Ebrahim: Tecridin kaldırılması için uluslararası baskı gerekiyor
Güney Afrika Kongresi Üyesi Ebrahim Ebrahim, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan tecride karşı uluslararası toplumun baskı yapması gerektiğini söyledi.
Güney Afrika Kongresi Üyesi Ebrahim Ebrahim, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan tecride karşı uluslararası toplumun baskı yapması gerektiğini söyledi.
ANF’ye konuşan Güney Afrika Kongresi üyesi Ebrahim Ebrahim, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin etnik ve dini anlamda oldukça renkli bir ülke olduğunu, birçok grup yaşadığını söyledi.
Bunun için de anayasanın duruma uygun hale getirildiğini söyleyen Ebrahim, “Kürdistan halkı gibi biz de özgürlük için savaşıyorduk. Liderimiz Nelson Mandela Roben Adası’nda çok uzun bir süre hapis kaldı. Cezaevindeyken, apartheid rejimi ile müzakereleri başlattı. Dönemin başbakanı Frederik Willem de Clark, meselelerin derinlemesine nasıl çözülebileceğine ilişkin Mandela ile konuştu.
Cezaevindeyken aparthed rejimine, bu savaşın askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini, hep beraber konuşarak, Güney Afrika’yı daha güzel bir hale nasıl getirebiliriz üzerine konuşmayı talep etti” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürt halkının lideri olarak cezaevinde olduğunu söyleyen Ebrahim, her defasında Türk hükümetine, Öcalan ile cezaevinde bu işi Güney Afrika’da olduğu gibi, müzakere ile çözebileceklerini anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Kürt halkının özgürlüğünün böylece sağlanabileceği çağrısında da bulunduklarını vurgulayan Ebrahim, şunları dile getirdi: “Abdullah Öcalan bu çerçevede sorunu müzakere yöntemleri ile çözme konusunda hem fikirdir, bunun için uğraştı, Türkiye’yi iyi bir ülke haline getirme önerileri de vardı.
Birçok siyasi sebepten dolayı Türk hükümeti müzakereleri durdu, konuşmaları durdu ve yeniden PKK’ye saldırmaya başladı. Bu sorunun askeri yöntemlerle çözüm bulunamaz ve Türk hükümeti yeniden Abdullah Öcalan’a gidip müzakereleri başlatmak durumundadır.”
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaseten tehdit altında olduğunu bildiği, hissettiği için Kürtlerle müzakereye başladığını vurgulayan Ebrahim, “Böylece tehditleri bertaraf etmeyi hedefliyordu. Ayrıca o da askeri yöntemlerle bu sorunun çözülemeyeceğini gördü ve öğrendi. Ve müzakerelere yeniden dönmesi gerektiğini biliyor.
Aynı durum apartheid ile ANC arasında da yaşandı. Apartheid’ın ANC’yi yenemeyeceğini biliyordu, ama müzakerelerin uzun zaman aldı. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Müzakerelere dönmeye zorunlu, bunun farkında ama zaman alıyor” diye konuştu.
Güney Afrika lideri Nelson Mandela’nın da Roben adasında tutukluyken, yoldaşlarının yanından alındığını, uzun bir süre tecrit altında tutulduğunu dile getiren Ebrahim şöyle devam etti: “Yalnız Afrika için uluslararası topluluğun baskı kurdu. Aynı şekilde Sayın Öcalan için de aynı baskının yapılması gerekiyor. Uluslararası toplumun Erdoğan üzerinde uygulayacağı baskı ile tecrit sona erer.”
Sadece Kürdistan değil, dünyanın farklı bölgelerindeki sorunların çözümü için kendi tecrübelerinden yola çıkarak fikir ürettiklerini de kaydeden Ebrahim, “İki önemli nokta var. Birincisi liderliktir, bu sorunların çözümüne liderlik edilmesi gerekiyor, ikincisi de sürecin tamamına bağlı olmak gerekiyor. Bu tür sorunların çözülmesi için ikisi çok önemlidir. Bu tarz çatışmaların çözüm yöntemi, müzakerelerle olacaktır, Kolombiya’da 50 yıllık çatışmalara son veren müzakere süreci canlı bir örnektir” dedi.