DÖDF: Gever'in hesabı sorulacak!
DÖDF: Gever'in hesabı sorulacak!
DÖDF: Gever'in hesabı sorulacak!
Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu (DÖDEF), Yüksekova'da üç kişinin katledildiği polis saldırılarını protesto etti. İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nden Beyazıt Meydanı'na yürüyen yüzlerce öğrenci, Yüksekova'da işlenen suçların hesabının sorulacağını haykırdılar.
"Kujerên Geverê wê bers bidin" pankartını taşıyan DÖDEF üyesi öğrenciler, İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nden Beyazıt Meydanı'na yürüdü. HDK Gençlik Meclisi'nin "Roboski'nin katilleri Gever'de. Adalet için hesap soracağız!" pankartı ile destek verdiği eylemde, hep bir ağızdan “Şehit namirin”, “ Gever’in hesabı sorulacak”, “ Kurdîstan Golistan ji bo faşistan”, “Her yer Gever her yer direniş”, “ Kürt halkına imha dayatılamaz”, “Bijî Serok Apo”, “ Katil T.C Kürdistan’dan defol” sloganları atıldı. Beyazıt Meydanı'nda açıklamayı Türkçe Sibel Özay, Kürtçe Ayşe Çiçek okudu.
Kürt halkının büyük bir umutla sarıldığı, "barış süreci"nde yine ölümlerle, katliamlarla devletin gerçek yüzünü en acımasız biçimde hatırlattığı günlerden geçildiğini belirten Özay ve Çiçek, "Binlerce yıllık tarihi kan, gözyaşı, ölüm ve acılarla yazılmış bir halkın hala sıcak tuttuğu barış özlemi, uzattığın barış eline karşı cevap Gever'de 3 yurttaşımızın katledilmesi olmuştur" diye konuştular.
"Ölmek ve öldürmek halkların kaderi olamaz" denilen açıklamada, bunun en büyük kanıtının Kürt yıllardır verdiği mücadele olduğu vurgulandı.
Basın açıklamasında, Kürt halkına kendilerine biçilmeye çalışılan böylesi bir kaderi paramparça ettiği kaydedildi. Bu tablo karşısında sistemin kendine engel olmadığını ifade eden eylemciler, bir yandan “barış, çözüm, demokrasi” derken, diğer yandan benliğine işlemiş şiddet politikalarından geri adım atmadığı tepkisinde bulundu.
Eylemciler, “Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki, hakların özgürlüğe doğru yürüyüşü güç kazandıkça egemenlerin tek karşılığı daha fazla şiddet ve baskı ola gelmiştir. Çelişkiler keskinleştikçe egemenler şiddete dayalı özlerini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.Polisiyle, ordusuyla, yargısıyla, parlamentosuyla, medyasıyla sistemin tüm araçları tek vücut olarak aynı nakaratı söylemektedir” dediler.
Eylemciler, Beyazıt Meydanı'ndan egemenler ve kurumlarına “Dün Kürdistan'ı kasıp kavurduğunuzda, dört bir yanını yangın yerine çevirdiğinizde, tüm çirkinliğinizi gizleme şansına belki sahiptiniz. Ama artık halklar bu söylemlere pabuç bırakmaz” diye seslendiler.
DÖDEF olarak halkların özgürlük ve barış umudunun takipçisi olacakları vurgulayan Özay ve Çiçek halkların istem ve taleplerinin rehber niteliği taşıdığını ifade ettiler.
Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin izinden yürüyeceklerini belirten eylemciler "Gever'de, Gezi'de, Lice'de, Tuzluçayır'da, Armutlu'da direnişin ve mücadelenin olduğu her alanda biz de varız ve daha ileriye taşımak için var gücümüzle çabalayacağız. Gever'de katledilen 3 yurttaşımızın ve tüm demokrasi şehitlerinin hesabını katillerden soracağız" diye belirttiler.
Açıklamanın ardından DÖDEF üyeleri Kumkapı Nişanca'ya mahallesine yürüyen gençlere mahalleli ıslık ve alkışlarla destek verdi.
KESK ‘ÖLÜM DEĞİL ÇÖZÜM’ DEDİ
Öte yandan KESK şubeler Platformu da Gever katliamını Galatasaray meydanında protesto etti. “Ölüm değil çözüm” pankartını taşıyan Platform üyeleri, hep bir ağızdan, “ Bijî biratiya gelan”, “ Her yer Gever her yer direniş”, “Bijî Aşitî , yaşasın barış” sloganlarını attı.
Açıklamayı KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Turgut okudu. AKP'nin iktidarını, artık polis şiddeti ve zoru ile ayakta tutuğunu vurgulayan Turgut, demokratik hak olan gösteri ve yürüyüşlerde yurttaşların polis tarafından öldürülmesi ve yaralanmasının olağan bir hal aldığına dikkat çekti. Barış ve çözüm sürecinin dönülemez bir noktaya geldiğini altını çizen Turgut, hiçbir güç, hiçbir karanlık elin bu barış sürecini geriye götüremeyeceğini vurguladı.