Encu: Müebbet de verseniz vazgeçmeyeceğim!
Tutuklu HDP Milletvekili Ferhat Encu, Uludere Kaymakamı'nın darp edilmesiyle ilgili davanın duruşmasına SEGBİS'le katıldı. Encu, "Müebbet alsam da adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğim" dedi.
Tutuklu HDP Milletvekili Ferhat Encu, Uludere Kaymakamı'nın darp edilmesiyle ilgili davanın duruşmasına SEGBİS'le katıldı. Encu, "Müebbet alsam da adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğim" dedi.
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde, 34 sivilin Türk ordusuna ait F-16 uçaklarının bombardımanıyla katledilmesinin ardından taziye yerine giden dönemin Uludere Kaymakamı Naif Yavuz darp edilmişti. Olayla ilgili HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encu'nun da bulunduğu 31 kişi hakkında açılan davanın duruşması görüldü.
'Güvenlik' iddiasıyla Şırnak'tan Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakledilen davada 31 kişi 'insan öldürmeye teşebbüs' ve 'basit yaralama' suçlarından ömür boyu hapis istemiyle yargılanıyor. Kocaeli F Tipi Cezaevi'nde tutuklu olan Encu ile bazı sanıkların SEGBİS ile katıldığı duruşmada avukatları hazır bulundu. Duruşmayı HDP milletvekilleri Nimetullah Erdoğmuş ve Leyla Birlik ile HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Şerif Camcı da izledi.
ENCU: CENAZELER ATLARA BİNDİRİLİRKEN DEVLET NEREDEYDİ?
Encu, savunmasında şunları söyledi: "Bu dava adalet arayanlardan öç alma ve sindirme davasıdır. Bu davanın sanıkları Roboskili ailelerdir. Bu dava her ne kadar adli bir dava gibi görünse de siyasi bir davadır. Bu dava Roboski'deki mazlumlar ile zalimler arasındaki bir davadır. Bu bir yargılama değil cezalandırmadır. ‘Sen misin Roboski için adalet talebini Meclis’e taşıyan?’ Bu dava dosyasında hiçbir hukuki delil yok iken 4 Kasım 2016'da suç vasfı değiştirilerek 'Tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüs' ile ödüllendirildim. Bu davanın neden 2016 yılında açıldığı sorgulanmalıdır. Bu dava Roboskili ailelerden kaçırılmak istendi, bu nedenle Diyarbakır'a getirildi."
Roboski Katliamı'nda aralarında kardeşi Serhat Encu'nun da bulunduğu 34 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Encu, şöyle konuştu: “Kardeşimin bulunduğu gruba savaş uçakları tarafından 4 bomba atıldı. Bu 4 bombanın ateşi bütün köyü aydınlattı. Askerler yolu keserek, olay yerine hiç bir kurtarma birliği ve ambulansın gitmesine izin vermedi. Aralarında kardeşimin de bulunduğu 8 yaralı ambulans gönderilmediği için yaralı olarak bindirildikleri katırlar üstünde öldüler. Yaşadığımız büyük acı bizim için kutsal olan taziye çadırına sığmadı. Katliamdan sonraki 3 gün boyunca yanımızda hiç devlet yetkilisini görmedik. Kimse yanımıza gelmedi. Kaymakama gelmemesi söylenmesine rağmen geldi. Bundan bizim de haberimiz yoktu. Aileler, çocuklarının parçalanmış cenazelerini kendi elleriyle toplayıp traktör ve atlara bindirirken devlet yetkilileri neredeydi? Onları 'terörist' olarak gösterdiler. Buna katliamda ölen 34 cana gerçeğin yanında durma ve onların adalet mücadelesine sahip çıkma sözü verdim. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alsam da onların adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğim."
'SEGBİS' DAYATMASI
Encu, bir sonraki duruşmada mahkemeye gelerek savunma yapmak istediğini söyledi ancak Mahkeme Heyeti bu talebi reddetti. Dava dosyasındaki eksiklerin tamamlanması için duruşma 26 Haziran'a ertelendi.