Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, 1 Ağustos 2010 tarihinde Van’ın Erciş ilçesinde referandum sürecinde yaptığı konuşmalarından ötürü hazırlanan iddianame skandal niteliğinde. “Halkı suç işlemeye teşvik ve tahrik mahiyetinde propaganda vasıtası hazırlama” ve “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” iddialarıyla Erciş Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Mermerci tarafından hazırlanan iddianame de Erdoğan’a yönelik yapılan eleştiriler ve referandumda halkın “boykot” kararı alması için yaptığı konuşmaların da suç unsurları arasında yer alması dikkat çekiyor. Erciş 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin de dokunulmazlıkları gerin kaldırılmasının ardından 1 Eylül 2016 tarihinde hazırlandığı görüldü.

İddianamede Demirtaş’ın konuşmasından sadece birkaç cümlenin yer aldığı görülürken, Demirtaş tarafından yapılan eleştirilerde suç unsuru olarak sayıldı. Demirtaş tarafından kullanılan ve suç unsuru taşıdığı iddia edilen cümleler ise şöyle: “12 Eylül darbe anayasasının 3 kafadarlar, Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli tarafından ömrünün nasıl uzatılacağı konuşuluyor. Bu anayasa halkın anayasası değil, halkı inkar eden faşist bir anayasadır. Tayyip en büyük devrimci olarak ortaya çıkıyor ancak futbolculuğu ne kadarsa devrimciliği de o kadardır. Kürt halkı kendi topraklarında zulme uğradı. Sandığa gitmeyerek boykot edecektir. Zilan’ın torunları, Zilan’ın hesabını sormaya devam edecektir.”

Demirtaş’ın konuşmasını ardından kitle tarafından atılan “Bîjî Serok Apo” sloganlarının, açık bir şekilde kamu güvenliği açısında açık ve yakın bir tehdit ortaya çıkardığı ve böyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu işlediği sabitlendiği iddia edildi.

DEMİRTAŞ: BU SAVCILAR HER KİMSE ARAŞTIRILMASINI İSTİYORUM

SEGBİS üzerinden hakkında açılan duruşmaya katılan Demirtaş ise savunmasında iddianameyi hazırlayan savcının araştırılması talebinde bulunduğuna vurguda bulunarak “Son derecede ciddiyetsiz ‘Ben de Demirtaş’a iddianame hazırlayayım, benim de çorbada tuzum olsun’ düşüncesi ile hazırlanmış bir iddianamedir. Bu iddianamenin mahkeme tarafından en başında reddedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada bana karşı açıkça suç işlenmiştir. Siyaset yapma hakkımı, halkımı temsil etme yetkimi kullanmak istemem sebebi ile savcılar tarafından bana karşı suç işlenmiştir. Bu savcılar her kimse araştırılmasını istiyorum” demişti.