‘Geç olmadan Leyla Güven’in çığlığını duyun!’

Açlık Grevleri Cezaevi İnisiyatifi, tecride karşı açlık grevindeki Leyla Güven için kamuoyuna seslendi, "Geç olmadan çığlığını duyun" dedi.

İmralı tecridinin kırılması için DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevinin 69’uncu gününde, Açlık Grevleri Cezaevi İnisiyatifi, Gebze'de basın açıklaması yaptı. Polis ablukası altında gerçekleşen eyleme, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Gergerlioğlu, HDP İstanbul il ve ilçe  yöneticileri katıldı. Eylemde, Leyla Güven’in fotoğrafının yer aldığı, “Leyla Güven’in talebi talebimizdir. Tecrit derhal kalkmalı”, “Leyla Güven halktır, tecrit kaldırılmalıdır” yazılı pankartlar ve “ Bijî berxwedana zîndana”, “Leyla Güven’in talebine sessiz kalma! Sessizlik ve duyarsızlık öldürür” dövizleri taşındı.

GERGERLİOĞLU: KENDİSİ İÇİN DEĞİL, HALKLAR İÇİN DİRENİŞTE

HDP Milletvekili Gergerlioğlu, tecride karşı açlık grevinde olan Leyla Güven’in 600 milletvekili gibi parlamentoda olması gerekirken, büyük bir zulüm ve haksızlıkla bu hakkının gasp edildiğini söyledi. 

Gergerlioğlu, şöyle konuştu: "Leyla Güven kendi milletvekilliği için değil, İmralı’daki tecride karşı sesini yükseltiyor. Onun milletvekilliği hakkı gasp edildi, ancak o milletvekilliğinin peşinde değil arkadaşlar. Son derece onurlu ve şerefli bir talebin peşinde; bu topraklardaki halkların barış ve kardeşlik içinde yaşamasının peşinde. Bunun yolunun da konuşmaktan, diyalogdan geçtiğini düşündüğü için açlığa talip oldu, yeter ki Türkiye halkları özgürleşsin, yeter ki ülkede onurlu ve adil bir barış gerçekleşsin diye."

'TÜRKİYE’DE KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMEDİKÇE BİR YERE GİDİLMEZ'

Gergerlioğlu, Leyla Güven’in açlık grevinin 69’uncu gününde girdiğine, bunun bir insan için son derece tehlikeli bir sınır olduğuna dikkat çekti. Cezaevlerinde bulunan 236 siyasi tutuklu ve hükümlünün de açlık grevinde olduğunu hatırlatan Gergerlioğlu, Türkiye’de Kürt sorunu halledilmedikçe hiçbir yere gidilemeyeceğinin altını çizdi.

'TECRİT KALKMAZSA ÖLÜMLER OLACAK!'

Gergerlioğlu, "Leyla Güven’in onurlu direnişini duyun, o ölüme doğru yürüyor ve eğer tecrit kaldırılmazsa ve İmralı’daki şartlar düzeltilmezse Leyla Güven ve cezaevlerindeki 236 kişi maalesef hayatını kaybedecektir" diye kaydetti.

HDP'ye dönük siyasi soykırıma dikkat çeken Gergerlioğlu, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın rehin tutulmasına da değindi.

'İMRALI TECRİDİ BÜYÜK BİR SUÇ'

Konuşmanın ardından Açlık Grevleri Cezaevi İnisiyatifi adına açıklamayı HDP Darıca Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Üçer okudu. Tecridin bir insanlık suçu olduğunun altını çizerek sözlerine başlayan Üçer, “İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde 3 yıldır hiçbir avukatı ve aile yakını ile görüştürülmesine izin verilmeyen mutlak tecrit sistemi ise dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen, hiçbir hukuk metninde yer alamayacak kadar büyük bir suçtur” dedi. 

ULUSLARARASI KAMUOYUNA ÇAĞRI

Üçer, talepleri şöyle dile getirdi:

“Uluslararası kamuoyunu Türkiye Cumhuriyeti devleti üzerinde baskı oluşturmaya, başta sağlık ve hukuk örgütleri, meslek odaları, dernekleri, kuruluşları olmak üzere tüm STK’ları hukuka ve insan sağlığına sahip çıkmaya, açlık grevine devam eden bütün tutsakların, geri dönüşü olmayan sağlık sorunları ve ölümler yaşanmaması için, yeterli sıvı ve başta B1 vitamini olmak üzere sağlık desteği almaları, devletin bu talebe duyarsız kalmayıp halkların vicdanında derin yaralar açacak kayıplar yaşanmadan taleplere kulak vermesine ve bu hukuk kıyımını kaldırmaya, süreci barışçıl bir şekilde sonlandırmaya çağırıyoruz.”

'BU SUÇA ORTAK OLMAMAK İÇİN SES VERİN'

Üçer, Güven'in eylemi için “Artık geri dönüşü olmayan günlere girmiş bulunmaktayız” diyerek, demokratik kitle örgütlerini acilen Leyla Güven’in çığlığına ses vermeye çağırdı.

Üçer, son olarak, zindanlarda ve dışarıda yürütülen onurlu mücadeleyle tecridin son bulacağına vurgu yaptı.