADESİNE SAYGI GÖSTERMEYEN ÖZGÜRLÜĞÜ ANLAMAMIŞTIR

Erkekleri de bu anlayışı doğru kavramaya çağıran Kışanak, “Demokratik bir yaşam, özgür bir gelecek isteyen herkes kadın özgürlüğünü temel dayanak almalıdır.  Kadını kabul etmeyen, kadının iradesine saygı göstermeyen, kadınla birlikte mücadele etmeyi bir onur olarak kabul etmeyenler özgürlüğü yeterince anlamamıştır demektir. Tüm erkek arkadaşlarımıza buradan bir kez daha sesleniyoruz; kadınla doğru temelde yoldaş olun. Kadınla doğru temelde yoldaş olursanız tüm ülke tüm halkımız kazanacaktır” diye erkeklere seslendi.

Kışanak kadınların doğdukları andan itibaren erkek egemen zihniyeti yaşamlarının her alanında yaşadığına dikkat çektiği konuşmasında, kadınların özgürlükten ne anladığını, nasıl bir özgürlük istediğini tartışarak bunun mücadelesini vermesi gerektiğini ifade etti. “Erkek egemen zihniyetin ne olduğunu biz hayatımızın her dakikasında, her saniyesinde yaşıyoruz. Onun için en güçlü cevabı verecek olan sizlersiniz. Kendinizi bu mücadelenin temel taşı olarak görün, kendinizden başlayın, güç olup, irade olup örgütünüzü yaratın” diye kadınlara seslenen Kışanak, “Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan bunun siyasetini, teorisini yaptı. Büyük bir mücadele yürüttü. Bizler de kendimiz artık bunu pratik olarak hayata geçirme sorumluluğuyla karşı karşıyayız. İrademizi, gücümüzü, dayanışmamızı her zamankinden daha fazla göstermemiz gereken bir süreçteyiz” dedi.

‘SAKİNE CANSIZ’I DOĞRU ANLAMAK BİR MANİFESTODUR’

Bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiye adadıklarını hatırlatan BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, “Sakine, Fidan ve Leyla şahsında katledilmek istenen kadınların özgürlük mücadelesiydi. Bunu kabul etmiyoruz, bunu kınıyoruz. Bunun karşısında mücadeleyi büyütme sözü veriyoruz” diye kaydetti.

PKK’nin kurucularından Sakine Cansız’ın yaşamını doğru anlamanın kadınlar için bir manifesto olduğunu söyleyen Kışanak, “Sakine yoldaşımız her zaman kadının iradesini temsil etti ve kadının bir irade olarak kabul edilmesi için mücadele etti. Sakine yoldaşımız direnişi en görkemli şekilde yaşayarak bizlere güçlü bir direniş mirası bıraktı. Zalimlere boyun eğmedi, zulme itaat etmedi. Amed zindanında, hayatının her alanında her koşulda özgür yaşayacağım dedi. Özgürlüğü ölüme tercih etti, ölümüne direndi. Mücadeleyi bu kadar güçlü bir şekilde temsil etti” diye konuştu.

KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ YAŞAM FELSEFESİ OLMALI

Kürt kadını açısından diplomasiyi yürüten Fidan Doğan’ın, Kürt kadının özgürlük gücünü dünyaya tanıtan mücadelesini en güçlü şekilde temsil ettiğini söyleyen Kışanak, “Buradan da kendimize bir pay çıkaracağız. Halkımızın özgürlük gücünü dünyaya tanıtmak, bunun için müzakere, diplomasi yapmak öncelikli olarak kadınların görevidir. Kadınlar bu görevi layıkıyla yerine getirmelidir” ifadesini kullandı.

Leyla Şaylemez’in ise kadınlara, hayatın her alanını mücadeleye çevirerek, mücadeleyi büyütmenin mesajını verdiğini söyledi. Leyla yoldaşımız genç yaşamında bize şunu söyledi. Hiç bir hesabın içine girmeden adanmış bir şekilde kendimizi mücadele vermeliyiz" diye konuştu. 

Kadınların özgürlük mücadelesinde önemli bir misyon sahibi olduğunu vurgulayan Kışanak, “Kadın yaptığı işi tam yapar, eksik bırakmaz. Aşkla, sevdayla, tutkuyla yapar. Ölümüne direnerek mücadele eder. Ancak böyle kazanabiliriz. Bunun doğru anlamak gerekiyor. Biz kadınlar, kadın özgürlüğüne yürekten inanarak bunu hayatımızın temel felsefesi yaparak yaşarsak kazanırız. Hiçbir kadın artık yalnız değildir. Kürt kadınları işte meydanlarda, kadınların gücü buradadır” diye konuştu.

‘KADINLAR SÜRECE AKTİF OLARAK KATILMALI’

“DÖKH sizin arkanızdadır, yalnız değilsiniz. DÖKH sizin mücadelenizdir” diyerek kadınlara seslenen Kışanak, kadınların kadını ikincil gören zihniyeti boşa çıkaracak güce sahip olduğunu ifade ettiği konuşmasında, İmralı sürecini de değerlendirdi. "Sevgili kadınlar biliyorum. İmralı sürecini merak ediyorsunuz. Bu süreçten özgürlük ve demokratik bir yaşam çıkar mı diye merak ediyorsunuz. Görüşmelere dair çok şey yazıldı. Çok fazla spekülasyon yazıldı. Bu görüşmeleri özetleyen bir cümle var. Sayın Öcalan diyor ki 'Ben herkesin kazanacağı, Kürtlerin de Türklerin de kazanacağı bir kapı aralamak istiyorum. Bunun yol haritasını çizmek istiyorum benim burada yürüttüğüm görüşmelerin diyalogun ana teması budur. Herkesin özgür olabileceği bir gelecek arzuluyorum' diyor. Bunun için demokratik bir cumhuriyet inşaa etmek için uğraşıyor. Tam net cümle olarak şunu söylüyor. 'Eğer bu süreç başarıya ulaşırsa Demokratik Cumhuriyet kadınların, emekçilerin ve çevrecilerin cumhuriyeti olacak' diyor. Bizzat Öcalan'ın cümlesidir bu. Bu cümlede üç tane temel özne var. Birisi kadınlar, birisi emekçiler, birisi doğal çevreyi koruyan ekolojik olanlardır. Bu nedenle biz kadınlara çok büyük görevler düşüyor. Halkın ve kadınların özgür bir geleceğe kavuşması için üzerimize düşün görevi yerine getirmeliyiz. Eğer bugün resmi olarak İmralı'da görüşmeler başlamışsa halkımızın bıkmadan direnen ve mücadele eden kadınların mücadelesinin sonucudur. Bu meydanda bulunan kadınların canından çok sevdiği yakınlarını yitirenlerin talebidir barış. Anneler yüreğindeki acıya rağmen her zaman beyaz tülbentleri ile direnişin en ön safında yer aldılar. Sürece yön verecek olan kadınların ve halkımızın direnişi olacaktır" dedi. 

Kışanak konuşmasında, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın BDP, KCK Yürütme Konseyi ve Avrupa’ya gönderdiği mektuplarında sahiplerine ulaştırıldığını ifade ederek, Kandil’de Murat Karayılan ile yaptıkları görüşmede, kendilerinin de sürece katkılarını beklediklerini belirttiklerini aktardı. BDP olarak kendilerinin de barış temellerinin atılması için sürece katılacaklarını belirten Kışanak, “Biz yola çıkıyoruz. Yeni bir sürece başlıyoruz. Bunu doğru temelde yürütürsek hep beraber kazanırız” dedi.

Kışanak son olarak kadınları, kazanmak için örgütlülüğü, mücadeleyi, demokratik direnişi büyütmeye çağırarak, “An azadi, an azadi” diyerek sözlerini tamamladı.

Kışanak'ın ardından konuşan KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan ise, savaşın ve sömürünün olmadığı topraklarda yaşamak istediklerini belirterek, "Haince bir katliamla arkadaşlarımızı aramızdan aldılar. Giden arkadaşlarımızla biz de bir parçamızı yitirdik. Ama yine de inadına barış diyoruz" diye konuştu.

Ardından PAJK'lı tutsaklar adına gönderilen mesaj okundu. 

ROBOSKİ’NİN FAİLLERİ ORTAYA ÇIKINCA BARIŞ GELECEK

Daha sonra Roboski katliamında yaşamını yitiren Vedat Encü'nün annesi Mercan Encü konuştu. "Başbakan Kürt sorunun var olduğunu söylüyor ancak sorunun çözümü için ne yaptı" diye sorarak, "Ne KCK ne de hava ve kara operasyonlarını durdurmadı. Roboski katliamının üzerinden bir buçuk yıl geçti. Başbakan failerini ortaya çıkarmadı. Katliam ile ilgili komisyonlar tarafından rapor hazırlanmış ancak bizim taleplerimiz bu raporda yer almadı. Bu raporda ne yazıyor çok merak ediyorum. Komisyon başkanı bize verdiği sözü tutmadı. Emine Erdoğan bizi ziyaret etti. Bana söz verdi. 'Ben sizin olayınızı Ankara'da anlatacağım' dedi ama gitti medyayı susturdu. Roboski'ye geldiği zaman Kürt sorunu da çözülecektir" dedi. Katliamda yaşamını yitiren Selam Encü'nün annesi Semira Encü de kısa bir konuşma yaparak adalet talebinde bulundu. 

Konuşmaların ardından Laz sanatçı Ayşenur Kolivar ve Kardelen Kadın Korusu birbirinden güzel ezginlerini seslendirdi. Kadınlar ezgiler eşliğinde halay çekti. Daha sonra etkinlik sanatçı Rojda ve Eylem Aktaş'ın sahne alması ile sona erdi.