Duman: Dere bahane tek dert rant

İstanbul Çekmeköy ilçesindeki Serindere ıslah çalışmalarına karşı 3 yıldır direnen Sunay Duman, "Can güvenliğiniz yok diyerek hile ve zorbalıkla evimi yıktılar, yerine bina diktiler. Dere bahane, tek dert rant" dedi.

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi (İBB) ve İSKİ Genel Müdürlüğü’nün Çekmeköy’de yürüttüğü Serindere ıslahı çalışmaları kapsamında evi yıkılan Farabi Sokak mağdurlarından Sunay Duman, tam 3 yıldır direniyor. Yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekmek için evinin yıkıntılarının arasındaki küçük bir kulübede mücadelesini sürdüren Duman, ANF’ye konuştu.

Çekmeköy’de doğup büyüyen 37 yaşındaki Duman, Dersim katliamından sonra Erzincan’a, oradan da İstanbul’a göç etmek zorunda kalan bir ailenin ferdi. O dönemde köy statüsünde olan Çekmeköy’de akan derenin getirdiği doğal yaşam ortamında büyüyen Duman’ın, ailesiyle sürdürdüğü huzurlu hayatı 25 Aralık 2017’de evine gelen bir tebligatla alt üst oldu. Çünkü tebligatta, başlatılacak Serindere ıslah çalışmaları nedeniyle sokakta bulunan 5 haneyle birlikte evinin boşaltılması isteniyordu.

‘EVLERİMİZ HİLEYLE VE ZORBALIKLA YIKILDI’

O dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP yönetiminde olduğunu anımsatan Duman, yaşanan süreci şöyle anlattı: "Tebligatta derenin ıslah çalışması nedeniyle, derenin koruma bandında bulunan 6 hanenin tahliye edilmesi isteniyordu. Halbuki bizim evlerimiz dere koruma bandının dışındaydı. Normalde dere koruma bandı 10 metreyi kapsar. Sokakta dereye en yakın ev benimkiydi ve 26.5 metre mesafedeydi. Tebligatı alır almaz itiraz etmek için komşularımızla İBB Ek Hizmet binasına gittik. Orada görüştüğümüz yetkililer, sel baskını tehlikesi nedeniyle can ve mal güvenliğimiz olmadığını öne sürerek evlerimizi tahliye etmemiz gerektiğini söyledi.

Hemen avukat arayışına girdik. Ancak bulduğumuz avukatlar, AKP’li Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz ile karşı karşıya gelmek istemedikleri için savunmamızı üstlenmek istemediler. Çok sonra bulduğumuz bir avukatla İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Ancak bu da onları durdurmadı. Sürekli kapımıza gelen zabıta ekiplerinin tehdit ve tacizleri hiç bitmedi. Dava devam etmesine rağmen, 4 Nisan 2018 tarihinde, ne kadar karşı çıktıysak da zorbalıkla 3 gecekondu yıkıldı.

Oysa bu korsan yıkımdan tam 1 hafta sonra mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. 2018 yılının Haziran ayında İmar Barış Yasası çıktı ve bundan faydalanarak yapı kayıt belgeleri almamıza rağmen, 2 Ağustos 2018 tarihinde hileli yıkım sırası bize geldi. Kapıya gelen zabıta ve polis ekipleri diyaliz hastası ablamı, annemi ve beni darp ederek ve yerlerde sürükleyerek dışarı çıkardıktan sonra, diğer 2 komşu haneyle birlikte evimizi hileyle ve zorbalıkla yıktılar."

‘YIKTIKLARI EVİN BULUNDUĞU NOKTAYA BİNA DİKTİLER’

Evleri yıkıldıktan sonra hasta annesi ve kurtardıkları eşyalarla 1 hafta bahçede kaldıklarını belirten Duman, bulundukları bu durum basına yansıyınca, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun aracı olduğunu ve destek amacıyla çadır getirdiğini anlattı. Bu süreçte Farabi Sokağı’nın rant alanına dönüştüğüne işaret eden Duman, dere ıslah çalışması adı altında yıkılan evinin bulunduğu noktaya tam iki yıl sonra utanmadan yeni bir bina dikildiğine dikkat çekti. “Sırf bu binayı yapmak ve buraları imara açmak için evlerimizi yıktılar” diye sitem eden Duman, o gün bugündür hakkını almak için yaz, kış tek başına kaldığı kulübede direniyor.

‘EVİM AKP DÖNEMİNDE YIKILDI, DEVAMI CHP DÖNEMİNDE GELDİ’

Son yerel seçimlerde İBB yönetiminin CHP’ye geçmesiyle de durumun değişmediğini belirten Duman, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ulaşmak için çok uğraştığını ancak hiçbir sonuç alamadığını söyledi. “Evim AKP döneminde yıkıldı ama devamı CHP döneminde geldi” diyen Duman, şunları belirtti: "Yıkılan evimin yerine bina dikilirken aklınıza gelebilecek her yere başvurdum. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan İçişleri Bakanlığı’na, hatta Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) kadar başvurmadığım yer kalmadı. Hala soruşturmalar sürüyor.

İmamoğlu nereye gitse ona sesimi duyurabilmek için koşarak oraya gidiyordum. Ama bugüne kadar sesimi hiç duymadı. Mart ayında İmamoğlu’nun görevlendirdiği danışman Tonguç Çoban Çekmeköy İlçe Başkanlığı’na geldi ve biz 5 mahalleli olarak yanına gittik. Ona yaşadığımız hukuksuzluğu anlattığım zaman bana hak vermekle birlikte, sürekli ‘Biz yıkmadık, AKP döneminde yıkıldı’ argümanının arkasına sığındı. Dere Islah Projesi’ni durdurmasını istediğimizi söylediğimde ise, ‘Durduramayız, çünkü yoksa CHP geldi 30 metreyi tamamlayamadı diye algı yaratırlar’ dedi. Doğa katlediliyor, evler yıkılıyor ama dertleri yaratılacak algı.”

‘CİMER’E GÖZ GÖRE GÖRE YALAN BEYANDA BULUNDULAR’

Bu süreçte projenin başını çeken İSKİ Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanlığı ve İBB Mesken Şube Müdürlüğü’nün CİMER’e göz göre göre yalan beyanda bulunduğuna dikkat çeken Duman, “06.07.2020 tarihinde CİMER’e yaptığım başvuruya, 14.04.2021’de cevap geldi. CİMER gönderdiği cevapta; başvurum ile ilgili İBB Mesken Müdürlüğü ile görüştüklerini bildiriyor. Müdürlük onlara, gecekondu yıkımının yargı süreçleri tamamlandıktan sonra ve tebligatlara uyularak yapıldığını iletmiş. Oysa dava süreçleri devam ederken gelip evlerimizi başlarımıza yıktılar” dedi.

‘YIKIM SOKAĞIN AŞAĞISINDAKİ EVLERE DE UZANACAK’

Dere Islah Projesi adı altında yıkımın sadece Farabi Sokak’la da sınırlı kalmayacağına, Farabi sokağının aşağısındaki komşu evlerine de uzanacağına işaret eden Duman, şimdiden mahalle sakinlerini, “Tapunuzu vereceğiz” vaadiyle kandırmaya çalıştıklarına dikkat çekti. 37 yıldır burada yaşadığını ve onca yağışa rağmen derenin taştığını, koktuğunu hiç görmediğini vurgulayan Duman, “Dere bahane, tek dert rant” diye belirtti.

Haklarını alıncaya kadar direnmeye kararlı olan Duman, “Taleplerim net; hakkımı versinler. Yuvamı nasıl yıktıysalar, bana Çekmeköy içinde yıkılan kendi evim kadar bir yer ve tapu versinler. Buradaki doğal yaşamı sağlayan ve beton yığınına çeviren dere çalışmasının da son bulmasını istiyorum” vurgusunda bulundu.

‘PROJE HEM DOĞAYA HEM İNSANA KUMPAS!’

Sunay Duman’ın en büyük destekçilerinden biri olan Çekmeköy sakinlerinden Abbas Karakaya, dere ıslah projesinin imar rantı için bir kılıf olduğunu vurguladı. Doğa ve yaşam savunucusu olan Karakaya yaşananları, “Burada hem doğaya hem de insanlara kumpas var” diye özetledi. Bu projenin 2014 yılında AKP’li yerel belediye ve İSKİ tarafından planladığına işaret eden Karakaya, amacın bir ıslah bahanesiyle insanları göç ettirerek burayı ranta açmak olduğunu belirtti.

‘DERE NE KOKUYOR NE TAŞIYOR’

İBB’nin 14 Ocak 2021 tarihinde yayınladığı videoda ise Serindere’nin ıslah gerekçesi olarak taşkınlara sebebiyet verdiğinin ve koktuğunun iddia edildiğini belirten Karakaya, derenin ne koktuğunu ne de bugüne kadar herhangi bir taşkına sebep olduğunu kaydetti. Bu konuda Çekmeköy’de 2018 yılında yaşanan sel felaketini örnek gösteren Karakaya, “30 Eylül 2018’de yağan yoğun yağmurdan dolayı Çekmeköy’ün Nişantepe Mahallesi’nde 2-3 siteyi su bastı ve insanlar ölüm tehlikesi yaşadı, 40 araba hasar gördü ama bu derede deyim yerindeyse yaprak kımıldamadı. Yani o kadar şiddetli bir yağmurda bile bu dereye bir şey olmadı hangi taşkından söz ediliyor” diye tepki gösterdi.

‘TAŞER’İN GELMESİYLE ÇALIŞMALAR HIZLANDI’

Derenin daha Şubat 2021’e kadar doğallığını koruduğuna, ancak İSKİ Müdür Yardımcısı Selami Taşer’in gelmesiyle çalışmaların hızlandırıldığına dikkat çeken Karakaya, “Taşer 28 Şubat’ta gelince, dere ıslahında ilk defa polis ve zabıta sokuldu buralara. Taşer’in gelmesiyle derenin üst kısmında yapılan çalışma derenin alt tarafına kaydırıldı; derenin doğal yatağını kurutup üzerini beton ile kapatıyorlar” diye konuştu.

Dere ıslahının neden yapıldığını anlamak için arkada yükselen binalara bakmanın yeterli olduğunu ifade eden Karakaya, “Buradaki evler olduğu sürece yeni dikilen binaların yeşil alanı olmayacak, o yüzden daireler satılamayacaktı. Burayı ranta açmak için bir gerekçe uydurmaları gerekiyordu. Gerekçe de dere ıslah projesi oldu. Dere bandında bulunmayan evleri yıktılar ve insanları buradan zorla göç ettirdiler. Amaç, bu binalar için yeşil alan yaratarak, yürüyüş ve bisiklet yolu yapmak” dedi.

BİTMEK ÜZERE OLAN DERENİN ISLAH PLANI NEREDE?

Dere ıslahının zaten Çekmeköy’de kimsenin talep ettiği bir şey olmadığını kaydeden Karakaya, rant uğruna hem israf yapıldığını, hem de doğayı yok ettiklerini vurguladı. Verdikleri onca dilekçeye rağmen derenin ıslah projesinin bir planının dahi kendilerine sunulamadığına, ön rapor ve ihale olmadığına dikkat çeken Karakaya, “Burada korsan bir proje yapılıyor. Neredeyse ıslah bitecek ama ortada proje yok. Üstelik İstanbul Mimarlar Odası’nın Çekmeköy’deki genel imar planına açtığı dava sonuçlandı ve buranın 1/ 1000’lik ve 1/ 5000’lik planları iptal edildi Ocak ayında taraflara tebliğ edildi. İptal edildi ama ona rağmen imar sürüyor” dedi.

Derenin ıslah edilmesine gerek olmadığının altını çizen Karakaya, son olarak, bu projenin derhal durdurulmasını ve uzmanlarca araştırılmasını istedi.