Gülüm’den Yargıtay'a: Dosyayı bozmaktan başka hukuki yöntem yok!

Ölüm orucunda olan meslektaşları Aytaç Ünsal’ın için Çağlayan adliyesi önünde yapılan nöbete katılan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, avukatların tümüyle talimatla yürütülen dosyasını bozmaktan başka bir hukuki yöntem olmadığını belirtti.

Adli açılış yılı dolayısıyla adalet nöbetini Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleştiren Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu iradesi dışında hastanede tutulan ölüm orucundaki meslektaşları Avukat Aytaç Ünsal’ın derhal tahliye edilmesini istedi.

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm ve çok sayıda avukatın katıldığı nöbete ilk konuşmayı yapan Avukat Ayşegül Çağatay Türkiye'de herkesin gözleri önünde bir avukatın adalet diye diye hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “ Bu ülkede hukuk, adalet, yargı yok. Eğer olsaydı bugün Ebru yanımızda olurdu” dedi.

Tam bir ay önce yine adliye önünden Ebru ve Aytaç’ı alabilme umuduyla herkese seslendiklerini hatırlatan Çağatay, ancak Adli Tıp Kurumu raporuna rağmen tahliye edilmeyen iki avukatın kanununda olmayan bir şekilde zorla hastanelere kaçırıldıkları anımsattı.

Ebru Timtik’in hastanede bir ay boyunca "işkence hücresi"nde tutulduğunu söyleyen Çağatay, “İşkence hücresi diyorum çünkü orası bir hastane olmadığı gibi hapishanede gibi bile değildi; çok daha kötü bir yerdi. 21 yüzyıldayız ama bir fanın gazlı bizlerle kapatılmaya çalışıldığını gördük. Cereyan yapıyordu ve Ebru çok üşüyordu. Defalarca söyledik; burada soğuk ve ışık işkence yapılıyorlar dedik, tedaviyi kabul etmiyorlar ki çıkarttın dedik ama arkadaşlarımızı çıkartmadılar ve bugün Ebru Timtik aramızda yok” şeklinde konuştu.

Adil yargılanma talebiyle 214 gündür ölüm orucunda olan Aytaç Ünsal’ın ise kalbini ağrıtan bir öfkeyle direnmeye devam ettiğini kaydeden Çağatay, hastanenin salgın tehlikesine işaret ederek taburcu edilmesi yönündeki raporuna rağmen Ünsal’ın hala orada tutulduğuna dikkat çekti.

Öte yandan bugün tutuldukları hapishanelerde ölüm orucunda olan müvekkilleri Didem Akman ve Özgür Karakaya’nın zorla hastaneye kaçırıldığının haberini aldıklarını aktaran Çağatay, müvekkilleri hakkında haber alamadıklarını belirtti.

Çağatay, “Müvekkillerimize ne olduğunu dahi bilmiyoruz. Bir ölüm daha yaşanmasın diye bu mücadeleyi veriyoruz. Çok basit ve kabul edilebilir talepler yüzünden insanlar gözümüzün önünde ölüyor, öldürülüyor. Bir kişi daha can vermesin istiyoruz” diye konuştu.

‘DOSYAMIZDAN ELİNİZİ ÇEKİN !’

Avukatlar aleyhine iktidar yetkilileri tarafından yürütülen kara propagandaya da tepki gösteren Çağatay, şunları kaydetti: “Bu dosyanın üzerinde bir el olduğunu söyledik. . Bu dosyanın arkasında İçişleri Bakanlığı var dedik ve Ebru’yu kaybetmemiz ardından İçişleri Bakanı ve diğerleri konuşmaya başladı. Ebru’nun adalet mücadelesini kirletemezsiniz. Hiçbir cümle yalanınız buna yetmez. Ebru’nun adalet mücadelesini sürdürmememize engel olamadınız olamazsınız. Sizin konuşmalarınız her şeyin ortaya çıkmasına yaradı. Bu dosyanın arkasında onlar var dedik. Ve siz konuşmaya başlayarak bunları böyle olduğunu ortaya çıkartınız . Yargı değil siz karar veriyoruz. Biz diyoruz ki Yargıtay karar versin. Elinizi çekin dosyamızın üzerinden, siz bu dosyadan elinizi çekmezseniz avukatlar ölmeye devam eder.”

Son olarak, geç olmadan Yargıtay hemen karar vermesi gerektiğinin altını çizen Çağatay, “ Onların vereceği karar ya ölüme dair ya yasama dair olacak. Bir ölüm kararı verdiler, bir olum kararı daha vermesinler” ifadelerini kullandı.

GÜLÜM : ADALETİ SAĞLAYAMAZSAK BU YARGININ KURBANI OLURUZ!

Avukat Ebru Timtik'i saygıyla anarak sözlerine başlayan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, bu ülkede iktidarın kendi yandaşlarını kollayan bir siyaset üretmenin dışında başka bir siyaseti olmadığını vurguladı.

“Bu ülkede adalet yok ,özgürlük yok barış yok. Yoksullar edilenden yana bir siyaset yok” diyen Gülüm, “ Bugün yargının bağımsız olmadığını, yargının sarayın talimatlarıyla yürüdüğünü hepimiz biliyoruz. Ama şunu da iyi biliyoruz; eğer buna karşı mücadele etmezsek ve adaleti bu ülkede sağlayamazsak hepimiz bir gün bu yargının maalesef kurbanı olacağız” uyarısında bulundu.

‘AVUKATLARIN DOSYASINI BOZMA DIŞINDA HUKUKİ YÖNTEM YOK !’

İktidarın politikalarına onay vermeyen ve bunlara karşı ses çıkartan herkesin bir gün bu yargılamalarla, soruşturmalarla, evine operasyonlarla gözaltına alınma riskiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Gülüm, şöyle konuştu: “Hiçbir hukuk kurallarını tanımayan, ben yaptım oldu diyen , her şeyi kararnamelerle ve Cumhurbaşkanı kararlarıyla yürüten, meclisi ve birçok kurumu devre dışı bırakmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Ve buna karşı arkadaşlarımız adil yargılanma talebiyle ölüm orucundalar. Bu ölüm orucunda maalesef Ebru arkadaşımızı kaybettik, ama bir ölüm daha olmadan bu talepler bir an önce kabul edilmesini istiyoruz. Yargıtay dosyayı zaten ele almış durumda ve bir an önce kararını vermesi gerektiğini söylüyoruz. Hukuksuzlukları tespit edebilir bu konuda dosya çok açık bir dosyadır, tamamen talimatlarla yürüyen bir dosyadır ve hiçbir delil olmadan arkadaşlarımıza yıllara varan hapis cezaları verildiği bir dosyadır. Bu dosyayı bozma dışında başka bir hukuki yöntem yoktur. Ve bir an önce bozma kararı verilerek arkadaşlarımız tahliye edilmelidir. Aytaç’ın yaşaması, arkadaşlarımızın yaşaması ve bu ülkede adaletin sağlanması açısından önemli bir adım olacaktır bu nedenle Yargıtay’ın bir an önce dosya hakkında karar versin.”