'Erdoğan kaç kez yargılansam rahat edecek?'

'Erdoğan kaç kez yargılansam rahat edecek?'

DHKP-C adı altında Gençlik Federasyonu üyelerine yönelik 18 Ocak 2013 tarihinde gerçekleşen operasyonda tutuklanan Yurt gazetesi muhabiri Sami Menteş, Tavır Dergisi Yayın Yönetmeni Gamze Keşkek, Roman Çalıştayı’nda Parasız Eğitim pankartı açan Berna Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu18’i tutuklu 29 kişinin yargılandığı ilk duruşmada İstanbul 23.Ağır ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada ifade veren Berna Yılmaz, “Şimdi iddianamede yine açtığım pankart suç delili olarak koyuluyor. Mahkeme beni kaç kez yargılarsa Tayyip Erdoğan rahat edecek?" dedi.

Müdafi avukatların hazır bulunduğu duruşmaya, destek için TGS Başkanı Ercan İpekçi, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, CHP milletvekilleri Hüseyin Aygün, İlhan Cihaner, Melda Onur da katıldı. Roman Çalıştayında , “Parasız eğitim istiyoruz, alacağız” pankartını açtığı gerekçesiyle 19 ay cezaevinde kalan ve serbest bırakılan Berna Yılmaz’ın yaptığı savunma yargılamanın özetini anlatır nitelikteydi. 

KAÇ DEFA YARGILANMAM GEREK TAYYIP ERDOĞAN’NIN RAHAT ETMESİ İÇİN?

18 OcakŞişli'de sokak ortasında saçından sürüklenerek gözaltına alındığını belirten Yılmaz, iddianamede somut deliller olmadığını, geçmiş eylemlerinin yer aldığına dikkat çekti. Yılmaz, “2 buçuk yıl önce parasız eğitim pankartı açtığım için tutuklandım. 20 yaşındaydım. Ankara Üniversitesi öğrencisiydim. Tutuklu olduğum sırada okuldan atıldım. 8 yıl hapis cezası aldım. Dosyam Yargıtay'da. Şimdi iddianamede yine açtığım pankart suç delili olarak koyuluyor. Mahkeme beni kaç kez yargılarsa Tayyip Erdoğan rahat edecek?" dedi.

TUTUKLU GAZETECİLER KONUSUNDA ŞAMPİYON ÜLKE

Berna Yılmaz’dan savunma yapan Cansu Alataş, ise iddianamenin tümü yasal eylemlerden oluştuğunu söyledi.Gençlik federasyonu Derneği’nin yasal olduğunu hatırlatan Alataş, üye olduğu bir derneğe giriş çıkış yapmasından daha doğal ne olabileceğini sordu. Türkiye’nin dünyanın en fazla gazetecinin tutuklu bulunduğu ülke olduğunu hatırlatan Alataş, aynı zamanda en çok toplu mezarların olduğu bir ülke olduğunu da vurguladı. Alataş, “Binlerce üniversitenin tutuklu bulunduğu bir ülkedeyiz. Bugün sadece Gezi olaylarına bakıldığında bile ülkedeki adaletsizliği görülüyor. Basın açıklamaları suç sayılıyor. Grup yorum konserine katılmak suç sayılıyor” dedi. Katıldığı eylemlerin tümünün yasal olduğunu söyleyen Alataş, “Anayasa’nın verdiği hakları kullandım ben. Silahlı örgüt üyesi değilim. Yaptığım tüm eylemler hukuki ve vicdanidir” diye konuştu.

Alataş’dan sonra söz alan  Cavit Yılmaz da, “Dev-Gençli olmak suç değil onurdur” derken, tutuklu yargılanlardan  Çağrı Avcı, “ Emperyalist kuşatması altında ki bir ülkede bağımsızlığı savunmak meşrudur. Ben devrimci olduğumu hiçbir zaman inkar etmedim. Bunun için böyle bir iddianame hazırlamanıza gerek yoktu. Biz Mahir Çayan, Deniz Gezmiş’lerin devamcısıyız” dedi.

BU NASIL BİR ADALET?

Tutuklu yargılanan Duygu Yücel ise İstanbul Üniversitesi 3 Sınıf Sosyoloji Bölümü öğrencisi olduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Kaldığı kız yurdunu basan polislerin, Ekim devrimden, ilkel, köleci ve feodal toplum konulu kitapların dahi iddianamede suç delili olarak yer aldığına dikkat çeken Yücel, “ Eğer kitap okumak suç ise ben baş suçluyum” dedi. Gözaltı sırasında TEM polislerinin kendisini çiplak aramaya tabii tutmaya çalıştığını anlatan Yücel, “ Ellerim arkadan kelepçeliyken beni bir odaya alan erkek polisler üzerime oturan erkek polisler tarafından ele ve sözlü tacize uğradım. Orada bana bir polis nasıl olsa tutuklanacağımı söylerken, çıkartıldığı savcı da bana “ Senin okumak gibi bir derdin yok. 1 sene yattıktan sonra örgüt seni kampa alır canlı bomba olursun’ dedi. Bana söyler misin daha suçlu olup olmadığım bile belli değilken bu nasıl bir adalet sistemi ki savcından önce polis benim tutuklanacağımı biliyor, savcı ise beni canlı bomba ilan ediyor?” diye sordu.

BİZ DEĞİL İŞKENCECİ POLİSLER YARGILANSIN!

Babasının televizyonlara çıkıp verdiği, ‘Kızım örgüt tarafından tuzağa düşürüldü’ beyanlarına da tepki gösteren Yücel, babasının psikolojik sorunları olduğunu, korktuğu için polislerin yönlendirmesine girdiğini ve  kendisini taciz eden,yalan iddialarla yargılayan aynı çarpık sistemin , yetmemiş gibi bir de baba kızı birbirine düşürdüğünü de söyledi. “ Biz değil, Ethem Sarısülük’ü katledenler, 14 yaşındaki Berkin Elvan’ı komalık eden işkenceci polisler yargılansın” diyen Yücel, beraatını istedi.

Mahkeme heyeti daha sonra tüm savunmalar alınmadığı gerekçesiyle duruşma yarına ertelendi.