Erdoðan'a göre Roboski Katliamı 'terörle mücadele'-Mehdi Atay

Erdoðan'a göre Roboski Katliamı 'terörle mücadele'-Mehdi Atay

Türk Başbakan Tayyip Erdoðan'ın, Diyarbakır'a yapacaðı geziden bir gün önce televizyonlar aracılıðı ile yaptıðı “ulusa sesleniş” konuşması, AKP iktidarının özellikle Kürt sorunu konusundaki ideolojik-politik hattını yeniden hatırlatması bakımından çok önemliydi.

Başta Kürt kamuoyu olmak üzere, duyarlı tüm toplum kesimlerinin Roboski Katliamı konusundaki sorumluluðundan ötürü eleştirdiði Erdoðan'ın, konuşmasına, “mayıs ayı içinde şehit olan güvenlik güçlerini hatırlatarak” başlaması, iktidarın Devletçi vesayete baðlılıðının bir kez daha tazelenmesi olarak okunmalı.

Uzunca konuşmasının hiç bir noktasında 34 Kürd'ün, Roboski'de Türk güvenlik güçleri tarafından katledilmesinden duyduðu “acıya” deðinmemesi Erdoðan'ın hangi tarafta olduðunun da ilanıdır. Roboski katliamı faillerinin Türk güvenlik güçleri içerisinde olduðu düşünüldüðünde Erdoðan bu cephenin hamisi olduðunu bir kez daha teyyid ediyor.

Özellikle, Türk Başbakan'ın, “Terör, kimi zaman mermi olup, havan topu olup, canlı bomba olup aramıza sızmaya çalışırken, kimi zaman da fitne olup, nifak olup, fesat olup kardeşliðimizi bozmayı, kardeşlik baðlarımızı zayıflatmayı hedefliyor” dedikten sonra ”bugün, her zamankinden çok daha fazla birlik ve beraberliðe ihtiyaç olduðunu” vurgulaması katliam sanıklarına, “size sahip çıkacaðım” garantisidir.

Türk devlet yönetiminde bir başbakanın, “Her zamankinden çok daha fazla birlik ve beraberliðe ihtiyaç olduðu” söylemini terennüm etmesi, Devlet eli ile işlenen suçların iktidar tarafından perdeleneceði konusuda bir iradenin olduðunun garantisi anlamına gelir. En çok milliyetçileri ”duygulandıran” bu sözler, ırkçı, faşist eðilimlere de harekete geçme zamanı mesajıdır.

Erdoðan da Diyarbakır gezisi öncesi katliamcılara bu garantiyi veriyor.

Erdoðan'ın şu sözlerinin de altını çizmek gerekir:

“Son aylarda, Uludere'de meydana gelen acı hadise üzerinden, güvenlik güçlerimiz, kurumlarımız, hükümetimiz topyekun hedef alınıyor. Sadece bunlar deðil, aslında, Uludere istismarı üzerinden, acının istismarı üzerinden, kardeşliðimiz hedef alınmak isteniyor. Muhalefet, bu meselede de maalesef sorumlu bir tavır sergilemiyor. Maalesef, kimi medya kuruluşları, terör gibi son derece önemli, milli ve hayati bir meselede dahi, milletin yanında yer almıyor, alamıyor.”

Erdoðan, Roboski'de gerçekleşen katliamın AKP Hükümeti'nin, “terörle mücadele” anlayışının bir parçası olduðunu açık seçik söylüyor. Konuşmasında katledilenlerin sivil olduðuna hiç deðinmeyen Erdoðan'ın sözleri Roboski Katliamı'na bakışının en açık ifadesi.

Ayrıca Türk Başbakan'a göre, devletin güvenlik güçleri için duyduðu acıyı her fırsatta ırkçı bir söylemin temel unsuru olarak kullanmak “toplumsal hassasiyetlerin acı üzerinden istismarı” deðildir. Ancak, 34 Kürd'ün devletin güvenlik güçleri tarafından katledilmesine karşı çıkmak, iktidarın bu katliamdaki sorumluluðuna vurgu yapmak “istismardır” Başbakan için.

Erdoðan açısından Devlet'in Roboski'de yaptıðı katliam deðil bu katliamın sorgulamak ve faillerinin bulunmasını istemek sorundur. Özellikle, katliamı gerçekleştiren güvenlik güçlerini eleştirmek, “terör karşısında tavır almamaktır.”

“Bu ülkenin kurumlarına, bu ülkenin siyasetçilerine, bu ülkenin idarecilerine inanmayanlar, gidiyor, yabancı ülkelerin kasıtlı yayınlarına inanıp, Türkiye'de istismar siyasetini doruk noktalara çıkarabiliyor.” diyen Türk Başbakan, katliam haberlerine ilişkin, “kasıtlı-istismar” gibi duyanda “uydurma” hissi yaratmaya yarayacak ifadeler kullanmayı tercih ediyor.

Erdoðan, konuşması boyunca Kürt sorunun barışçıl, siyasal çözümüne ilişkin tek bir kelime kullanmıyor. Aksine savaşta ısrarlı olduklarını şöyle ifade ediyor: “Eðer bundan vazgeçersek, biliyoruz ki Türkiye kaybeder. Hain senaryolara, hain provokasyonlara kanacak olursak, biliyoruz ki millet kaybeder. Bu nedenledir ki bizler, bu hainlere, bu hainlerin psikolojik operasyonlarına, istismarlarına asla boyun eðmeyeceðiz.”

Erdoðan savaşın durması halinde “Türkiye'nin kaybedeceðini” söyleyerek savaştan deðil savaşın bitmesinden korkulmasını kışkırtıyor.

Erdoðan, Diyarbakır'da Kürtler'in karşısına çıkmadan önce, ırkçı-milliyetçi tabanına verdiði mesajla, Kürt sorununda AKP'nin tavrını bir kez daha ortaya koydu. Kürt sorununda barışçı siyasal çözüm önerisi olmayan Erdoðan, Diyarbakır'dan Kürtler'e deðil, televizyonlardan Türk ırkçılıðına seslendi.

ANF NEWS AGENCY