Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Aysun Gezen, HDP’nin devam eden “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü” ile ilgili ANF’ye konuştu.

İşçilerin, sendikaların hak arayışının ve son olarak HDP’nin yürüyüşünün, salgın bahane edilerek engellenmeye çalışıldığını belirten Gezen, “Aslında toplumda ciddi şekilde infial yaratan, insanları çok ciddi şekilde kaygılara sürükleyen ve ölümle yüz yüze bırakan hastalıkla ilgili hiçbir önlem alınmazken bu önlemlerin nedense sadece demokratik hak arayışlarına karşı alındığını görüyoruz. Birbiriyle örtüşmeyen çok ciddi bir ikilem var” dedi.

Hükümetin, salgını ‘fırsat’ olarak görerek, demokratik hakları tamamen ortadan kaldıracak yeni düzenlemelere gittiğini; bir kısmı basına yansıyan Siyasi Partiler ve Seçim kanunlarında yapılmak istenen değişiklikleri örnek vererek izah eden Gezen, şöyle devam etti: “Meclis’i de tek sesli bir hale getirmek istiyorlar. Kendilerinden başka hiçbir ses duyulmasın, hiçbir şey konuşulmasın istiyorlar. HDP’ye yönelik saldırıları biraz da böyle okumak lazım. Meclis’te zaten muhalefet eden; gerçekten halk ve toplum yararına konuşan kaç tane parti kaldığını biliyor ve görüyoruz.’’

MİLYONLARCA SEÇMENİN HAKKININ GASPI

Demokratik zeminin tamamen kapatılması ve demokratik siyaset alanlarından dışlanmaya çalışılması, Türkiye’de yaşayan milyonlarca seçmeninin de hakkının gaspı anlamına geldiğini vurgulayan Gezen, “Bu anti demokratik uygulamaları kabul etmek mümkün değil. Demokratik, yasal siyaset zeminin her şekilde açık; kamusal tartışmaların daha fazla olması gibi demokratikleşme yoluna birçok adım atılması gerekirken tam tersi bir eğilim görüyoruz. HDP’ye yönelim; otoriteleşme, merkezileştirme ve emek düşmanlığını, daha baskıcı bir şekilde hayata geçirme politikalarının bir parçasıdır” şeklinde konuştu.

MİLLİYETÇİLİĞİN KABARTILMASI

 HDP’yi kriminalize etme ve marjinalleştirme girişimiyle birlikte toplumdaki milliyetçi damarın kabartılması ve buradan yeniden iktidar ve tabanı konsolide etme çabasına dikkat çeken Gezen, “Tıpkı meslek örgütlerine yönelik saldırılar, sürgünler ve OHAL KHK’larıyla bize yönelik saldırılar gibi... Bu nedenle siyasal zeminde kurulmuş ve burada faaliyet gösteren bir parti olan HDP’nin demokratik hak arayışının engellenmesi de kabul edilemez” dedi.

KADIN KAZANIMLARINA DA SALDIRIYORLAR

İktidarın HDP’ye yönelik saldırılarının kadın politikalarından ayrı tutulamayacağının altını çizen KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen, şunları ekledi: “AKP iktidarına göre kadının tek varoluşu erkek üzerinden olabilir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini dikkate alan ve bu anlamda kadınların temsiliyetine önem veren partilere bu şekilde bir saldırı tabii ki de onların siyasal İslamcı ideolojisinden, kadına yönelik bakış açılarından ayrı değil. Kadınların bu toplumda özne olmaları, kendileriyle ilgili kararları alabilmeleri, bağımsız olmaları çok önemli. AKP’nin saldırısının en önemli nedeni de kadın özgürleşmesinin, onların ideolojisini yerle yeksan edecek olmasıdır. Bu yüzden de kadınların kazanımlarına yönelik ciddi saldırılarda bulunuyorlar.’’