El Kaide saflarına katılarak Suriye ve Rojava’da saldırılar ve katliamlar düzenleyen El Kaide bağlantılı El Nusra gruplara katılımların engellenmesi ve katılanlara cezai müeyyide uygulanması için yasal önlemler alınması talep ediliyor.

İsveç Güvenlik Polisi’nin (Säpo) bugüne kadar 40 kişinin Suriye’ye geçerek El Kaide bağlantılı gruplar safında savaştığını açıklamasına rağmen katılımları engellemek için önlem almaması ve hükümetin olanları kayıtsızca izlemekle yetinmesi iktidar ortağı Merkez Partisi Milletvekili Staffan Danielsson’u harekete geçirdi.

Parlamentoya bir önerge vererek El Kaide bağlantılı grupların safında savaşmak için gidenlere veya örgüte yardım amacıyla para toplayanlara, savaştıktan sonra geri dönenlere ceza verilmesine olanak sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılmasını istedi.

EL KAİDE SAFLARINDA SAVAŞMAK İÇİN GİTTİKLERİ BİLİNMESİNE RAĞMEN ÖNLEM ALINMIYOR

Daha öncesi İsveç vatandaşlarının Irak’ta El Kaide, Somali’de El Şabab saflarında savaştıkların belirlendiğini, son dönemlerde de  El Nusra saflarında terör eylemleri gerçekleştirmek için Suriye’ye gidenler olduğunun açığa çıktığını belirten Danielsson, günümüzde bu tür terör örgütleri finanse edenlere ve saflarında savaşmak için gidenlere karşı olanlardan polisin ve hükümetin bilgisi olmasına rağmen önlem alınmadığını belirtiyor. Savaşmak için gidenlerin geri dönüşlerinde de cezaya çarptırılmadıklarına dikkat çekiyor.

Savaşmak amacıyla gidenlerin geri döndüklerinde daha da radikalleştiklerini ve El Kaide bağlantılı grupların İsveç’i hedef olarak gösterdikleri göz önüne alındığında  İsveç’te terör eylemleri gerçekleşme riskinin fazla olduğunu belirten Danielsson,  İsveç hükümeti’nin bunları engelleme sorumluluğu olduğunu belirtiyor.

Yurt dışında gerçekleştirilecek terör eylemlerini engellemenin hem İsveç’in çıkarları hem de o ülkelerde yaşayan insanları yaşamlarının korunması ve güvenliklerinin sağlanması için önem taşıdığını belirttikten sonra  Hükümetin bu konuda yasal düzenlemelere gitmesini talep ediyor.

EL KAİDE’YE YARDIM VE KATILIMI KRİMİNALİZE ETMEK CAYDIRICI OLACAK

Konu hakkındaki sorlarımızı yanıtlayan Danielsson, yasalarda düzenlemeler yapılmasının El Kaide bağlantılı gruplara para yardımı yapılmasını ve bu grupların saflarına katılmasını caydırıcı hale getireceğini düşündüğü için önergeyi verdiğini söyledi. Cezai önlemleri daha başlangıç aşamasında para toplandığı  veya bu gruplara katılıma hazırlanıldığı dönemde uygulanamın etkili olacağını ifade eden Danielsson, “Günümüzde bu tür faaliyetleri engelleyecek yasalar olmadığı için bu gruplara finansman sağlayanlar ve saflarına katılanlar oluyor. Bazı Avrupa ülkeleri yasalarda değişiklikler yaparak önlemler aldı. Aynı önlemleri İsveç’in de alması gerekir” diyor.

Hükümetin neden önlem almakta isteksiz davrandığı sorumuzu ise “Ben de bilmiyorum. Böylesi ciddi ve önemli bir konuda önlem alınmamasına bir anlam veremiyorum” diyerek yanıtlıyor.

Säpo’nun 40 kişinin El Kaide saflarına gittiğini açıklamasına karşın gerçek katılımların bunun çok üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Aşırı dinci grupların bazı camilerde cihad çağrıları yaptıkları ve gençleri Suriye’de savaşmaya teşvik ettiklerinin, internet sitelerinde gençleri Suriye’ye gitmeye ve savaşmaya ikna etmeye çalışan propaganda filmleri yayımladıkları  bilinmesine rağmen Säpo ve Hükümet sesiz kalmayı sürdürüyor.

OLANLARA KAMUYOYNUN DİKKATİNİ ÇEKMEK ÖNEMLİ

Danielsson’un verdiği önerge Parlamento Adalet Komisyonu’nda tartışıldıktan sonra parlamentoya sunulacak. Danielsson, önergesi bir yasanın çıkması ile sonuçlanmazsa bile konuya parlamento ve kamuoyunun dikkatini çekmenin, Suriye’de işlenen katliamları ve gelecekte İsveç’te gerçekleştirilmesi olası terör eylemlerini gündeme getirmenin önemine vurgu yapıyor. “El Kaide bağlantılı guruplara katılımı kriminalize eden yasayı çıkarmayı başaramazsam bile kamuoyu, parlamento ve hükümetin konuya dikkatini çekmekle amacıma bir ölçüde ulaşmış olacağım” diyor.

Geçtiğimiz ay da Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson, Türkiye’nin El Nusra gibi gruplara verdiği desteği yazılı bir soru önergesi ile gündeme getirerek İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt’e konu hakkında ne düşündüğü sorusunu yöneltmişti.