Erdoğan fişledi Merkel uyguladı

Hamburg’daki G20 zirvesinde, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talebiyle basına yasak konması skandalı büyüyor.

G20 zirvesinde Erdoğan'ın talebiyle akreditasyonunu iptal edilen 32 gazeteciden biri olan Björn Kietzmann "Zirvede yaşadıklarım gazetecilik mesleğini yasaklama girişimidir" dedi. Erdoğan rejiminin fişlediği gazetecilerden Kietzmann, zirvenin basın merkezinden nasıl çıkarıldığını  anlattı.

G20 Zirvesi'ne akrediteleri kabul edilen basın mensuplarından 32 kişinin akreditasyonlarının Türk cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talebiyle iptal edilmesi nedeniyle Merkel hükümetinin başı dertte. Gazeteci örgütleri ve muhalefet partileri Angela Merkel başbakanlığındaki federal hükümetten ayrıntılı açıklama bekliyor.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü sözcüsü Michael Rediske "Gazetecilerin isimlerinin listeler halinde çoğaltılarak kişisel hakları koruma yasasına aykırıdır, bu bir skandaldır" diye tepki gösterirken, FDP Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki "En kötüsü de akreditelerin Türk istihbaratının müdahalesi ile iptal edilmiş olmasıdır, olay ayrıntılı şekilde açıklanmalıdır" çağrısını yaptı.

ERDOĞAN'IN GELDİĞİ GÜN GAZETECİLERİ ÇIKARDILAR!

Devlet televizyon kanalı ARD'nin gündeme getirdiği akredite skandalında Hamburg polisi zirve sırasında "kara liste" olarak adlandırılan yasaklı gazeteciler listesiyle dolaştığı ortaya çıkmıştı. Alman medyasında yer alan bilgilere göre zirvede Erdoğan Merkel'i "Ya bu 32 gazeteci buraya alınmaz, ya da ben zirveyi terk ederim' biçiminde tehdit etti. Bunun üzerine Merkel'in olayın büyümemesi için bu gazetecilerin zirveye alınmamasını istedi.

Alfabetik şeklinde büyük puntolarla hazırlanan listede yer alan gazetecilerin Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirveye geldiği Cuma günü polislere dağıtıldığı öğrenildi. Listede yer alan gazetecilere ise Alman polisinin suçlu muamelesi yaptığı ve apar topar zirvenin gerçekleştiği alandan çıkarttığı belirtiliyor.

"ZATEN ERDOĞAN PROGRAMIMDA YOKTU"

Türk tarafının talebiyle akreditesi iptal edilen ve zirve alanından çıkartılan gazetecilerden Björn Kietzmann yaşadıklarını ANF'ye anlattı. Zirveyi izlemek için Haziran ayı ortasında "Action Press" ajansı adına başvuru yaptığını ve hemen kabul edildiğini hatırlatan Alman fotoğraf muhabiri devamla şu bilgileri verdi:

"Çarşamba gününden Cuma gününe kadar sorunsuz şekilde zirvede çalıştım. Cuma sabahı zirve alanından çıkıp şehir merkezindeki gösterileri izledim. Öğlene doğru çektiğim fotoğraflar üzerinde çalışmak için zirvenin basın merkezine geri döndüm. Kapıdaki polislerden biri beni görünce hemen 'bakın birisi daha geliyor' dedi. Bana bir sorun olduğunu kapıda beklememi söylediler.

Daha sonra Federal Kriminal Dairesi (BKA)'nden üst düzeyde bir polis memuru akreditemin iptal edildiğini bildirdi. Polis iptalin nedenini merkeze sorabileceğimi söyledi. Ancak polis merkezine aradım sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine basın merkezinde bulunan eşyalarımı almak istedim. Ancak polislerin eşliğinde binaya girip eşyalarımı aldım. Apar topar bu şekilde zirve alanından çıkarıldım."

Zaten Erdoğan'ın zirvedeki programını izlemeyi düşünmediğini belirten Alman gazeteci Kietzmann "Hükümetin verdiği yıllık akredite edilmiş gazeteciler listesinde yer alıyorum. Örneğin hiçbir engelle takılmadan İngiliz başbakanı Theresa May'ın Berlin'deki ziyaretini izledim. Ayrıca Obama'nın 2013'deki Berlin ziyaretini de takip ettim. Buna rağmen G20'de bana yapılanlar gazetecilik mesleğini yasaklama girişimidir" tepkisini gösterdi.

AMED'DE 31 SAAT GÖZALTINDA KALDI!

Daha önce Der Tagesspiegel, TAZ, Der Spiegel ve Stern gibi basın-yayın kuruluşları için çalışan Björn Kietzmann 2014 yılının Ekim ayında Berlin'den Kobanê'ye doğru yola çıkan yardım konvoyunu takip etmek için Kürdistan'a giden gazetecilerden biri.

Daha sonra Amed'de giden Alman gazeteci, Kobanê serhildanı sırasında Türk polisi tarafından gözaltına alındı. "Yabancı bir istihbarat elemanı" suçlamasıyla 31 saat gözaltında kalan Kietzmann, daha sonra Almanya'nın girişimiyle serbest bırakıldı.