Partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, daha önce Macron ile yaptığı bir görüşmeye dikkat çekti.

MACRON HANGİ ‘GARİP ŞEYLERİ’ SÖYLEDİ?

Erdoğan, “Macron ile görüştüm, geçen baktım garip garip şeyler söylüyor. Garip garip şeyler söyleyince de kendisine biraz frekansı yüksek oldu ama söylemek zorunda kaldık. Çünkü bizim silahlı kuvvetlerimizi, bizi kalkıp da asla kabullenemeyeceğimiz bir yere oturtmak kimsenin haddine değil” dedi.

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmenin içeriğine ve bu “garip şeylerin” ne olduğuna dair detay vermedi.

Erdoğan ile Macron arasında bilinen son telefon görüşmesi, Fransa'nın Trebes bölgesinde DAİŞ çetelerinin düzenlediği ve 4 kişinin ölümüne yol açan saldırıdan sonra gerçekleşmişti. Bu görüşmeden sonra Elysée Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Macron “Fransa’nın Efrîn kantonundaki Türk askeri müdahalesinin başlamasından bu yana endişelerini, sivil nüfusa yönelik insani yardıma tam erişim sağlanmasını gerekliliği ve Fransa için bir ulusal güvenlik sorunu olan DAİŞ’le mücadeleye mutlak öncelik verilmesi gerektiğini” dile getirmişti. Macron, ayrıca DAİŞ’e karşı mücadeleyi bir “ulusal güvenlik meselesi” olarak tanımlaması dikkat çekmişti.

‘BOYUNU AŞAN İŞLERE GİRME’ TEHDİDİ

Erdoğan, Perşembe günü Rojava ve Kuzey Suriye heyetinin Macron tarafından kabul edilmesinden sonra yaptığı açıklamada, “Bir kez daha en üst düzeyde ağırlayanlar bunun Türkiye’ye karşı husumetten başka anlamı olmadığını bilmelidir” diye konuştu.

Erdoğan, Macron’u şu ifadelerle tehdit etti: “YPG’ye destek garantisi verdik.’ Lafa bak. Türkiye ile SDG arasında arabulucu olabiliriz lafı eğer şayet doğruysa, ki cumhurbaşkanlığı sözcüsüne bunu muhatabı olarak kendisi vermişti o da bu ifadeyi kullanmış. Bunu söyleyen kişinin haddini ve boyunu çok aşan bir beyandır bu. Bizde söz var ya, gelin güvey olmak diye. Boyunu aşan işlere girme.”

ERDOĞAN’IN TEHDİTLERİ SONRASI SALDIRILAR TESADÜF MÜ?

Türk devletinin, Fransa veya Avrupa’nın herhangi bir devletini hedef alan çoğu açıklamalarının ardından, bu ülkelerde saldırı gerçekleşmesi bir tesadüf olarak görülmüyor.

Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) 24 Mart günü yaptığı yazılı bir açıklamada, 23 Mart günü Fransa’nın Trebes kentinde düzenlenen saldırının Brüksel zirvesi sırasında Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Efrin işgalini kınamasından bir gün sonra gerçekleştiğine dikkat çekmişti.