DÜ öğrencileri: Rektör istifa

DÜ öğrencileri: Rektör istifa

Dicle Üniversite öğrencileri, geçen hafta yaşanan saldırıları protesto etti. Öğrenciler, olayların rektör ve polisin işbirliği ile yaşandığına dikkat çekti ve rektörün istifasını, polisin ise okulu terk etmesini istedi. Ayrıca DÜ’de geçen hafta meydana gelen saldırılar Çukurova Üniversitesi ve Diyarbakır’daki Liseli Yurtsever Gençlik aktivistlerince de protesto edildi.

Dicle Üniversitesi öğrencileri, geçen hafta üniversitede yaşanan saldırı ve 5 arkadaşlarının tutuklanmasına ilişkin açıklama yaptı. Öğrenciler, rektörün istifa etmesini, polisin de üniversiteyi terk etmesini istedi.

Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi önünde bir araya gelen öğrenciler, İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi’ne yürümek istedi. Ancak, polis yürüyüşe izin vermedi. BDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt'ün yaptığı görüşmelerden de sonuç alınmaması üzerine öğrenciler gruplar halinde İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi önüne yürüdü.

Fakülte Dekanlığı önünde yapılan açıklamasında, 8 Nisan'da, eli sopalı, satırlı yaklaşık 50 kişilik bir grubun polis ve rektörlüğün desteği devrimci, demokrat, yurtsever öğrencilere saldırdığı, polisin Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi’ni işgal ettiği hatırlatıldı.

Açıklamada, "Dicle Üniversitesi öğrencileri olarak; eli satırlı grubun üniversiteye girmesini sağlayan ve bu grubu engellemek yerine polise biz devrimci- yurtsever öğrencilere saldırması yönünde talimat veren işbirlikçi rektörü derhal istifaya çağırıyor ve olayları provoke edip daha da büyümesine sebep olan polisin üniversitelerden defolmasını istiyoruz" denildi.

Eylemde, "Rektör istifa", "Dicle uyuma onuruna sahip çık", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Dicle isyandır, önderine selam ver" sloganları atıldı.

Dicle Üniversitesi’nde geçen hafta yaşanan saldırılar üzerine eğitime verilen üç günlük ara sona erdi, bugün dersler başladı.

Polisin, yeni olayların yaşanması ihtimali üzerine Dicle Üniversitesi rektörlüğünün isteği üzerine "kriz masası" kurduğu öğrenildi. Fakülte önlerinde çok sayıda çevik kuvvet polisi ve TOMA'lar konumlandırılmış durumda, okula giren araçlar didik didik aranıyor.

LİSELİ ÖĞRENCİLERDEN YÜRÜYÜŞ VE AÇIKLAMA

Yurtsever Liseli Gençlik aktivistleri, Murat İzol’un katledilmesi ve Dicle Üniversitesi'nde Hizbullahçı öğrencilerin yurtseer öğrencilere saldırmasını yürüyüş düzenleyerek, protesto etti.

Yurtsever Liseli Gençlik aktivistleri Namık Kemal Lisesi'nde Koşuyolu Parkı'na yürüyüş düzenledi. Öğrencilere, BDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Mehmet Emin Yılmaz, Halk Meclisleri ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri de destek verdi. Okulun önünde toplanan öğrencilerin yürümesine polis izin vermezken, BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Yılmaz ile polis yetkilileri uzun süre tartıştı. Tartışma sırasında polis öğrencileri tehdit etti. Polisin engelleme girişimlerine rağmen sokak aralarında yürüyüş yapan öğrenciler, "Liseli gençlik örgütlü direnişle özgür yaşamı yaratacaktır" pankartı ve Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) bayrakları açarak sık sık, "Dicle faşizme mezar olacak", "Şahin yoldaş ölümsüzdür", "Faşist polis liselerden defol", "T.C.'nin korkusu YDG-H ordusu", "Şehit namirin", "Bijî Serok Apo" sloganları attı.

Koşuyolu Parkı'na kadar sloganlar eşliğinde yürüyen liseliler, burada basın açıklaması yaptı. Öğrenciler adına açıklamayı İbrahim Şeker yaptı. Şeker, "Bilindiği gibi Türkiye ve Kürdistan halkları tarihi bir süreçten geçmektedir. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan görkemli ve tarihi Amed Newroz'unda ilan ettiği demokratik kurtuluş manifestosu Türkiye'deki halklara eşit, özgür ve onurlu bir yaşam fırsatını vermektedir. Kürt ve Kürdistan sorunu demokratik çerçevede çözülebilmesinin imkanı ve zorunluluğu dayatılmaktadır. Fakat AKP'nin çözüm anlayışı gençliğe yaklaşımından görülmektedir" diye konuştu.

AKP hükümetinin gençliğe ve özelde lise gençliğine yaklaşımının gerici bir zihniyetin ürünü olduğunu dile getiren Şeker, liseli gençlerin uyuşturucu, fuhuş, ajanlaştırma ve asimilasyon politikaları ile denetim altına alınmak istenildiğini ifade etti. Bu saldırılara karşı mücadele yürütülmek istendiğini belirten Şeker, "Bunun en somut örneği Şahin Öner ve Murat İzol yoldaşların katledilmesidir. Bu yoldaşların katledilmesi sıradan ve istisnai gelişen olaylar değildir. Tamamen gerici faşist AKP ve Gülen cemaatinin Kürt gençliği üzerindeki politikalarıdır. Dicle Üniversitesi'nde yaşanan olayları ve İ.M.K.B. Lisesi'nde ajan provokatör çevrelerin gerici faşist güçleri ile yapılan saldırılardır. Anlaşıldığı kadarıyla DÜ'de yaşanan olaylar tamamen organizeli ve sistemli polis saldırılarıdır. Basına yansıyan görüntülerde polisin gerici kesimleri örgütleyip beraber hareket ettiği görülmektedir. Bu örgütlenen ajanlar İ.M.K.B. Lisesi'nde yurtsever öğrencilere saldırmıştır" diye konuştu.

Şeker, liseli gençlik olarak soykırım politikalarını ortadan kaldırıncaya kadar örgütlülüklerini "öz savunma gücü" olarak yükselteceklerini dile getirdi.

SALDIRI ADANA’DA PROTESTO EDİLDİ

Çukurova Üniversitesi'nde okuyan yurtsever ve demokrat öğrenciler, üniversitelerde başlayan ırkçı saldırıları ve Dicle Üniversitesi'nde yaşanan olayları protesto etmek amacıyla R1 alanında biraraya gelip, merkez yemekhaneye kadar yürüyüş düzenledi. Açıklama öncesi Kampüs girişinde özel güvenlik görevlileri tarafında araçlar durdurularak, arandı. Sivil polislerin ablukasında yüzlerce öğrenci, R1 alanından merkez yemekhaneye doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşte öğrenciler, "Çukurova'dan Dicle'ye direnene selam olsun. Berxwedan jiyane" pankartı ve "Ben Müslümanım, Hristiyanım, Yahudi, Yezidi, Aliviyim...", "Selam olsun onurlu yaşam için mücadele verenlere" ve Murat İzol ve Şerzan Kurt'un fotoğraflarının bulunduğu üzerinde "Şerzan Kurt ve Murat İzol arkadaş ölümsüzdür" yazılı dövizler taşıdı. Sık sık, "Çukurova faşizme mezar olacak", "Her yer Dicle her yer direniş", "Disa disa serhildan disa berxwedan", "Kahrolsun Hizbullah" ve "Murat yoldaş ölümsüzdür" slogan atan öğrenciler adına Mazlum Akyüz açıklama yaptı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile devlet arasında başlatılan görüşmelerin çatışmasız bir ortamı sağladığını ve yeni sürecin Türkiye halklarına bir umut ışığı olduğunu dile getiren Akyüz, başlatılan yeni sürecin Kürt, Türk, Çerkez, Arap, Ermeni, Alevi ve Süryani bütün halklara demokratik zeminde siyaset yapma ve özgür bir yaşam alanı açacağını söyledi. Bu süreci Türkiye'deki her kesimin aktif bir şekilde desteklemesini isteyen Akyüz, başlatılan sürecin Türkiye'deki tüm halkların barışı olacağını ifade etti. Akyüz, "Murat İzol'ün cesedinin bulunduğu gün Hizbullah gibi derin destekli gruplar rektörlüğün gözyumması sonucu Dicle Üniversitesi'ne satırlarla, sopalarla girmişler. Emniyet güçleri saldırganlara göz yumarak engel olmamıştır. Hatta polislerin gözetiminde ve işbirliğinde bir linç gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Süreç sadece orada değil, her noktada baltalanmak istenmektedir" dedi. Bütün baskılara rağmen gelişen yeni sürecin arkasında olduklarını belirten Akyüz, "Bu sürecin ruhunu yaşatacağımızı bütün Türkiye halklarına buradan duyuruyoruz" dedi. Açıklama sonrası grup tekrar R1 alanına gelip, sloganlarla eylemi sonlandırdı.