25 Kasım Kadın Platformunun, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Galatasaray meydanında Taksim’e yapmak istediği yürüyüş polis engelline takıldı. 7’den 70’e TOMA, çevik kuvvet ve sivil polis barikatını aşmaya çalışan yüzlerce kadın, erkek ve devlet şiddetine karşı mor isyan bayrağını açtı. Polisin bu keyfi engellemesini dakikalarca yaptıkları oturma eylemiyle protesto eden kadınlar, hep bir ağızdan, “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop inadına isyan inadına isyan inadına özgürlük” diye haykırdı.

GELSİN BABA, KOCA, DEVLET,COP SUSMAYACAĞIZ!

Feminist kadınlar öncülüğünde Galatasaray meydanını adeta mora boyayan yüzlerce kadın, “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim” dedi. Islıklar, düdükler ve darbuka ritmiyle Kürtçe ve Türkçe “Erkek- Devlet şiddetine karşı isyandayız, Em li hember şiddeta dewleta mêri din av raperîne de ne” pankartıyla Taksim meydanına doğru yürüyüşe geçen kadınların önü TOMA, çevik kuvvet ve sivil polisler tarafından kesildi. Polis barikatını zorlayan kadınlar, “Polis defol bu sokaklar bizim”, “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop inadına isyan inadına isyan inadına özgürlük”, “Jin jiyan azadî “, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Bijî yekitiya gelan”, “Bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun”, “Bağır herkes duysun devlet nefret cinayetleri son bulsun”, “Gözaltında tacize tecavüze son”,”Kadınlar artık susmayacak, susmayacaklar, susmayacaklar”, sloganlarını attılar. Polis barikatının açılmaması üzerine oturma eylemi yapan kadınlar, Türkçesini Sadet Kıcır Kürtçesini Kader Yalçın okuduğu açıklamayla AKP hükümetinden sermaye’ye, yargıdan polise, “Hayatımızdan, bedenimizden, emeğimizden, kimliğimizden elini çek” mesajını verdi.

ÖLDÜRÜLMEMİZ İÇİN KADIN OLMAMIZ YETERLİ

Geçen 25 Kasım’dan bu yana bu topraklarda, kadına yönelik erkek şiddetinin artarak sürdüğüne dikkat çeken Kıcır ile Yalçın, “Bu topraklarda her gün aramızdan 5 kadın öldürülüyor! Bizi evimizde,sokağımızda, en yakınımızdaki erkekler öldürüyor.Öldürülmek için kadın olmamız yetiyor” diye vurguladılar. Bu kadın cinayetlerine karşı erkek egemen yargının, kadın katili ya da tecavüzcü erkekleri koruduğunu belirten Kıcır ile Yalçın, katillerin haksız tahrik indirimleri ile cezalarının düşürüldüğünü ya da davaların sonuçsuz kaldığını hatırlattılar. Yargıya seslenen Kıcır ve Yalçın,” Erkek şiddetine uğrayan, öldürülen her kadından siz sorumlusunuz! Artık kadın katilleri ile suç ortaklığı bırakın.”

AİLE DEĞİL KADINIZ!

AKP hükümetinin geçtiğimiz sene başında kadına yönelik şiddetti bitireceğiz adı altında çıkarttığı yasaların erkek şiddetini bitirmek şöyle dursun, aksine tırmandırdığını altını çizen Kıcır ile Yalçın,” Bakan Fatma kadına yönelik şiddeti önlemek için kadın kurumlarıyla görüşmek yerine Diyanet İşleri ile protokol imzaladı,20 bin evliliği kurtaracaklarını beyan etti. Çocuk yaşta evliliklerin çok fazla olduğu bu topraklarda iktidar,4+4+4 düzenlemesi ile kız çocuklarını erken evliliklere mahkum ederek liselerde evliliğin önünü açtı.” Evlilik teşvik paketi” ile evlenenlere faizsiz kredi uygulaması başlattı” diye hatırlattılar. AKP hükümetine seslenen Kıcır ile Yalçın,” AKP’ye bir kez daha buradan kadınlar için ölüm,şiddet, baskı, eşitsizlik, yuvası olan aileyi yücelterek,kadınların can güvenliğini sağlayamayacağını hatırlatıyoruz.Kadınları ev içine hapseden devlet politikalarına derhal son verilsin.”

Kıcır ile Yalçın, esnekliği bir kuralmış gibi dayatan, kadınlara güvencesiz, düşük ücretlerle ve insanlık dışı koşullarda çalışmak dışında bir seçenek sunmayan “Kadın istihdam paketi” ile AKP’nin kadınlara bir uygun gördüğü hayatı bir kez daha ifşa ettiğini belirti. Kıcır ile Yalçın, “Kadınlara çok çocuk doğurmaya ve onlara bakmaya, hanenin tüm işlerini yapmaya, babaya ve kocaya bağımlı olmaya mahkum eden; kadınları aileye hapsederek bedenleri ve emekleri sömürüyü arttırmayı planlayan bu pakete itirazımız var” dediler.

KADINLARIN ERİŞEBİLECEĞİ SIĞINAKLAR ARTTIRILSIN

14 Pilot ilde uygulamaya geçen Şiddet önleme ve izleme merkezleri (ŞÖMİN)’lere kadınların ulaşamadığı gibi belediyelerin kadın bakış açısı ile yürütülen danışma merkezleri de işlevsiz hale getirildiğine dikkat çeken Kıcır ile Yalçın, kadınların ihtiyaçlarına bakmadan onları sadece sığınağa yönlendiren bu sistemin, kadınları şiddet yaşantısından çıkmasına engel olduğunu vurguladılar. Kadın sığınakların sayısının kadınların erişimine imkan tanıyacak şekilde artırılmasını isteyen Kıcır ile Yalçın,” Sığınaklar kadınların şiddet yaşantısından uzaklaşıp güçleneceği her türlü desteği alabilecekleri yerlere dönüşmeli” diye konuştular.

KÜRTAJ DEĞİL ULUDERE KATLİAM!

Başbakan Erdoğan üç, hatta beş çocuk ısrarı ve “Kürtaj katliamdır” ifadesinin ardından kürtaj yasaklama girişimleri sonucunda hastanelerin fiili kürtaj yasağını başlattığını hatırlatan Kıcır ile Yalçın,” Doğurup doğurmamaya kararı tamamen bize aittir. “Güvenli, hızlı ücretsiz kürtaj hakkımızı engelleyemezsiniz. Daha çok şiddete ve hatta cinayete yol açacak olan Gebliz uygulamasına derhal son verin” dediler.

YAŞAMIMIZDAN, BEDENİMİZDEN,EMEĞİMİZDEN ELİNİZİ ÇEKİN!

Başbakan Erdoğan’ın yaptığı “Kızlı-erkekli” açıklama ile kadınların ve özellikle genç kadınların hayatını tehlikeye attığını hatırlatan Kıcır ile Yalçın, taleplerini şöyle sıraladılar: “Buradan bir kez daha tekrarlıyoruz sevişmeyi değil tecavüzü engelleyin. Biz kiminle yaşayacağımıza biz karar veririz. Trans kadınlarına yönelik nefret cinayetlerinin son bulması için gerekli önlemler acilen alın!Hasta tutuklular başta olmak üzere Tutuklu olan tüm kadın arkadaşlarımızı derhal serbest bırakılmasını, tacizci tecavüzcü polislerin cezalandırılmasını ve Rojava’daki binlerce kadının erkek şiddetine maruz kalmasını destekleyen devlet politikalarının terk edilmesini istiyoruz! Tacizci,tecavüzcü,kadın katili erkeklerin ve onları koruyan erkek devleti her fırsatta teşhir edeceğiz! Hayatımıza yöneltilmiş tüm tehdit ve saldırılar karşısında biz kadınların mücadelesi de güçlenerek sürecek! Biz kadınların yaşamından,bedeninden,emeğinden elinizi çekin!”

Açıklamadan sonra kadınlar marşlar ve şarkılar eşliğinde hayal çekip eğlendi.