Diyarbakır Barosu, Ýnsan Hakları Derneði, Diyarbakır Şubesi ve Mazlum Der Diyarbakır Şubesi tarafından düzenlenen ortak basın açıklamasıyla HPG tarafından gözaltına alınan AKP Kulp Ýlçe Başkanı Veysel Çelik ile daha önce esir alınan asker, polis memuru ve kaymakam adayının serbest bırakılması istendi. STK'ler, kendilerini suçlayan Başbakan Erdoðan'a da çaðrı yaparak, "Bizi yöneten vicdanımızdır" dediler.
Diyarbakır Barosu'nda bir araya gelen Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ve Mazlum Der Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay, ortak basın açıklaması düzenledi. Temsilciler adına basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, önceki dönemlerde de HPG'nin tutukladıðı sivil, asker ve polislerin serbest bırakılmasına ilişkin açıklama yaptıklarını söyledi. AKP Kulp Ýlçe Başkanı Veysel Çelik'e yönelik de açıklamalarda bulunduklarını belirten Aktar, "Aile bize bir kez daha başvurdu. Biz de insan hakları alanında çalışan kurumlar olarak basın aracılıðıyla çaðrımızı yenilemeyi düşündük. Biz insan yaşamının her şeyin üzerinde olduðunu, aynı zamanda kişi özgürlüðünün de her şeyin üzerinde olduðunu inanan kişiler ve kurumlarız. Bu açıdan bakıldıðında evet 30 yıldır coðrafyamızda bir savaş sürüyor. Bu savaş çoðu zaman sivilleri de hedef alıyor. Ölümler ve acılar yaşıyoruz. Her gün ölüm haberleri alıyoruz. Bu savaşın bir an önce bitmesi gerekiyor. Bu savaşın bitmesi için de bir diyaloðun başlaması, bir tartışmanın başlaması ve sorunun tartışılarak çözülmesi gerekiyor. Çatışarak deðil, tartışılarak çözülmesi gerekiyor. Ailesinin başvurusunu esas alarak Veysel Çelik başta olmak üzere alıkonulan askerler, polis memuru ve kaymakam adayının serbest bırakılması, bu savaşın bir an önce bitmesi, Kürt meselesinin barışçıl yöntemlerle çözümü konusunda ilerleyebilmek, yeni bir şans tanıyabilmek adına da topluma bir mesaj verme adına da biz çaðrımızı yineliyoruz. Alıkonulan bu kişilerin salıverilmelerini diliyoruz, bekliyoruz ve talep ediyoruz. Eðer bu konuda bizler kişi olarak da kurumlarımızı temsilen üzerimize bir görev düşecekse bunu yapmaya hazır olduðumuzu, ilgili kişileri teslim almaya da, yerini, saatini ne şekilde olacaðını bilebilirsek buna da hazır olduðumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz" dedi.
'BÝZÝ TALÝMATLANDIRAN VÝVDANIMIZDIR'
Başbakan'ın gelişi öncesinde bir takım isteklerin bulunduðu açıklamayı yaptıklarını, bu açıklama için hiç kimseden talimat almadıklarını kaydeden Baro Başkanı Aktar şunları söyledi: "Bizi yöneten, bizi talimatlandıran vicdanımızdır. Vicdanımızın sesini dinleyerek toplumdaki beklentileri, bize gelen taleplerin büyük bir bölümünü karşılıyoruz. Şimdi hükümeti eleştirdiðimiz noktada Diyarbakır'ın saðduyulu sesi olmaktan çıkıp, talimatlandırılan kurumlar ve kişiler durumuna düştük. Biz asla talimatla hareket etmeyiz. Hiç kimsenin arkasında, önünde ve yanında deðiliz. Bizi tek yönetecek şey vicdanımızdır. Bizi tek yönetecek şey insan haklarına duyduðumuz saygıdır. Bir avuç insan kaldık bu kentte. Bir avuç insan toplumun vicdanını seslendirmeye çalışıyoruz. Çok seyahat edenler evinin bir köşesinde bir seyahat çantası hazırlar. Açıklıkla söylüyorum evimizin bir köşesinde bir cezaevi çantamız var. Hükümete düşen, bizim gibi sivil insanların ifade özgürlüðünü güvence altına almaktır. Biz inandıðımız şeyleri söyledik, söylemeye de devam edeceðiz."
ANF NEWS AGENCY