Rusya, DAİŞ vahşet örgütünün petrolden, antika satışından veya fidyeden kazandığı gelirlerin kesilmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne bir karara tasarısı önerdi.

Rusya'nın hazırladığı karar tasarısının bu hafta Güvenlik Konseyi'ne sunulması bekleniyor. Bu tasarı, Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesinin insanlık düşmanı DAİŞ'in bir Ürdünlü pilotu canlı canlı yakmasına yönelik kınaması ardından geldi.

Rusya'nın BM'deki misyonunun sözcüsü Aleksey Zaytsev, "Karar tasarısını hazırlıyoruz ve önümüzdeki günlerde Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmesini de umuyoruz" dedi.

BM tarafından El Kaide'yi izlemekle görevlendirilen bir ekibin Kasım ayında hazırladığı raporda da, Güvenlik Konseyi'nden DAİŞ'in petrol gelirlerini kesmesi istenmişti. Raporda, DAİŞ'in kontrolündeki bölgelerden gelen tüm tankerlerin durdurulması talep edilmişti.

Söz konusu rapora göre bu gruplar, özel aracılar vasıtasıyla satılan petrolden günde 850 bin ila 1,65 milyon dolar kazanıyor. DAİŞ'in aldığı darbelerden sonra bu gelirlerin kısa bir süreden beridir azaldığı kaydediliyor.

Güvenlik Konseyi'nden bir diplomat AFP'ye yaptığı açıklamada, "Bu petrol için bir pazar var ve biz buna karşı daha sert tedbirler almayı umut ediyoruz" dedi.

Güvenlik Konseyi Ağustos 2013'te DAİŞ'in paralarını kesmeyi ve bu gruba yabancı savaşçı akışını azaltmayı amaçlayan bir karar almıştı. Güvenlik Konseyi ayrıca, bu vahşet örgütünden petrol alacak ülkelere de yaptırım tehdidinde bulunmuştu.

PETROL TANKERLERİ TÜRKİYE'DEN HAREKET EDİYOR

Rusya'nın karar tasarısının özellikle Türkiye üzerinde daha fazla baskı yapabileceği belirtiliyor. Zira Türkiye DAİŞ petrolünün önemli bir geçiş noktası olarak değerlendiriliyor.

AFP'ye göre tankerler Türkiye'den rafine edilmiş ürünlerle birlikte yola çıkarak Irak ve Suriye'ye doğru gidiyor. BM uzmanları arkeolojik tesislerde sanat eserlerin yağmalanması konusunda uyarırken, Suriye veya Irak'tan gelen antikaların ticaretinin yasaklanmasını tavsiye etti.

Karar tasarısının fidye kısmının ise halen tartışma konusu olduğu belirtiliyor. Güvenlik Konseyi'nin 15 ülkesi, resmi açıklamalarında radikal dinci gruplara hiçbir zaman fidye vermediklerini söylüyorlar. Ancak pratikte bazı Avrupa ülkeleri rehineleri serbest bırakmak için fidye verdiler.