Gazeteci Hamdiye Çiftçi’ye polis şiddetine maruz kalan Cüneyt Ertuş’un görüntüleriyle ilgili yeni bir dava daha açıldı. Davanın iddianamesinde Ertuş’la ilgili haberlere yapılan yorumlar da delil sayıldı.

Gazeteci Hamdiye Çiftçi’ye yeni bir dava daha açıldı. Van Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılıðı, Çiftçi’nin 5 yıl önce polisin 14 yaşındaki Cüneyt Ertuş’a uyguladıðı şiddete dair haberlerle “terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin kimliklerini açıkladıðı” gerekçesiyle Çiftçi’ye dava açtı. Savcı habere yapılan yorumları da Çiftçi’nin ‘suç işlediðine’ dair delil saydı.

Savcı Mehmet Ali Canavcı tarafından hazırlanan iddianamede, Ertuş’un kolunun kırılmadıðı savunularak gazeteci Çiftçi’ye “örgüt propagandası yapma amaçlı kasten yalan haber yaptıðı” suçlamasında bulunuldu.

Savcı iddialarına delil olarak ise, basında çıkan haberleri, Çiftçi’nin bilgisayarında bulunan haber ve dosyaları gösterdi.

Ýddianamede Cüneyt Ertuş’la ilgili çıkan haberlerin altına yazılan yorumlar da Çiftçi’nin aleyhine delil sayıldı. “Bu haberlerin terör örgütü tarafından yerel ve ulusal basında defalarca kullanıldıðı, haberi okuyan vatandaşların yalan haberin etkisinde kalarak polis memurları aleyhine çok sert tepkiler içeren yorumlar yazdıkları” şeklindeki ifadeler dikkat çekti.

ANF’ye deðerlendirmede bulunan Çiftçi'nin avukatı Fahri Timur, müvekkilinin gazetecilik faaliyeti nedeniyle yargılandıðına dikkat çekti. “En dikkat çekici husus ise C.E.isimli çocuðun görüntüleri nedeniyle yargılanmasıdır. Görüntülerde bir çocuk yakalanıyor kolu bükülüp basına teşhir ediliyor. Suçu işleyenler polisler olmasına raðmen yargılanan gazeteci oluyor” diyen Timur, yargılananın haber alma ve verme özgürlüðü olduðunu dile getirdi.

Söz konusu olayda suç olan şeyin çocuða yapılanlar olduðuna dikkat çeken Timur, “Çocuðu yakalayan görevliler çocuðu muhabirlere göstererek teşhir ediyor çek diyor, çocuk için şerefsizler diyor. Gazeteci hakkında dava açılıyor. Oysa görüntüyü çekmek suç deðildir, yakalamayı yapan görevliler bakımından açıkça görevi kötüye kullanma söz konusudur. Yakalanan kişinin bu şekilde teşhir edilmesi suç. Yakalanmış ve etkisiz halde olan çocuðun kolu arkaya doðru bükülüyor. Küfür ediliyor. Olay yok kalabalık yok. Görüntünün kaynaðının Hamdiye olduðu da belli deðil. Görüntüyü almak suç da deðil. Ayrıca görüntünün çekilmesini görevliler istiyor. Yani görevliler çocuðu kendilerince ibret-i âlem yapmak istiyorlar.”



Dava dosyasının Hakkari Aðır Ceza Mahkemesi’nden Van 5. Aðır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiðini de kaydeden Timur , “Ýddianamede yalan haber yapıldı deniyor, bu haberlerle örgüt propagandası yapıldıðı insanların bu haberlerden olumsuz etkilenerek haberlerin altında olumsuz yorumlar yaptıðı iddia ediliyor.Yani haberlere yapılan yorumlar Hamdiye Çiftçi’nin hakkındaki davanın delillerinden biri. Açılan davanın sevk maddesi TMK 6/1.madde ve 5. Maddedir. Yani ‘görevlilerin hüviyetini açıklamak ve yaymak’ suçunu işlediði gerekçesiyle Hamdiye Çiftçi’nin cezalandırılması isteniyor. Yani iddianamenin içeriði ile sevk maddesi de birbirine uymuyor. Ýddianamenin içeriðinde yalan haber deniyor, yalan haberlerin altında görevliler hakkında kötü yorumlar var deniyor. Cezalandırılması istemiyle sevk edildiði madde ise TMK 6/1 ve 5.madde oluyor. Oysa yalan haber konusunda açılan bir dava yok, görüntüler gerçek. Görüntü alınmasını isteyenler bizzat teşhiri yapan kolluk görevlileri olduðu çok açık. Hukuka uygun tarafsız adil bir yargılama yapılmadıðını düşünüyoruz” diye konuştu.

Hamdiye Çiftçi 9 Haziran 2010’da Hakkari’de evlere yapılan baskınlar sonucu gözaltına alınarak tutuklanmış, iddianamede Dicle Haber Ajansı muhabiri olarak yaptıðı tüm gazetecilik faaliyetleri “örgüt üyeliði faaliyetleri” olarak deðerlendirilmişti. Ýddianamede Ertuş’la ilgili görüntüler “asılsız görüntüler” olarak gösterilmişti. Gazeteci Çiftçi, 22 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi.