Yedigöl işkenceden sonra kaybedildi

Cumartesi Anneleri, gözaltında işkence yapılan ve kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 837. haftasında sanal medyadan açıklama yaptı. Açıklamada, 12 Eylül askeri darbesinin ardından 10 Nisan 1981’de İstanbul İdealtepe’deki bir eve yapılan baskında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Nurettin Yedigöl’ün akıbeti sorulup, faillerinin cezalandırılması istendi.

Açıklama, ömrünü oğlunun kemiklerini aramaya adayıp, Kasım 2020’de hayatını kaybeden Zeycan Yedigöl şahsında yakınlarını ararken yaşamını yitiren Cumartesi İnsanlarının anılması ile başladı.

Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, "Tanıklar ve deliller belli olmasına rağmen ağabeyimin nerede olduğu belli değil. İliğimize kadar kayıp yakını olmanın acısını çekiyoruz” dedi.

Kayıp yakınları hakkında açılan davaları hatırlatan Yedigöl, bu tür baskı yöntemlerine rağmen mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

Kız kardeşi Sevim Yedigöl ise 40 yıllık arayışları içerisinde umutlarını her daim diri  tutmaya çalıştıklarını, fakat takipsizlik kararları ve sonuç alınamamasının bu umutlarını yıktığını dile getirdi. Suçsuz insanlara yapılan işkenceleri kınayan Yedigöl, ağabeyinin katledilmesine ilişkin, “Bize bu zulümleri çektirenlerin ne dinleri var ne Allah'tan korkuları ne de adaletleri var” ifadelerini kullandı.

Yedigöl’ü Gayrettepe Emniyeti’nde sorguda gören isimlerden Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe ise birçok kişinin sorgu esnasında Yedigöl’ü gördüğünü, 4 günlük işkenceden sonra kendisini bir daha göremediklerini anlattı. Çok ağır işkenceler gören Yedigöl’ü en son ayakta duramaz bir halde gördüklerini paylaşan Efe, kayıpları arama mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.

Kayıp yakınlarının dosya avukatı İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de o dönemde kaybedilen diğer herkesin yakınları gibi Yedigöl Ailesi'nin de sonuç alma ümidi ile birçok yere başvuru yaptığını ancak hiçbir dönüş alamadığını belirtti.

Haftanın basın açıklamasını okuyan Cumartesi İnsanlarından Yonca Verdioğlu ise gözaltında kaybetmelerin cezasız bırakıldığını söyleyerek, Türkiye’de hukukun olmadığını ifade etti.

YEDİGÖL'ÜN HİKÂYESİ

Verdioğlu, Yedigöl’ün kaybedilme hikâyesini şöyle anlattı:

“Sosyalist kimliği ile tanınan 26 yaşındaki Nurettin Yedigöl, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 10 Nisan 1981 tarihinde İdealtepe’de bir ev baskınında gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Gayrettepe'deki ünlü işkence merkezi 1. Şube'ye götürüldü. Orada Honduras’ta işkence eğitimi alan K Gurubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için ağır işkenceye maruz kaldı. Şubede gözaltında bulunan diğer kişiler onu son gördüklerinde; kanlar içindeydi, konuşamıyordu ve bilinci yerinde değildi. O günden sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.

Çok sayıda kişi Yedigöl’ü siyasi şubede gördüklerine dair tanıklık etti. Bu kişiler ‘şahidiz, işkencede öldürüldü’ diye ifade verdi. Ailesi Emniyet Müdürlüğüne, Askerî Savcılığa, Sıkıyönetim Komutanlığına, Millî Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliğine, Cumhurbaşkanlığına ve Başbakanlığa başvurdu ancak bir sonuç alamadı. Başvurdukları her yerde Nurettin’in gözaltına alındığı reddedildi. Nurettin Yedigöl'ün gözaltında kaybedilmesi ile ilgili farklı tarihlerde yapılan suç duyuruları sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından üç ayrı soruşturma yürütüldü. Ancak etkin olmaktan uzak soruşturmaların hepsinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi."