EJF: Türkiye gazetecileri terörist suçlamasıyla susturmaya çalışıyor
EJF: Türkiye gazetecileri terörist suçlamasıyla susturmaya çalışıyor
EJF: Türkiye gazetecileri terörist suçlamasıyla susturmaya çalışıyor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İsveç ziyareti dolayısıyla 3,4 milyon işçi, memur ve akademisyeni temsil eden konfederasyonların ortak bir açıklamayla Türkiye’de insan hakları ve basın özgürlüğü ihlallerine tepki göstermelerinden sonra, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EJF) Başkanı Arne Konig ile İsveç Gazeteciler Federasyonu (SJF) Başkanı Jonas Nordling ayrı ayrı açıklama yaparak Türkiye’de medyaya yönelik baskıları kınadı.
EFJ Başkanı König Türkiye’de gazetecilerin görevlerini yaptıkları, Hükümetin tutumunu eleştirel yaklaştıkları için tutuklandıklarını ve diğer gazetecileri susturmak amacıyla terörist olarak suçlandıklarını söyledi.
SJF Başkanı Nordling Türkiye’nin gazetecileri tutuklamada dünya birincisi olduğunu hatırlattıktan sonra İsveçli yetkililerin basın ve ifade özgürlüğünün sağlanması şartını getirmeden İsveç ile Türkiye arasında stratejik işbirliği belgesinin imzalamalarına tepki gösterdi.
AKP İktidarı basın ve ifade özgürlüğü ihlallerini Cumhurbaşkanı Gül’ün gerçekleştirdiği İsveç ziyareti sırasında da sürdürdü. Türk yetkililer Başbakanlık ve parlamentoda yapılan toplantılarda eleştirel sorular yöneltebilecek gazetecilerin soru sormalarını engellemek için azami bir çaba gösterdikleri gibi, Grand Hotel’de Gül’ün düzenlediği basın toplantısına Süryani ve muhalif medya mensuplarının katılmalarını engelledi.
SJF olanları “Gazeteciler basın toplantısına alınmadı” başlığıyla kamuoyuna duyurdu. SJF’in internet sitesinde de “Abdullah Gül’ün Türkiye ile İsveç arasındaki tarihi ilişkileri, son 10 yılda yaptıkları reformları ve ilerlemeleri İsveç Parlamentosu’nda anlatmasından tam bir saat sonra Stockholm’un ortasında Türkiye’de demokrasi ve sansürün ne olduğunu pratikte yaşadık” ifadelerine yer verilen bir makale yayımlandı.
Dikran Ego ve Murat Kuseyri imzalarını taşıyan makalede olanlara İsveç Dışişleri Bakanlığı Basın Şefi ve personelinin şahit oldukları ancak müdahale edemedikleri belirtildikten sonra şu görüşlere yer veriliyor:
“Basın toplantısına katılmamızı engelleyerek sadece demokratik haklarımızı ihlal etmekle kalmadılar aynı zamanda demokrasinin Türk modelinin esasını sansürün oluşturduğunu pratikte gösterdiler. Orada siyasi iktidarla aynı şeyleri düşünen medyaya yer vardı. Abdullah Gül’ün İsveç Parlamentosu’nda överek anlattığı demokrasi versiyonunda farkı düşünen iki gazeteciye yer yoktu.”
SJF Başkanı Nordling, Türkiye’de gazetecilerin yanı sıra sendikacıları da baskı uygulandığını ve yüzü aşkın sendikacının cezaevinde bulunduğunu hatırllattı. Durumu yerinde görmek amacıyla İsveç Memur Sendikaları (TCO) Başkanı Eva Nordmark’ın başkanlığını yapacağı bir heyetin Nisan ayında Türkiye’ye gideceğini söyledi.