Erdoğan yeni bir paramiliter ordu mu kuruyor?

"2023'e kadar savaş" diyen Erdoğan, Kürt savaşında yaşadığı bozgundan sonra Kanun Hükmünde Kararnameler ile yeni bir ordu mu kuruyor? Erdoğan'ın 'ordunun bileşenleri' olarak çeteleri devreye koyacağı tahmin ediliyor.

Hükûmetin yayımladığı 691 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de (KHK) yer alan askerlikle ilgili madde, "Türk devleti radikal örgülerden yeni bir ordu mu kuruyor?" sorularını gündeme getirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan 691 sayılı KHK'de yer alan "terör örgütlerine üyeliği ya da iltisakı bulunan, askerliğe elverişli olan yükümlülerin, kanunda yazılı geçerli mazereti olmayanların, Milli Savunma Bakanlığınca belirlenecek celp ve sevk esaslarına göre silah altına alınacağı" ibaresi muhaliflerin zorla silah altına alınacağı endişelerine yol açarken, diğer yandan SADAT, Hizbul-Kontra ve JİTEM benzeri oluşumların da önünü açacağı şüphelerini artırdı.

İŞTE KHK'DEKİ O İBARE

Son KHK'de silah altına alınma ile ilgili şu ifadelere yer veriliyor: "Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve askerliğe elverişli oldukları anlaşılan yükümlülerden, yoklama kaçağı ve bakayalar dahil, kanunda yazılı geçerli mazereti olmayanlar, Milli Savunma Bakanlığınca belirlenecek celp ve sevk esaslarına göre silah altına alınacaklar."

ÇETE ÖRGÜTLERİNDEN ORDU!

Söz konusu düzenleme Türk devletinin daha Osmanlı döneminden beri başvurduğu "Devşirme ordusu", "Hamidiye Alayları", Ermeni ve Dersim katliamlarında cezaevlerinden salıverilen suçlulardan oluşturulan paramiliter unsurlar ve 1990'lı yıllarda kurulan JİTEM ve Hizbul-Kontra gibi oluşumlara benzer yapılara yasal kılıf uydurulduğu sorularını akıllara getirdi. Türk devletinin 24 Temmuz 2015 tarihinde Kürtlere ilan ettiği savaşta sık sık gündeme gelen Esedullah, DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Sultan Murad Tugayları ve Türki cumhuriyetlerden ithal edilen çetelerin bu yolla silah altına alınmasının planlandığı belirtiliyor.

YENİ ORDUNUN BİLEŞENLERİ

"2023'e kadar savaş" diyen Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz Darbe Girişimi'nden sonra orduya güvenmediği ve "ABD'nin Vietnam'da kurduğu paramiliter unsurlar ve İran'ın Devrim Muhafızları'na benzer bir yapıyı SADAT adı verilen oluşum eliyle kurmak istediği" belirtiliyor. Son yapılan yasal düzenleme ile daha önce İBDA-C, DAİŞ, El Nusra, El Kaide, Hizbullah, Osmanlı Ocakları ve benzeri dini menşeili çete örgütlerinden bir ordu kurmaya çalıştığı belirtiliyor.

SAVAŞTA YAŞANAN BOZGUN

Kürt savaşında hem Suriye'de, hem de Kuzey Kürdistan'da büyük bozgun yaşayan Erdoğan'ın "JİTEM faaliyetlerine dönmesi, koruculuğu yaygınlaştırmaya çalışması, yoğun bir ajanlaştırma faaliyetleri için çabalaması, özel güvenlik şirketleri adı altında paramiliter yapılar oluşturması ve onlara silah kullanma yetkisi vermesi" gibi çalışmalardan sonra son düzenleme ile Türk ordusu çatısı altında yeni bir yapı kuracağı ifade ediliyor.

YİNE SADAT İSMİ

Erdoğan'ın yeni oluşumu da geçmişte TSK'den emekli olmuş ya da irtibatı kesilmiş bazı askerlerin kurduğu Uluslararası Savunma Danışmanlık Ticaret Şirketi (SADAT) üzerinden yapmaya çalıştığı belirtiliyor. Başında emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi'nin bulunduğu ve danışmanlığını Abdurrahman Dilipak'ın yaptığı SADAT, kuruluş amacını "İslam ülkeleri arasında savunma sanayii ve savunma işbirliğini ortamı oluşmasına yardımcı olmak" olarak yayımlamış ve Suriye iç savaşında silahlı gruplara eğitim ve silah desteği vermişti. Son yıllarda içeride de kullanılmaya başlanan SADAT'a bu görevin verildiği belirtiliyor.

ZORLA ASKERE ALINMA VARDI

Son KHK'nin yayımlanmasının ardından "muhalif kesimlerin zorla silah altına alınacağı" yorumları yapılırken, 15 Temmuz sonrası, zorla askere götürmenin önü açılmıştı. Askerlik durumunun 2013 yılında Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan "Yoklama Kaçağı ve Bakaya Bilgilerinin Elektronik Ortamda Paylaşımı" düzenlemesine göre, askeri inzibatın görevi polise devredilmiş ve Genel Bilgi Toplama (GBT) sistemiyle askere alınmalarda büyük artış olmuştu. Hatta askerlik zamanı gelen kişiler tutuklu ya da hükümlü olduklarında tahliye kararı verilince direkt olarak askere alınıyordu. Bunun için ayrıca bir düzenleme söz konusu değil.