Gerilla kaleminden Sakine Cansız

Gerilla kaleminden Sakine Cansız

Gerillalar Kürt Özgürlük Hareketinin öncü kadrolarından olan Sakine Cansız’ın katledilişinin 2. yıldönümüne ilişkin yazılar yazdı. Gerilla alanlarında yazılan bu yazılar, gerillanın önder kadrolarına yazmış olduğu duygulara ortak olduk. Ve bu yazılan yazıları paylaşıyoruz.

Özgürlüğe yönünü dönen her kadının umut ve arzularında, hayallerinde, yaşam ve kavga biçiminde onlara öncülük edecek insanların ektiği ilk mücadele tohumları yer alır. Bu öncüler, yüzünü görmediği her yaştan, sınıftan, kesimden kadınların özgürlük umudu ve özlemlerinin bileşkesidir. Bu öncülerden biri de Sakine Cansız’dır. Sakine Cansız, Kürt kadınları başta olmak üzere dünya kadınları için böyle bir anlamı ve yaşamlarında böyle bir yere sahipler. Cansız, ezilen tüm kimliklerin deneyimini yaşamış, oradan özgür topluma ulaşmanın yolunu aralamıştır. Anlamlı olana, güzel olana ulaşmanın arayışı ve kavgası yaşamının özeti olarak tanımlanır. O kadınlar için direnişin yaşam biçimi olarak adlandırılır. Bu yaşam biçimi olarak adlandırılan devrimci ve Kürt Özgürlük Hareketinin öncü kadrolarından Sakine Cansız’ın katledilişinin yıl dönümünde mücadele arkadaşları ona ilişkin duygu ve düşüncelerini kağıda döktüler.

‘SARA, KENDİ ÖZÜNÜN BULUNDUĞU DAĞLARA ULAŞMAYI BAŞARDI’

Kendi hakikat özüne yakışan tanrıça olarak yazmaya başlayan HPG gerillası Çeko Dersim, Sakine Cansız’ın bir dağ kızı olduğunu, dağlarda yürüyen ceylan, yükseklerde uçan şahin, direnişi ile hayat olup coşan, Munzur, Harcik olmasını bilen mükemmel bir diyalektiğin olduğunu, tüm bu arayışlarının 1938 Dersim katliamının Zarifesi olma yolunda olduğunu, zulme başkaldırı ve isyanın onun genlerinde olan tarihsel gerçeğin olduğunu ve kendi özüne ulaşma hakikatinin devam ettiğini yazdı. Dersim, Sakine Cansız’ın asi ve mücadeleci kişilikten taviz sunmamanın adı, kendi özünün bulunduğu dağlara, özgürlük mekanlarına ulaşmayı başaranın olduğunu ifade etti. Sakine Cansız’ın özgürlük mekanlarında kendisi olma arayışın hep devam ettiğini yazan Dersim, “Sara yoldaş, gerektiğinde bir yoldaş, bir komutan, bir yönetici ve güzel insan olmayı başarmış bir kişiliktir. Dağlarda alternatif yaşam, alternatif özgür kişilikler olma en temel arayıştır” diye kaleme aldı.

“Kurti kökenine sahip olup, dağ coğrafyası kızı olmak, PKK ile tanışıp direnişçi ve kavgacı olmak, mücadele ve şahadeti ile tanrıça kültürüne ulaşıp arayışını sonlandırmak, Sakine ve Sara tarihidir” diye yazan Dersim, tarihin ölümsüzleşen insanlarının toplumun ta kendisi olduğunu belirtiyor.

‘HER ŞEY ÖZGÜRLÜK HAYALLERİNE KAVUŞMAK İÇİNDİ’

“Apocu ruhun solmaz çiçeği Sara yoldaş” yazısına başlayan HPG gerillalarından Azad Cizre, yaşamın her zaman yaşanılan dünyanın içindeki her şeyin bir anda duygular düzenine oturtacak kadar sade ve inançlı olduğunu, ulaşabilmek ya da hayallerin gerçekleşebilir umudunun kucak dolu nesillere taşımanın büyük ve erdemli insanlara ait olduğunu, o insanlara ulaşmak ve onları yaşamak için evrenin sonsuzluğuna dalmak gerektiğine vurgu yaptı. Cizre, devamla şunları kaleme aldı: “Evrenin sonsuzluğuna dalmak gerektiğini, tıpkı doğanın ve içindeki canlıların kendini, varılan pişmiş meyvelerini tüm canlılara verdiği gibi anlamak ve algılamak lazım. İnanmak, onun için yaşamak ve korkusuz olmak gerekir. Tıpkı Sara yoldaş gibi inanan ve korkusuz olan bir Apocu ruh gibi. Çünkü insanlık dışına ve adı suç sayılan bir coğrafyada büyüyen ve bu coğrafyaya sürülen lekeleri kabul etmeyip, başı dik bir şekilde mücadele saflarına katılan ilk Apoculardan olan Sara gibi. Her şey Kürdistan ve her şeyi elinden alınan bir halk gerçekliğinin özgürlük hayallerine kavuşmak içindi. Kaybedecek bir şeyi yoktu Sara’nın. Apocu ruh mücadelesini veren anlamlı bir yoldaştı.”

Kadın direnişin en anlamlı ve sade ifadesi olduğunu belirten Cizre, zindandaki direnişinin, direniş ruhunun, dört duvar arasında tüm imkanları elinden alınmasına rağmen muazzam duruşu ve iradesi ile daima yoldaşlarına moral kaynağı olduğunu yazdı. Cizre, Sakine Cansız’ın yarattığı ve her zamanki direnişçi mücadele ruhunu kendileri için neler ifade ettiğini ispatlayan en değerli yoldaşlarından olduğuna vurgu yaptı.

‘SARA, XWEBÛN OLAN KADININ NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUNUN İFADESİDİR’

Sakine Cansız’ın Dersim’den yani Deriyê Sîm’den, gümüş kapıdan akan tarihin başlangıcında yer aldığını kaleme alan YJA Star gerillası Canda Su ise, yüzyıllardır insanlığın temel değerlerinin saklı olduğu kapıyı açtığını, Zarifelerin, Beselerin çığlıkları ile yankılanan kapının gerisindeki coğrafyada saklı olan insanlık değerlerinin Paris’te tüm dünyaya anlattığını belirtiyor. Sakine Cansız’ın Dersim’in kendisi olduğunu yazan Su, “Dersim’den, Gümüş Kapıdan Mezopotamya’nın tüm değerlerini tekrardan insanlığa anlatma mücadelesini ömür boyu sürdüren Sara arkadaş, Kürt kadınları olarak özgürlük mücadelemizin nasıl kapitalist modernitenin korkulu rüyası olduğunu tüm dünyaya anlatıyordu. Demokratik uygarlığın tüm değerlerini gün ışığına çıkaran, bunun felsefesini yeniden yapan kadınlar olarak Sara arkadaş öncülüğünde kendimize ait olmanın tarihin ta kendisi olmak olduğu bir gerçekti. Kırk yıllık bir özgürlük mücadelesinin her anında soluk soluğa savaşan, bütün geriliklerin karşısında katışıksız, hesapsız, çıkarsız bir duyarlılıkla duran Sara arkadaşın kendisi olma arayışı tarih olmasının, evrensel olmasının gizini taşıyordu. Türkiye sol tarihinin, Dersim tarihinin, özgürlük mücadelemizin bir tanığı olan Sara arkadaş aynı zamanda kendisi olan yani “Xwebûn” olan kadının ne kadar güçlü olduğunun ifadesiydi. Bu Xwebûn arayışının hemcinsiyle beraber yaratılacağının bilincindeydi. O yüzden en çok kadınları sevdi. En çok kadınlara inandı. Kadınların tek tek değil birlikte yeni özgür yaşamı yaratacağına inandı” diye kaleme aldı.

‘DÜNYA KADINLARININ UMUDU OLDU’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan öncülüğünde Sakine Cansızlardan Arin Mirkanlara uzanan ve soluk soluğa süren özgürlük mücadelesinin bugün tüm kadınların ve ezilen halkların ortak mücadelesi haline dönüştüğünü yazan Su, Rojava’da dünya gericiliğine karşı YPG-YPJ, Şengal de HPG- YJA STAR öncülüğünde gösterilen direnişin en somut ifadesi olduğuna vurgu yaptı. Su, son olarak şunları yazdı: “Amara’da başlayan, dağlardan kaynağını alan, Dersim’den Deriyê Sîm’den tüm dünyaya açılan, Rojava’da dünya halklarının umudu haline gelen özgürlük mücadelemiz bugün tüm dünya kadınlarının özgürlük umudu olmayı başarmıştır.”