Yazılı bir açıklama yapan Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Türk Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’a “Terörist” demesine tepki gösterdi.

AKP ve onun Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın iktidara geldiği 2002 yılından günümüze kadar Kürt halkına karşı tarihin en vahşi ve acımasız saldırılarını yürüttüğüne dikkat çeken DTK açıklamasında şunlara yer verdi: “Özellikle Kürt siyasetine karşı devletin tüm kurumlarını bu saldırılara dahil ederek Kürt düşmanlığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

2009 yılında yerel seçimlerde Kürdistan’da hezimete uğrayan Erdoğan ve AKP, 14 Nisan 2009 yılında Kürt siyasetçilerine karşı siyasi soykırım operasyonları başlattı. Siyasi soykırım operasyonları sonucunda binlerce Kürt siyasetçisini tutuklayarak cezaevlerine rehin olarak tuttu. Yine, 7 Haziran genel seçimlerinde Kürdistan’da hezimete uğrayan Erdoğan ve Bahçeli faşist diktatörlüğü, HDP Eş Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere aralarında milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, gazeteciler ve akademisyenlerin olduğu binlerce insanı siyasi soykırım operasyonlarıyla tutuklayarak, cezaevlerinde rehin tutmaktadır. Ayrıca, Kürdistan’daki belediyeler başta olmak üzere Kürt kurum ve kuruluşlarını gasp ve işgal etti.

Bu faşist uygulamalara rağmen Kürt halkının iradesini kıramayan Erdoğan, en son Hamburg’da düzenlenen G20 zirvesinde düzenlediği basın toplantısında, HDP Eş Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş’a yönelik söylediği çirkin sözler ve iftiralarla, bu siyasi soykırım operasyonlarının yürütücüsü ve emir vereni olduğunu itiraf etmiştir.  Kürt halkının demokratik eylemine ‘Çocuk da olsa, kadın da olsa güvenlik güçlerimiz gerekeni yapacaktır’ sözleriyle aralarında Kürt çocuğu Enes Ata’nın da olduğu onlarca çocuk ve insanımızın ölüm fermanını veren ve Sur, Cizre, Nusaybin, Gever, Şırnak ve birçok Kürt kentlerinde insanları bodrumlarda diri diri yakma emrini veren bir kişinin, 6 milyon kişinin iradesini temsil eden Sayın Selahattin Demirtaş’a ‘terörist’ demesi, halkları ‘terörize’ etmesi anlamına gelmektedir.

Demokratik Toplum Kongresi olarak, binlerce insanımızın ölüm fermanını veren ve her gün halkımıza zulüm eden Erdoğan ve Bahçeli faşist diktatörlüğüne karşı tüm demokratik eylemlerin haklı ve meşru olduğunu bilinmesini istiyoruz. Kürdistan ve Türkiye halklarının oylarıyla seçilen ve iradesi olan Demirtaş, Yüksekdağ ve cezaevlerinde rehin tutulan tüm siyasi tutsaklara sahip çıkmak tarihi bir görev olduğunu, bu temelde Kürdistan ve Türkiye halkları başta olmak üzere tüm demokratik, sosyalist ve devrimci kurum ve kuruluşları siyasi tutsakları sahiplenmeye çağırıyoruz.”