Yazılı bir açıklama yapan Demokratik Alevi Federasyonu, şunları belirtti: “Konya Meram’da devletin paramiliter güçlerince Kürtlere karşı katliam yaşatıldı. Silahlı saldırıyla aynı aileden üçü kadın, yedi kişiyi öldüren vahşi saldırganlar, evi ateşe vermiş, ailenin tüm değerlerini yakıp yıkmışlardır. 

Savaştan beslenen katliamcı devlet, orman yangınlarındaki yetmezliklerini, çaresizliklerini gizlemek adına yine Kürtleri hedefine koymuştur. Vatandaşım dediği Kürtlere savaş açan, dağlarını, köylerini ve yerleşkelerini bombalamak için yüzlerce savaş uçağını havalandıran devlet, yangın söndürme uçağının olmamasının çaresizliğini gizlemek için Kürtlere, Alevilere saldırıyor.

Şatafatlı sarayları ile övünen iktidar, yangın söndürme uçağı olmadığı için dört gün içinde seksen ayrı yerde binlerce hektarlık ormanın yanmasını seyretmekle kalmıştır. Onlarca insanımızın hayatını kaybetmesi, yüzlercesinin yaralanması, yüzlerce köy, kasaba ve ilçenin ağır yıkımı karşısında istifa edeceklerine vur abalıya misali yine bildik yöntemlerle Kürt ve Alevileri hedeflerine koymuşlardır.

Türkiye artık AKP- MHP iktidarının ırkçı, düşmanlaştırıcı savaşçıl politikalarını kaldıramaz. Toplum kesimlerini ayrıştıran milliyetçi, dinci ve cinsiyetçi zihniyetleri ile DAİŞ’e Taliban’a arka çıkan bu iktidardan biz mazlumlara düşen kan ve gözyaşı olmuştur hep. Açlığın, yoksulluğun ve ölümün kol gezdiği Türkiye’de mutlak iktidarları sayesinde elde ettikleri varsıllığı kaybetmemek için iç savaş dahil her şeyi göze alacak kadar gözleri kararmış bir iktidar var karşımızda.

Emeğimize, ekmeğimize olduğu kadar yaşamımıza da göz dikmiş bulunuyorlar. Taliban ile aynı inançtan olduğunu söyleyen iktidar sahiplerinin Aleviler, Kürtler başta olmak üzere laik toplum kesimine ve kültürel demokratik İslam’ı çevrelere dönük açık saldırı içinde olacaklarının hazırlığı içinde oldukları iyi bilinmelidir. Yıllardır milyonlarca silahı dağıtan, Ülkü ocakları, Alperan, Sadat ve yüz binlerce cihadist vekalet savaşçılarının tetikte olduğu bugünlerde her zamandan daha çok örgütlü mücadeleye ihtiyaç vardır. Tıpkı Madımak’ta olduğu gibi 7 kişilik aileyi öldürenler, kin ve nefretlerini kusarcasına evi ateşe verdikten sonra ırkçı sloganlar atmaya devam etmişlerdir. Faşizmin mazlumların kanına doymak bilmediği bu süreçte katliama ve savaşa karşı Türkiye halkları, Aleviler, kültürel demokratik İslami çevreleri ve vicdan sahibi herkesi birlikte mücadeleye ve dayanışmaya çağırıyoruz.

Gün bize yaşamı zehir edenlere inat dayanışmanın günü diyoruz!

Dayanışarak, ortaklaşarak ve sevgi çoğaltarak bu zulmü birlikte durdurabiliriz!”