Erdoğan'a göre CHP, MHP ve bir kısım medya sabotaj peşinde
Erdoğan'a göre CHP, MHP ve bir kısım medya sabotaj peşinde
Erdoğan'a göre CHP, MHP ve bir kısım medya sabotaj peşinde
Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İmralı'da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmeler konusunda CHP, MHP ve "bir kısım" medyaya eleştirilerde bulundu. Erdoğan "CHP ve MHP nasıl terör konusunda milli bir duruş sergilemediyse, bu tür medya da sergilemedi. Her türlü çözüm sürecini sabote etmenin peşindeler" dedi. 8 Mart'la ilgili de konuşan Erdoğan, kadına karşı şiddette artış olmadığını, "varmış gibi" yansıtıldığını, tüm tedbirleri aldıklarını savundu.
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında konuştu. Erdoğan, konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne değinerek başladı. Kadına yönelik şiddeti ve kadına kalkan eli lanetlediklerini savunan Erdoğan, bunu durdurmak için her türlü tedbiri aldıklarını ileri sürdü. Erdoğan, kadına yönelik şiddet konusunun siyasi istismar aracı olarak kullanıldığını iddia ederek, kadın kurumlarının hükümete yönelik eleştirilerini görmezden gelerek, şiddetin görünür bir hal alması nedeniyle gündemde olduğunu savundu. Erdoğan, “Şiddette artış varmış gibi yansıtılıyor. Geçmişte bu konu ile ilgili veri tutulmamış. Biz bilimsel olarak gittiğimiz için şiddette artış var diye yalan söyleyenler çıkıyor. Tam tersine çıkardığımız yasa ile tedbirler aldık ve uyguluyoruz. Etkili olduğunu da gördük” şeklinde iddialarda bulundu.
Erdoğan konuşmasının büyük bölümünü, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la görüşmelerle başlayan sürece ve CHP ile MHP’nin tavrına ayırdı.
"Biz CHP, MHP genel başkanları gibi ürkek ve küçük bir Türkiye'yi tanımadık, tanımıyoruz" diyen Erdoğan, "Allah aşkına bu nasıl bir milliyetçiliktir? Kendi ülkesini bu kadar küçük, korkak gören nasıl milliyetçi olabilir?" diye sordu.
"30 yılı şöyle bir görelim" şeklinde sözlerini sürdüren Erdoğan, şunları ekledi: "BDP'nin nerede durduğunu herkes çok iyi biliyor zaten. Ama ben CHP ve MHP'nin nerede durduğuna çok iyi bakmanızı istiyorum. MHP'nin de CHP'nin de iktidarda olduğu dönemler oldu. Ne yaptılar? Koca bir hiç."
Eroğan, "CHP birkaç rapor hazırlamaktan, MHP hakaret etmekten, şehit cenazelerini istismar etmekten başka hiçbir şey yapmadı. Her salı Bahçeli'yi dinleyin; kin kusmaktan başka hiçbir şey yapmıyor. 30 yıl boyunca çözümün önünde nasıl engel oldularsa bugün de aynı şekilde engel oluyorlar. Hiçbir tasarıları yok, neye engel çıktıklarını bile bilmiyorlar. Siz terör karşısında 30 yıl boyunca milli bir duruş sergilemediniz. Eğer ortada bir ihanet varsa, bu gençlere olan bir ihanettir terör sorunun çözümünün önünde durmak" ifadelerini kullandı.
Medyaya da yine yüklenen Erdoğan, "İmralı'daki tutanakları yayınlayan gazeteyle ilgili bazı söylemlerim oldu. Birileri de bana köşelerinden gazetecilik dersi vermeye kalktı. Sınırsız bir özgürlük olamaz kimse kimsenin özgürlük alanına tecavüz edemez. Kendi özgürlük alanında oynarsın, kendi özgürlük alanını geçiyorsan bu özgürlük değildir. Medya böyle özgürse, biz de bir başbakan olarak, bakanlar olarak, milletvekilleri olarak en az onlar kadar özgürüz" şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Ve biz eleştirimizi açık açık dile getiririz ama aynı zamanda da sansüre karşı gazetecilerden de daha önce dururuz, durduk. Hiçbir dönem yazamadıklarını bu dönemde yazdılar" iddialarında bulundu.
Erdoğan, "Türkiye'nin aleyhine olacak bir yayın yapmak asla ve asla milli bir tavır değildir. Bir yandan her gelen hükümete çözüm konusunda baskı yapıyorlar, bir yandan da çözüm sürecini bugün olduğu gibi sabote etmeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
"Bu ülkede 30 yıl boyunca bu CHP ve MHP nasıl terör konusunda milli bir duruş sergilemediyse, bu tür medya da sergilemedi" diyen Erdoğan, şunları söyledi: "Her türlü çözüm sürecini sabote etmenin peşindeler. Bakın açık açık söylüyorum; CHP ve MHP terörün bu ülkede siyaseti şekillendirmesine olanak sunmuşlardır. Aynı zamanda bazı medya kuruluşları da terör örgütüne oksijen sağlamışlardır."
Erdoğan, bu süreçte milletle birlikte yürüdüklerini ve farklarının bu olduğunu savunarak şöyle konuştu: "Onlar bozmaya, kırmaya çalışsın, biz yapmak için kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Aziz milletim şunu bilsin ki; bu süreçte en son sözü milletimizle birlikte biz söyleyeceğiz. Biz son sözü söyleyene kadar ortada dolaşan her tür belge asılsızdır ve bunların nasıl sızdırıldığını, bunları kimlerin yaptığını da en kısa zamanda ortaya koyarız. Kimin ne söylediğine, ne yaptığına değil, siz gelin bizim ne yaptığımıza bizim ne söylediğimize bakın. Biz az konuşuyor, çok iş yapıyoruz. Çünkü bu süreçte önüne gelen konuşmaya kalkarsa, birisi baltaya taşı vurduğunda bu çözüm sürecini, bu kristali kırarız."