Fikirtepe zengin deðil, kurtlar sofrası oldu
Fikirtepe zengin deðil, kurtlar sofrası oldu
Kadıköy’ün en eski muhitlerinden Fikirtepe, Dumlupınar, Eðitim Mahallesi ve Merdivenköy kentsel dönüşüm projesi kapsamında imara açıldı. Basında, “Fikirtepe zengin oldu” haberlerinin aksine, mahalleli belediyenin farklı tutumu, aracıların çıkarcı yaklaşımları ve inşaat firmalarının arasında sıkışmış durumda. Adeta kurtlar sofrasına dönüşen bölgede halk sorunun kaynaðının hükümet olduðuna işaret ediyor.
2004 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile yetkilendirilen Ýstanbul Büyükşehir Belediyesi, devlet arazisinin bulunmadıðı, arazilerin şahıslara ait olduðu bölgeyi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında imara açtı. Belediye tarafından proje kapsamında belirlenen dört mahalle, kent merkezindeki son büyük inşaat alanlarından olması nedeniyle inşaat firmalarının hücumuna uðradı. Çantasını inşaat firmasının geldiði bölgede halk tedirgin. Yıllarca zorluklarla, emek vererek yaptıkları evlerinden ayrılmak istemeyen ilçe sakinleri, bir taraftan inşaat firmaları ile anlaşma saðlanmaması durumunda TOKÝ’nin projeye girecek olması, öte taraftan firmaların ciddiyetsiz ve ezici yaklaşımı karşısında adeta kurtlar sofrasında kalmış durumda. Yeterli derecede bilinçlendirilmeyen ilçe halkı, gelişmeler üzerine ada ofisleri kurarak, firmaların tekliflerini deðerlendiriyor, yaşam haklarına sahip çıkmaya çalışıyor.
Şimdiye kadar 56 yapı adası bulunan proje alanında müteahhitler ile hak sahipleri arasında yüzde 35 anlaşma saðlandı. Yaklaşık yüzde 20’si ise imza aşamasında. Anlaşma saðlayan ev sahipleri geçici olarak başka semtlere kiracı olarak taşındı.
ARACILAR RANT PEŞÝNDE
Konu ile ilgili olarak proje kapsamındaki mahalleleri dolaştık, mahalle sakinleri ile konuştuk. 45 yıldır Dumlupınar Mahallesi’nde oturan Ziver Bulut, mahallenin yerlilerinden biri. Mahalle halkının geçmişten bugüne kadar çeşitli zorluklarla mücadele ederek, evlerini kurduklarını anlatan Bulut, 150 hektarlık arazi için inşaat firmaları ile halk arasında uzlaşma saðlamaya çalışan aracılar olduðundan yakınıyor. Bulut, “Aracılar var. Biz kurduðumuz komisyonlarla bunları bertaraf etmeye çalışıyoruz. Müteahhit firmalar ile doðrudan görüşmek istiyoruz. Çünkü aracılar, kendi rantının peşinde. Aracılar, adanın isteklerini tırpanlıyor” diye konuştu.
“BELEDÝYE SESSÝZ”
Bulut’un yanından ayrılıp Fikirtepe, Dumlupınar, Eðitim Mahallesi ve Merdivenköy Derneði (FÝDEM) Sami Balta’nın yanına gittik. 47 yıldır mahallede yaşayan Sami Balta, Büyükşehir Belediyesi’nin 14 Ocak 2011’de aldıðı kararla bina yüksekliði serbestliðini 80 metre yani 26 kat ile sınırlandırmasını ve çıkarılan imara ilişkin belediyenin ilgisizliðini eleştirdi.
Bazı şirketlerin kendi çıkarları doðrultusunda halkı kandırmaya çalıştıðını, bunu başaramayınca da geri çekildiklerini anlatan Balta, “Belediye otobüslerinin bile en eskilerinin verildiði bu bölge mahrumiyet bölgesidir. Ve bu bölgeyi inşaat şirketleri rant bölgesi haline getirdi” dedi. Öncelikle yaşam haklarını istediklerini vurgulayan Balta, şunları söyledi:
“Arsaların karşılıðında daire sahibi olacak hak sahipleri evlerinin tesliminden sonra dairelerini satarak başka yerlere taşınmayı düşünüyor. Bunun nedeni ise, inşaat firmalarının yapmayı planladıkları lüxs konutların 250 - 1000 TL arasında deðişen aidat fiyatları. Çoðu dar gelirli olan ilçe sakinleri ise bu aidatları karşılayacak durumda deðil.”
BELEDÝYENÝN TUTARSIZLIÐI
Çoðunluðunu Kürtlerin oluşturduðu Fikirtepe’de bir mahalle bakkalına giriyoruz. 1970 yılından bu yana Fikirtepe’de yaşayan Paşa Yazıcı ile sohbet ediyoruz. Yazıcı, henüz hiçbir firma ile anlaşma yapmamış, Varyap Ýnsaat ile görüşmelerini sürdürüyor. Yazıcı ise şunları anlatıyor:
“Varyap, belediye ile görüşüp sonra ‘Fikirtepe halkı uçtu, çok istiyor’ diyor. Biz uçmadık. Fikirtepe halkı suçlanıyor. Ancak bu süreci belediyenin tutarsızlıðı uzattı. Bir belediye çıkardıðı kararı 6 ay sonra deðiştirir mi? Biz çoðunluk yasasının çıkmasını istiyoruz. Bu hepimizin sorunu.”
Ýnşaat firmalarının mahalle halkını sömürmek istediðini belirten Yazıcı, “Büyük firmalar, marka olmalarından dolayı halkı küçümsüyor, eziyor. Firmalar, ciddi yaklaşmıyor. Bizim kazancımız o binaların aidatlarını zor karşılar. Buradaki insanlar dar gelirli insanlar. Yüzde 95’i dönemez bile, çoðu satar. Ben de satarım” dedi.
Bir başka mahalle sakini Harun Süt söze giriyor. Yaşananlardan hükümetin sorumlu olduðuna dikkat çeken Süt, “Devlet insanlarla oynuyor. Yükseklik serbest denildi, proje çizildi iş bitecek yükseklik 80 metre ile sınırlandırıldı. Yüzde 55’i imzalandı bu defa da müteahhit kıvırdı, geri çekildi. Maðdur ediyorlar halkı. Buralar bizim, biz ada bazında çoðunluk yasasını bekliyoruz” diye konuştu.
Basında yer alan, “Fikirtepe halkı milyoner oldu” yönündeki haberlere de tepki gösteren Süt, “Yok öyle bir şey. Fikirtepe halkı milyoner olmadı. Fikirtepe halkı maðdur edilmek isteniyor” dedi.
ANF NEWS AGENCY
2004 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile yetkilendirilen Ýstanbul Büyükşehir Belediyesi, devlet arazisinin bulunmadıðı, arazilerin şahıslara ait olduðu bölgeyi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında imara açtı. Belediye tarafından proje kapsamında belirlenen dört mahalle, kent merkezindeki son büyük inşaat alanlarından olması nedeniyle inşaat firmalarının hücumuna uðradı. Çantasını inşaat firmasının geldiði bölgede halk tedirgin. Yıllarca zorluklarla, emek vererek yaptıkları evlerinden ayrılmak istemeyen ilçe sakinleri, bir taraftan inşaat firmaları ile anlaşma saðlanmaması durumunda TOKÝ’nin projeye girecek olması, öte taraftan firmaların ciddiyetsiz ve ezici yaklaşımı karşısında adeta kurtlar sofrasında kalmış durumda. Yeterli derecede bilinçlendirilmeyen ilçe halkı, gelişmeler üzerine ada ofisleri kurarak, firmaların tekliflerini deðerlendiriyor, yaşam haklarına sahip çıkmaya çalışıyor.
Şimdiye kadar 56 yapı adası bulunan proje alanında müteahhitler ile hak sahipleri arasında yüzde 35 anlaşma saðlandı. Yaklaşık yüzde 20’si ise imza aşamasında. Anlaşma saðlayan ev sahipleri geçici olarak başka semtlere kiracı olarak taşındı.
ARACILAR RANT PEŞÝNDE
Konu ile ilgili olarak proje kapsamındaki mahalleleri dolaştık, mahalle sakinleri ile konuştuk. 45 yıldır Dumlupınar Mahallesi’nde oturan Ziver Bulut, mahallenin yerlilerinden biri. Mahalle halkının geçmişten bugüne kadar çeşitli zorluklarla mücadele ederek, evlerini kurduklarını anlatan Bulut, 150 hektarlık arazi için inşaat firmaları ile halk arasında uzlaşma saðlamaya çalışan aracılar olduðundan yakınıyor. Bulut, “Aracılar var. Biz kurduðumuz komisyonlarla bunları bertaraf etmeye çalışıyoruz. Müteahhit firmalar ile doðrudan görüşmek istiyoruz. Çünkü aracılar, kendi rantının peşinde. Aracılar, adanın isteklerini tırpanlıyor” diye konuştu.
“BELEDÝYE SESSÝZ”
Bulut’un yanından ayrılıp Fikirtepe, Dumlupınar, Eðitim Mahallesi ve Merdivenköy Derneði (FÝDEM) Sami Balta’nın yanına gittik. 47 yıldır mahallede yaşayan Sami Balta, Büyükşehir Belediyesi’nin 14 Ocak 2011’de aldıðı kararla bina yüksekliði serbestliðini 80 metre yani 26 kat ile sınırlandırmasını ve çıkarılan imara ilişkin belediyenin ilgisizliðini eleştirdi.
Bazı şirketlerin kendi çıkarları doðrultusunda halkı kandırmaya çalıştıðını, bunu başaramayınca da geri çekildiklerini anlatan Balta, “Belediye otobüslerinin bile en eskilerinin verildiði bu bölge mahrumiyet bölgesidir. Ve bu bölgeyi inşaat şirketleri rant bölgesi haline getirdi” dedi. Öncelikle yaşam haklarını istediklerini vurgulayan Balta, şunları söyledi:
“Arsaların karşılıðında daire sahibi olacak hak sahipleri evlerinin tesliminden sonra dairelerini satarak başka yerlere taşınmayı düşünüyor. Bunun nedeni ise, inşaat firmalarının yapmayı planladıkları lüxs konutların 250 - 1000 TL arasında deðişen aidat fiyatları. Çoðu dar gelirli olan ilçe sakinleri ise bu aidatları karşılayacak durumda deðil.”
BELEDÝYENÝN TUTARSIZLIÐI
Çoðunluðunu Kürtlerin oluşturduðu Fikirtepe’de bir mahalle bakkalına giriyoruz. 1970 yılından bu yana Fikirtepe’de yaşayan Paşa Yazıcı ile sohbet ediyoruz. Yazıcı, henüz hiçbir firma ile anlaşma yapmamış, Varyap Ýnsaat ile görüşmelerini sürdürüyor. Yazıcı ise şunları anlatıyor:
“Varyap, belediye ile görüşüp sonra ‘Fikirtepe halkı uçtu, çok istiyor’ diyor. Biz uçmadık. Fikirtepe halkı suçlanıyor. Ancak bu süreci belediyenin tutarsızlıðı uzattı. Bir belediye çıkardıðı kararı 6 ay sonra deðiştirir mi? Biz çoðunluk yasasının çıkmasını istiyoruz. Bu hepimizin sorunu.”
Ýnşaat firmalarının mahalle halkını sömürmek istediðini belirten Yazıcı, “Büyük firmalar, marka olmalarından dolayı halkı küçümsüyor, eziyor. Firmalar, ciddi yaklaşmıyor. Bizim kazancımız o binaların aidatlarını zor karşılar. Buradaki insanlar dar gelirli insanlar. Yüzde 95’i dönemez bile, çoðu satar. Ben de satarım” dedi.
Bir başka mahalle sakini Harun Süt söze giriyor. Yaşananlardan hükümetin sorumlu olduðuna dikkat çeken Süt, “Devlet insanlarla oynuyor. Yükseklik serbest denildi, proje çizildi iş bitecek yükseklik 80 metre ile sınırlandırıldı. Yüzde 55’i imzalandı bu defa da müteahhit kıvırdı, geri çekildi. Maðdur ediyorlar halkı. Buralar bizim, biz ada bazında çoðunluk yasasını bekliyoruz” diye konuştu.
Basında yer alan, “Fikirtepe halkı milyoner oldu” yönündeki haberlere de tepki gösteren Süt, “Yok öyle bir şey. Fikirtepe halkı milyoner olmadı. Fikirtepe halkı maðdur edilmek isteniyor” dedi.
ANF NEWS AGENCY
