Gizli tanığın ifadesi 65 açık tanığın ifadesinden üstün görüldü!

Gizli tanığın ifadesi 65 açık tanığın ifadesinden üstün görüldü!

İzmir'de KCK  soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra, yargılandığı mahkemece 'bayrak yakmak' ve 'polise taş atmak' gibi suçlamalarla 28 yıl hapis cezasına çarptırılan üniversite öğrencisi 26 yaşındaki Savaş Uçar ailesine yazdığı mektupta suçsuz olduğunu belirtti. Olayla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen bir tanığın sonradan vazgeçtiği beyanı ve polis tutanağı gerekçe gösterilerek ceza aldığını belirten Uçar, "Benim olay yerinde olmadığımı kanıtlayacak 65 şahit gösterdim. Mahkeme kabul etmedi. Telefon sinyalime bakılıp, geçtiğim yerlerde kamera görüntüleri incelenip, o sırada orada olmadığım kanıtlanabilir" dedi.

İzmir'de 2009 yılında, Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi'ne (YDGM) yönelik soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında şüphelilerin telefonu takibe alındı. 4 Aralık 2009 tarihinde gerçekleştirilen operasyonda aralarında üniversite öğrencisi Savaş Uçar'ın da bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı.

Savaş Uçar daha sonra çıkarıldığı adli makamlarca 'örgüt propagandası yapmak', 'Devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama', 'Silahlı terör örgütüne üye olma', 'Mala zarar verme', 'Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma' suçlamaları ile tutuklandı.

Yaklaşık 14 ay tutuklu kalan Savaş Uçar, yapılan itirazlar üzerine 24 Şubat 2010 tarihinde tahliye edildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Uçar'ın isminin gizli tanığın teşhisinde geçtiği belirtilerek 13 ayrı suçlama ile 31 yıldan 141 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

GÖSTERİLEN 65 TANIĞIN İFADESİNE BAŞVURULMADI

Dosyayı 18 celse boyunca inceleyen mahkeme, 27 Kasım 2012 tarihinde davayla ilgili karar verdi. Mahkeme Savaş Uçar'ı 'Örgüt adına suç işlemek', 'Polise taş atarak etkin direnme', 'Türk bayrağını yakarak devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama', 'Türk bayrağını indirerek nitelikli tehdit', 'Atatürk'e hakaret etmek suretiyle nitelikli tehdit' ve 'Taş atmak suretiyle polis araçlarına zarar verme' suçlarından 28 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Kararın ardından hakkında yakalama kararı çıkarılan Uçar, tutuklanarak İzmir F Tipi Cezaevi'ne konuldu.

Cezaevinden mektup yazan Uçar, iddiaları yalanlayarak, "ABD vatandaşı Sierra'nın ölümünde telefon sinyali ile geçtiği yerler tespit edildi. Telefon sinyalime bakılıp, geçtiğim yerlerde kamera görüntüleri incelenip orada olmadığım kanıtlanabilir. Bunun için ölmem mi gerekiyor? Haksız yere verilen bu ceza ölümden beter. Belki telefonum dinlendi ve lehime olduğu için dosyaya konmadı. Benim şahit gösterdiğim 65 kişi gözardı edildi. Bir kişinin şahitliği 65 kişinin şahitliğinden daha üstün tutuldu. Adımın Savaş olması bile kanıt sayılıp, bu cezayı vermiş olabilirler.  Cezayı ailemiz de çekiyor. Bu dünyayı kin ve nefretle değil, sevgi ve adaletle kurmamız gerek. Gelecek nesillere miras olarak kavgayı değil kardeşliği bırakmamız gerek. Hayatım boyunca Savaş kelimesini duydum. Çünkü bu bana isim olarak verildi. Ama adı Barış olan bir kardeşim var. En çok sevdiğim kelime bu. Umudumuz barıştır" dedi.