GÖRÜNTÜLÜ

Gözaltındakiler zırhlı araç yada karakolda muayene ediliyor!

Van’da gözaltına alınanlar hastanede değil, zırhı araçlar yada karakolda muayene ediliyor. Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Değer, uygulamanın uluslararası anlaşmalara ve hekimlik etiğine aykırı olduğunu belirtti

AKP/Saray rejiminin, teslim alamadığı Kürt halkına dönük siyasi soykırım uygulamaları sürüyor. Bu kapsamda keyfi uygulamalarla kendi yasalarını bile hiçe saydılar. OHAL ilanıyla birlikte Van'da yoğun gözaltılar yaşandı. Gözaltına alınan kişilerin hastane kontrolüne götürülmesi gerekirken, keyfi uygulamayla, doktor ya polis otobüsünde ve zırhlı aracın içinde yada bizzat karakolda sağlık kontrolünden geçirildiği öğrenildi. Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi yönetimi tarafından, hastanede adli tıp uzmanı olmasına rağmen bunun yerine kısa süre önce mezun olan Pratisyen Doktor A. A. tek başına görevlendirildi. Bu zaman zarfında gözaltına alınan birçok kişi emniyette darp edildiğini ve hiçbir şekilde doktordan darp raporu alamadığını söylemişti. 
Gözaltına alınan 51 yaşındaki İhsan Aslan, 15 gün boyunca gözaltında tutulmuş ve serbest bırakılmasından kısa bir süre sonra yaşamını yitirmişti. Aslan’ın eşi Nuriye Aslan, eşinin gözaltında işkence gördüğünü ve doktor tarafından darp raporu verilmediğini belirtmişti. 

‘MUAYENE HASTANE KOŞULLARINDA OLMALI’

Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Dr. Özgür Deniz Değer, gözaltına alınan kişilerin hastane dışında başka bir mekanda muayene edilmesinin doğru olmadığını ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Darbe girişimi sonrasında günde 60’lara varan gözaltıların yaşanmasıyla hastanelerde yığılmalara neden olundu. Hastane yönetimi ve emniyetin isteği üzerine yazılı bir metin olmadan, gözaltına alınanlar veya tutuklular hastane dışında muayene edildi.  Öncelikle bu sıkıntılar ile birlikte hekim-hasta ilişkilerinin ortadan kalkmış olduğunu görmüş oluyoruz. Hasta muayene sırasında odada hiç kimsenin bulunmaması gerekiyor. Belki bir sağlık personeli daha olabilir. Özellikle kolluk kuvvetlerinin odada bulunması hekim-hasta arasındaki gizlilik ilkesinin ihlal edilmesidir. Ayrıca bir kolluk kuvvetinin odada bulunması, hekimin de sağlıklı bir karar vermesini etkileyebilir. Van’daki sağlık kuruluşlarıyla görüşerek, gözaltına alınan kişilerin polis aracında yada emniyet müdürlüğünde değil, hastane koşullarında muayene edilmesi gerektiğini ilettik.” 

‘ULUSLARARASI ANLAŞMALAR GÖZARDI EDİLEMEZ’

Değer, “Hekimlerin ve hükümetlerin yada uygulayıcıların uyması gereken bazı kurallar var" diyerek, şöyle devam etti: "Özellikle İstanbul Protokolü gereği gözaltına alınan kişilere yönelik işkenceyi önleyen muayene koşullarını düzenleyen bir protokol var. Bu protokole Türkiye Cumhuriyeti olarak da imza atılmış ve anayasamıza göre uluslararası anlaşmalar bizim kanunlarımızın üstünde yer alan anlaşmalardır. Her ne kadar 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hükümet insan hakları sözleşmesini askıya aldığını söylemiş olsa da, askıya alamaz. Özellikle işkence yasağına; gözaltı, muayene ve tutuklu hükümlere nasıl davranacağına dair belirlenen kuralları askıya alamaz. Aynı zamanda hekimlerin de bağlı olduğu bazı tıp etiği, hekimlik etiği, uluslararası etik kuralları var. Kendi hekimlik andımızda yer alan; dil, din, ırk ve siyasi görüşü fark etmeden hastalara bakacağımız konusunda bir yeminiz var.”
Değer, gözaltına alınan veya tutuklananlara uygulanacak muayenelerin belirli şartlarda yapılması gerektiğinin altını çizerken, şöyle dedi: "Bu şartlar Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bankalığı'nın oluşturduğu üçlü protokol çerçevesinde oluşturulmakta ve kolluk kuvvetleri de buna göre hareket etmelidir. Özellikle hekim hastayı görürken, polisin, askerin yada infaz koruma memurunun odada bulunmaması lazım. Bu şartları her sağlık kuruluşunun sağlaması gerekiyor. Aynı zamanda oradaki kolluk kuvvetinin de uyması gerekiyor. Bunu aksini yapan kolluk kuvveti ve hekim suç işlemiş olur."

‘HEKİMLERİ BİZE ŞİKAYET EDİN’

Gözaltına alınan veya tutuklanan kişilerin muayenesine giren doktorun uygun muayene ortamı oluşmadıkça muayene etmemesi gerektiğini belirten Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Dr. Özgür Deniz Değer, "Doktor uygun muayene ortamında muayene etmemişse, darp olduğu halde yazmamışsa yada darp yokken darp var diye yazmışsa bize avukat, aile veya kendisi dilekçe yoluyla şikayette bulunabilir. Bizler de gelen şikayet üzerine hekimlik etiğine uymayan doktorlar hakkında soruşturma başlatırız" şeklinde konuştu.