Diyarbakır ve Urfa'da PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridine karşı cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine destek için kitlesel basın açıklamaları yapıldı. Açlık grevcilerinin ölüm sınırına dayandıðına dikkat çekilen açıklamalarda, grevcilerin temel talebi olan Öcalan üzerindeki tecridin derhal kaldırılması istendi.
BDP Diyarbakır Ýl Örgütü, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki aðırlaştırılmış tecrit ve cezaevlerinde başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine dikkat çekmek için Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya DTK Koordinasyon Kurulu üyesi BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, belediye başkanları, BDP il ve ilçe yöneticileri ile yüzlerce kişi katıldı. Burada açıklama yapan BDP Diyarbakır Ýl Eş Başkan Yardımcısı Ahmet Ýlhan, cezaevlerinde süresiz dönüşümsüz devam eden açılık grevlerinin 61'inci güne girdiðini hatırlatarak, Kürt halkının demokratik talepleri doðrultusunda mücadele verdiðini ve bunun için siyasi tutsakların bedenlerini ölüme yatırdıðını söyledi. Ýlhan, AKP hükümetinin çözümün önünü tıkamak için çalıştıðını belirterek, Kürt halkının demokratik taleplerinin yer aldıðı 4 ana talebin imzaya açılmasını yasaklayan Diyarbakır Valiliði'ni kınadı. Ýlhan, Diyarbakır'da 1990'ları aratmayan uygulamaların olduðunu, devletin burada hiç bir demokratik talebe ve eyleme tahammül etmediðini belirterek, "Diyarbakır'da gizli OHAL var" dedi.
AÇLIK GREVCÝ EYLEMCÝLERÝN SAÐLIK DURUMU KÖTÜYE GÝDÝYOR
Ardından konuşan BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde aðırlaştırılmış tecridin 8 aydır devam ettiðini hatırlatarak, AKP hükümetinin sorunun çözümü için diyalog ve müzakereyi esas alması gerektiðini söyledi. Çelik, süresiz dönüşümsüz devam eden açlık grevlerine dikkat çekerek, "Hiç kimse keyfinden açlık grevlerine katılıp, bedenini ölüme yatırmaz. Açlık grevlerine giren yoldaşların saðlık durumları kötüye gidiyor. Meclis'teki BDP'li vekiller dışında herkes bu duruma sessiz kalıyor. Saðırlar, dilsizler ve lallar" şeklinde konuştu.
‘KÝMSENÝN GÜCÜ KÜRTLERÝN ÝRADESÝNÝ KIRMAYA YETEMEZ’
Kürtlerin 4 temel talebinin Meclis'te esas alınıp tartışılması gerektiðini vurgulayan Demir, "Kürtler taleplerini dile getirmek için her türlü mücadeleyi verdi. 4 temel taleplerine valilik tarafından yasak getirildi. Öcalan'ın doðum günü için Amara'ya gitmek istedik buna dahi engel çıkardılar. Bizi görmek ve duymak istemiyorlar. Kürdü ve Kürdistan'ı silmek istiyorlar. Böl ve parçala politikasını uyguluyorlar. Kürtler bir bütündür parçalanamaz. Kimsenin gücü Kürt halkının iradesini kırmaya yetemez" dedi.
‘KÜRTLER TALEPLERÝNDE ISRARCI OLDUÐU ÝÇÝN TUTUKLANIYOR’
Daha sonra konuşan DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi Ayla Akat Ata ise, 2012 yılından itibaren bölge halklarının sokaða döküldüðünü ve birçok rejimin deðiştiðini ve diktatörlüklerin yıkıldıðını dile getirerek, şunları söyledi: "Bu süreçte bahar Ortadoðu'ya dayanmışken bir uluslararası ittifakla bu baharı Kürtlerin yaşamaması için bir araya gelen güçler, işte burada toplanan halkı görmek duymak ve anlamak zorundalar. Kürtler sokaða çıktıðı için hak ve özgürlük talebinde ısrarcı oldukları için her ortamda gözaltına alınıp tutuklanıyor ve cezaevlerine atılıyor. Bu şekilde iradesi kırılmaya çalışılıyor."
‘AVRUPA TÜRKÝYE’DE YAŞANANLARI GÖRMEZDEN GELÝYOR’
Cezaevlerindekilerin kendi bulunduðu fiziki koşullar için açlık grevlerine girmediðini vurgulayan Ata, "Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar 8 aydır Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin kaldırılması için açlık grevlerine giriyorlar. Strasbourg'ta ölüm sınırına dayanan süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri Avrupa kamuoyunun ve işkenceyi izleme komitesi CPT'nin duyarlılıðını ortaya koymak ve duyarlı olması için mücadele yönünde hedef koymuştur. Avrupa Türkiye'de yaşananları görmezden geliyor" diyerek tepki gösterdi.
Başbakan Erdoðan'ın "Suriye'de çocuklar terörist olur mu?" sözlerini hatırlatan Ata, "Oysa Türkiye'de Kürdistan'da cezaevleri 'ben Kürdüm' diyen çocuklarla doludur. Bize yönelik tavır ve uygulama ulusal temelde görmeme durumudur. Türkiye'nin Suriye'ye müdahale amacı oradaki Kürtlerin statü talebinin gerçekleşmemesi içindir" dedi.
Açıklamanın ardından kitle sloganlar eşliðinde daðıldı.
‘OLASI ÖLÜMLERDEN AKP SORUMLU OLACAK’
BDP Viranşehir Ýlçe Örgütü de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesi ile görüştürülmemesi ve askeri, siyasi operasyonların sona ermesi için başlatılan açlık grevlerine destek için basın açıklaması yaptı. Aralarında BDP Ýlçe Eşbaşkanları Halis Aktaş, Birgül Özkara, Viranşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Burun, BDP il genel meclis üyeleri, Tüm Bel-Sen Urfa Şube Başkanı Nureddin Çetin, belediye meclis üyelerinin bulunduðu çok sayıda kişi, BDP Ýlçe binası önünde bir araya geldi. Burada açıklama yapan BDP Ýlçe Eşbaşkanı Birgül Özkara, cezaevlerinde 61 gündür devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek için toplandıklarını belirterek, AKP hükümetinin açlık grevi eylemlerine duyarsız kaldıðını ve ölümlerin olması halinde bunun sorumlusunun AKP olacaðını söyledi.
"Ýşkenceye sıfır tolerans, Kürt sorunu benim sorunumdur. Kürt meselesinde iyi şeyler olacak. Ekonomi refah düzeyi yükselecek" gibi söylemlerin AKP tarafından çok dile getirildiðini hatırlatan Özkara, bunların söylemden öteye geçmediðini ve Kürt sorunu çözülmeden bu ülkede hiçbir sorunun çözülemeyeceðine dikkat çekti. Özkara, PKK Lideri Öcalan'ın üzerindeki tecrit, askeri ve siyasi operasyonların durması için insanların bedenlerini ortaya koyduðunu söyledi. Bedenlerini ölüme yatıran insanların durumunun görmezlikten gelinemeyeceðini ifade eden Özkara, açlık grevinde bulunan tutsaklar için Meclis'te komisyon kurulmasını istedi.
ANF NEWS AGENCY