Gerilla komutanı Numan’a görkemli uðurlama

Gerilla komutanı Numan’a görkemli uðurlama

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG Askeri Konsey Üyesi Ertem Karabulut'un (Numan Amed) cenazesi Bismil'de on bini aşkın kişi tarafından topraða verildi. BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, "Biz Numan arkadaşın şahsında bütün arkadaşlarımıza buradan söz veriyoruz. Sizin mücadeleniz bizim mücadelemizdir. Asıl görevimiz bundan sonra başlıyor. Önümüzdeki süreç zorlu bir süreçtir. Özgürlüðe her zamankinden daha yakınız" şeklinde konuştu.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 31 Aralık 2012 tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG Askeri Konsey Üyesi ve Diyarbakır Eyalet Komutanı Ertem Karabulut'un (Numan Amed) cenazesi Diyarbakır girişinde bulunan Doðu Petrol mevkisinde durduruldu. Çok sayıda zırhlı araçla barikat kuran polisler cenazenin Diyarbakır'ın eski yolundan Bismil'e götürülmesini istedi. Araçların Diyarbakır'a geçmesine izin vermeyen polisler ile kitle arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Ardından Ergani-Diyarbakır yolunu trafiðe kapatan kitleye müdahale etmek isteyen polislere direnen kitle, yolda kurulan polis barikatlarını kaldırtarak Bismil'e doðru yola çıktı. Aralarında BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Diyarbakır BDP Ýl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, MEYA-DER Diyarbakır Şube Başkanı Leyla Ayaz, BDP Eş Genel Başkan Yardımcı Meral Danış Beştaş, Bismil Belediye Başkanı Cemile Eminoðlu, Lice Belediye Başkanı Fikriye Aytin, BDP il ve ilçe yöneticilerinin bulunduðu yüzlerce araçlık konvoy, geçiş güzergahı boyunca "Şehîd namirin" sloganları ve alkışlarla karşılandı.

Daha sonra Bismil'e ulaşan cenaze konvoyu burada binlerce kişi tarafından havai fişeklerle karşılandı. Burada kısa bir süre bekletilen Karabulut'un cenazesine on bini aşkın kişi katılırken sık sık "Şehîd namirin", "Numan yoldaş ölümsüzdür", "Bijî Serok Apo", "Ey şehîd çeka te li erdê namîne" sloganları atıldı. "Tu bi xêr hatî fermandarê mezin", "Devlet bir daha kimyasal yüzünü gösterdi" pankartının açıldıðı alanda metrelerce uzunlukta PKK bayraðıyla birlikte aynı çatışmada yaşamını yitiren HPG'lilerin posterleri taşındı. Karabulut'un tabutunu omuzlara alan on bini aşkın kişi, yaklaşık üç kilometre yürüyüş gerçekleştirdi. Karabulut'un cenazesinin geçtiði güzergahlarda sokak lambalarının tamamen kapalı olması ise dikkat çekti. Güzergâh boyunca karanlıklar gençlerin yolda yaktıkları lastiklerle aydınlandı. Yürüyüşün ardından ilçeye baðlı Aşaðı Darlı köyü Hz. Ali Camisi'ne getirilen cenazenin dini vecibeleri yerine getirildi. Olumsuz hava şartlarına raðmen saatlerce bekleyen on bini aşkın yurttaş, PKK bayraklarına sarılı Karabulut'un tabutunu omuzlayarak köy mezarlıðına doðru yürüyüşe geçti. Yürüyüş ardından mezarlıða getirilen Karabulut'un cenazesi burada Kürtçe dualarla defnedildi. Defin işlemlerin ardından demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşu yapılırken, saygı duruşu sırasında kitle hep bir aðızdan "Çerxa şoreşê" marşını okudu.

Saygı duruşunun ardından konuşan MEYA-DER Silvan Temsilcisi Mustafa Kurt, PKK Lideri Abdullah Öcalan ve Kürt halkına baş saðlıðı dileyerek, her zaman özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin yolunda yürüyeceklerini kaydetti. BDP Diyarbakır Ýl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt ise, Kürt halkının zulme karşı baş kaldırdıðını ve 30 yıldır bu başkaldırının devam ettiðini ifade etti. Kürt halkının özgürlük mücadelesinden asla vazgeçmeyeceðini kaydeden Zümrüt, "Devlet Kürt evlatlarından korkuyor. Lice'de devlet insanlık dışı bir yöntemle Kürt gençlerini katletti. Çünkü onlar Kürt evlatlarının cesaretlerinden korkuyorlar. Bu yüzden bu insanlık dışı ve ahlaki olmayan bir yolla kimyasal silah kullanarak Kürt gençlerini katletmeye bu büyük direnişi kırmaya çalışıyorlar. Eðer Kürt sorununu çözmek istiyorlarsa bunun muhatabı Sayın Abdullah Öcalan'dır. Devlet bu katliamlardan vazgeçsin. Kürtler artık bu günden sonra bu katliamları kabul etmeyecektir. Bir kişi kalıncaya kadar bu arkadaşlarımızın yolunda yürümeye devam edeceðiz" şeklinde konuştu.

Ardından yaşamını yitirenleri minnetle anarak konuşmasına başlayan BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, "30 yıldır 50 bine yakın genç yaşamını yitirdi. Bu ülkeyi yönetenler Kürtlerin haklarını gasp ederek, zor, zulüm uygulayarak, aynı zamanda Kürtlerin acısına anlam bile veremiyorlar. Bugün bu saatte bu şehidimizi gömüyorsak bu uygulamalar nedeniyledir. Bu ülkeyi yönetenler bir taraftan Kürtlere umut vaat ederken bir taraftan da zulüm uyguluyorlar. Bir yandan Kürt sorununu çözeceðiz derken, bir taraftan da bu süreci provoke eden eylemlikler yapılmaktadır. AKP hükümeti 'bir yandan müzakere edeceðiz, bir yandan da mücadele edeceðiz' derken, operasyonları meşrulaştırmaya çalışıyor. Biz burada AKP hükümetini uyarıyoruz. Bir yandan öldüreceksin, bir yandan evlere ateş düşüreceksin ve 'ben bu işi çözüyorum' derken, peki Kürtler buna nasıl inanacak? Kürtler bir yandan mezar başında aðlarken bu işe nasıl inanacak. Bu bir provokasyondur. Eðer siz Silvan'ı barış sürecinde bir provokasyon olarak görüyorsanız, bugün Lice ve Paris de bir provokasyondur. Bugün çözüm istemeyenler, barışı istemeyenler, bu ölümlere neden olanlardır. Ölümlerin olduðu yerde, çatışmaların olduðu yerde ne yazık ki barış konuşulamıyor" diye konuştu.

BDP olarak özellikle son dönemlerde Öcalan'la başlatılan diyalogun önemli olduðunu ve bunun müzakereye dönüştürülmesi gerektiðine inandıklarını söyleyen Tuncel, "Bu diyalogların samimi olunması gerektiðini belirtiyoruz. Bu kirli politikalarınızdan vazgeçin. Bu 30 yıldır başarılamadı. Kürtler özgürlükleri için inadına mücadele edecektir. Bedeli neyse de ödeyecektir. Kürt halkı mutlaka özgürlüðe kavuşacaktır. Dilini ve kimliðini özgürce kullanacaktır. Bizim çocuklarımız özgür olacaktır. Ölerek topraða düşmeyecektir. Bunu herkes bilsin. Biz Numan arkadaşın şahsında bütün arkadaşlarımıza buradan bunun sözünü veriyoruz. Sizin mücadeleniz bizim mücadelemizdir. Siz her şeyden vazgeçtiniz siz halkınızın özgürlüðü için mücadele ettiniz çok şey kazandınız çok büyük emek verdiniz. Asıl görevimiz bundan sonra başlıyor. Önümüzdeki süreç zorlu bir süreçtir. Özgürlüðe her zamankinden daha yakınız" şeklinde konuştu.

Tuncel'in ardından konuşan Karabulut'un babası M. Ali Karabulut ise, "Kürdistan halkı ve Kürdistan'ı tanımayanlar bu günden bir ders alsın, artık Kürtler şehitlerinden ve onurlarından vazgeçmiyorlar. Çocuklarının açtıðı yolda ilerlemeye devam edecektir" dedi.

Daha sonra kitle mezardan ayrıldı.