Uzun süredir beklenen ve kamuoyunda reform beklentisi oluşturan 10. Yargı Paketi’nin bugün Genel Kurul’a geleceği belirtilirken, içeriğinin beklentileri karşılamadığı ve toplumda büyük bir hayal kırıklığı yarattığı gözlemleniyor.
İktidarın önceki açıklamalarında birçok tutukluya tahliye yolu açılacağı ve yargı sisteminde iyileştirmeler yapılacağına dair umut veren maddelerin pakette yer almaması dikkat çekerken, söz konusu paketin toplum üzerindeki baskıyı daha da artırabileceği yönünde endişeler dile getiriliyor.
İnsan hakları savunucusu Fatma Bostan Ünsal, hükümetin yargı paketiyle ilgili son dakikada yaptığı değişikliğe tepki gösterdi. Fatma Bostan Ünsal, ANF’ye yaptığı değerlendirmede, “Dağ fare doğurdu” yorumunu yaparak, beklenen düzenlemenin yapılmadığını vurguladı.
‘DAĞ FARE DOĞURDU’
Yeni sürecin adımlarından ayrı olarak da bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirten Fatma Bostan Ünsal, “Türkiye’de yeni barış sürecinin gereklerinden ayrı olarak, cezaevlerinin aşırı kalabalık olması ve infaz düzenlemesinden yararlananlar bakımından eşitsizlik bulunması nedeniyle bu konuda bir düzenlemeye şiddetle ihtiyaç duyulmaktaydı.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne (CİSST) göre, Türkiye’nin tüm cezaevi kapasitesi 299 bin 924 iken, şu anda 409 bin 617 mahpus bulunuyor. Üstelik bu fazlalık her yere eşit şekilde dağıtılmadığı için bazı koğuşlarda kapasitenin 2-3 katı oranında mahpus barındırılıyordu.
Ayrıca, korona salgını sırasında çok haksız bir şekilde sadece adli mahkumların tahliye edilmesine yol açan infaz düzenlemesinin, siyasi mahkumları da kapsayacak şekilde genişletileceği düşünülüyordu. Bu yüzden, bırakın yeni süreç nedeniyle yapılacak yeni infaz düzenlemesini, asgari düzeyde bile olsa bu hususları dikkate alan bir infaz düzenlemesi bekleniyordu.
Yeni sürecin de beklentileri artırdığı bu dönemde, esasen yeni bir infaz düzenlemesini gerektirmeyen; hasta ve yaşlı mahkumlarla sınırlı bu infaz düzenlemesi teklifi bir hayal kırıklığı doğurmuş, ‘dağ fare doğurdu’ ifadesiyle nitelendirilmiştir” dedi.
‘İKTİDAR ÇOK KULLANIŞLI BİR ŞEYTANLAŞTIRMA YÖNTEMİNE SIĞINDI’
İktidarın açıkça beyan etmese de bu düzenlemenin beklendiği gibi çıkmamasında ‘FETÖ’ bahanesinin öne çıktığını söyleyen Fatma Bostan Ünsal, iktidarın kendine yeni bir düşman yarattığını dile getirerek şöyle devam etti:
“Çok açık söylenmese de ‘FETÖ’ bahanesi nedeniyle infaz düzenlemesinin beklendiği gibi çıkmadığı yönünde bir söylenti var. Bugünkü yönetimin bizi getirdiği, aşınan hukuk devleti ve ekonomik krizin yaşandığı bu dönemde, iktidara yönelik toplumsal desteğin hızla düşmesi nedeniyle, bu düzenin miladı olan 15 Temmuz darbesi, yani ‘FETÖ’ sürekli hatırlanması ve cezalandırılması gereken kesim olarak öne çıkıyor.
Çok başarılı bir halkla ilişkiler çalışmasıyla, hemen bütün toplumsal kesimler tarafından fazla sorgulanmadan kullanılan; son derece keyfi ve sınırları belirsiz cezalandırma için meşruiyet sağlayan ‘FETÖ’ ibaresi, çok kullanışlı bir ‘şeytanlaştırma’ hizmeti görmektedir. Her zaman bir günah keçisine ihtiyaç vardır. Eskiden çok rahatlıkla kullanılan ‘PKK’ ve ‘HDP’ artık kullanılamadığı, ‘CHP’ ise henüz o düzeyde bir kötülük objesine dönüşmemiş olduğu için, eldeki tek kötücül grup olarak ‘FETÖ’ kalmış gibi görünüyor.”
‘GRUPLAR BİRBİRİNE DÜŞEBİLİR’
Yapılacak düzenlemelerden toplumsal kesimlerin bazılarının yararlanamamasının ayrıştırmayı büyüteceği uyarısında bulunan Fatma Bostan Ünsal, şöyle konuştu:
“Farklı toplumsal kesimlerin tamamının bu düzenlemeden faydalanamaması, grupların birbirine düşmesine yol açabilir. ‘FETÖ’ mensupları, bildiğiniz gibi Bank Asya’ya para yatırmak ya da bir sohbete katılmak gibi suç bile olmayan nedenlerle cezaevlerinde bulunuyor. Şimdi, yıllardır yapılan beyin yıkamanın sonucu olarak, ‘teröristler affedilirken’ kendilerinin cezaevinde kalması durumunda, itirazlarını ve isyanlarını diğer kesime yöneltebilirler. Bölünmeyi engelleyecek şekilde tarafların ilkeli davranması bu açıdan önemlidir.”
‘AYRIMCI DİLDEN VAZGEÇİLMELİ’
Yargı paketine yönelik tepkilerin normal olduğunu ancak büyük bir kırılma yaratmayacağını belirten Fatma Bostan Ünsal, ayrımcı bir dilden vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu paketin kırılma yaratacağını düşünmüyorum. Cezaevinde tahliye olmayı bekleyen binlerce kişiyi hayal kırıklığına uğratmış olsa da eylül ayında yapılacak yeni bir düzenleme ile bu düzenlemeden beklenen sonuç gecikerek de olsa yapılmış olur.
Ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu’nun değişmesi veya tümden kaldırılması, terörün şiddetle ilişkilendirilmesi gibi pek çok alanda değişikliğin yapılması gündemdedir. Elbette bütün bunlar otomatik olarak gerçekleşmez; değişiklik isteyen tarafların sabırlı, yılmayan, diğerini ‘şeytanlaştırmayan’ ve ayrımcı olmayan çabalarıyla olacaktır.”