Halk Ýnisiyatifi’nden gerilla cenazelerini sahiplenme çaðrısı

Halk Ýnisiyatifi’nden gerilla cenazelerini sahiplenme çaðrısı

Kürdistan Halk Ýnisiyatifi, 31 Aralık’ta Diyarbakır’ın Lice ilçesinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren 10 HPG gerillasının cenazesine görkemli sahip çıkma çaðrısı yaptı. Kürdistan Halk Ýnisiyatifi, 2012’de açıða çıkan kazanımlar ile 2013 yılını Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt halkının özgürlüðü ile taçlandırmanın temel hedefleri olduðunu belirtti.

Halk Ýnisiyatifi yaptıðı yazılı açıklamada, Kürt halkının, 2012 yılında Öcalan’ın öncülüðünde destansı bir direniş sergilediðine de dikkat çekti. Açıklamada, “tüm inkar ve imha politikalarına karşı başta Ýmralı olmak üzere daðda, zindanda ve yaşamın her alanında direniş esas alındı. Kürt ve özgürlük düşmanlarının politikaları sonuçsuz kaldı. Gösterilen direniş bizleri özgürlüðe her zamandan daha fazla yakınlaştırdı. 2012’de açıða çıkan kazanımları, 2013’de Önderliðimizin ve halkımızın özgürlüðü ile taçlandırma temel hedefimizdir” denildi.

‘SERHILDANI BÜYÜTMEK ÖNCELÝKLÝ GÜNDEMÝMÝZDÝR’

2013 yılında serhildanı büyütmek ve süreklileştirmenin en öncelikli gündem olduðu da belirtilen Kürdistan Halk Ýnisiyatifi açıklamasında, “Zafer ve özgürlük, özgücümüze dayalı direniş ve serhıldanla mümkündür. Bu yılı önderliðimizin ve halkımızın özgürlük yılına dönüştürmek için şehit Numanların direniş çizgisini pratikleştirerek gerçekleştireceðiz” dendi.

‘GERÝLLA CENAZELERÝNÝ GÜÇLÜ SAHÝPLENELÝM’

Açıklamada, 31 Aralık 2012 tarihinde Lice-Hani-Genç üçgeninde yaşamını yitiren ve aralarında HPG Askeri Konsey Üyesi Numan Amed kod adlı Ertem Karabulut’un da bulunduðu 10 HPG gerillasının cenazelerine güçlü sahip çıkma çaðrısı da yapıldı:

“Bu temelde tüm halkımızı sömürgeciliðin katliamlarına karşı onurlu bir duruş göstermek ve hesap sormak için Amed’de şehit düşen on yoldaşımızın cenazelerini en yüksek düzeyde sahiplenerek serhıldan alanlarında katliamcılardan intikam almaya çaðırıyoruz. Komutan Numan ve beraberinde şehit düşen yoldaşların direniş ruhunu başta Amed olmak üzere, Kürdistan ve bulunduðumuz her yerde sokak, cadde, ve yaşamın her alanında layık olmalıyız. Amed en yiðit evlatlarını görkemli serhıldanla karşılayacaktır.”

‘KATLÝAM PROVALARI BOŞA ÇIKARILMALI’

Afyon’a baðlı Sultandaðı’nda Kürtlere yönelik katliam provalarına da dikkat çekilen Kürdistan Halk Ýnisiyatifi açıklamasında, “Katliam provalarını boşa çıkarmak için her alanda en radikal şekilde kendisini korumalı ve tereddütsüz cevap vermelidir. Katliamcı TC devleti, Roboski ve son olarak Amed’de yaptıðı katliamları, halkımız üzerinde linç katliamlarıyla tamamlamak istemektedir. Sömürgeci çevrelerin ‘provokasyona gelmeyin’ biçiminde bizi tepkisiz kılmak isteyen boş safsatalarına itibar edilmemelidir. En sert tepki tereddütsüz bir biçimde gösterilmelidir. Düşmana aciz olmadıðımızı ve bedeli ne olursa olsun özgürlükte ısrarlı olduðumuzu göstermeliyiz. Burası Kürdistan ve bizim ülkemizdir. Ülkemizde bizi tehdit etme cüretini gösterenlere bedelinin ne kadar aðır olduðunu geliştireceðimiz direnişle göstereceðiz” ifadeleri yer aldı.

‘AKP SOYKIRIMI SONUCA GÖTÜRMEK ÝSTÝYOR’

2013 yılına girerken, Ortadoðu’da ve Kürdistan’ın dört parçasında, tüm güçler açısından mücadelenin daha çetin bir hal aldıðına da dikkat çeken Kürdistan Halk Ýnisiyatifi, şöyle devam etti: ”Sömürgeci düşman TC devleti ve yürütücü gücü olan AKP ve Fethullah çetesi, halkımıza dayattıðı soykırımı sonuca götürmek istemektedir. Bu amaca ulaşmak için Önderliðimiz üzerindeki işkence sistemini sürdürmekte, gerillaya dönük imha operasyonları, halkımıza dönük siyasi soykırım ve linç girişimleri, Rojava’daki halkımızın kazanımlarını yok etme saldırılarını yoðunlaştırmaktadır. Bir yandan halkımızı soykırımdan geçirmek için, tüm olanaklarını seferber etmişken bir yandan da Osmanlı’nın şark kurnazlıðı ve ikiyüzlülüðü ile Kürt sorununu demokratik yollarla çözecekmiş gibi görüntü sergileyip beklentili bir ruh hali yaratmak istemektedir. Halk olarak çok iyi biliyoruz ki, bu güne kadar TC’nin ‘sorunu çözeceðim’ tutumu halkımızı ve demokratik kamuoyunu mücadeleden düşürme, rehavete sokma ve bu biçimde imha politikasını kalleşçe sonuca götürmeyi hedeflemiştir. TC sömürgeciliðinin çözümden kastettiði soykırımdan geçirmek, yok etmek ve Türkleştirmektir. Sömürgeci TC, AKP ve Fethullah’ın münafık karakteri bunu açıkça ortaya koymaktadır.”

AKP’nin demokratik çözüm niyetine sahip olmadıðını da kaydeden Kürdistan Halk Ýnisiyatifi, “açık olan şu ki; Erdoðan’ın Roboski katliamının yıldönümünün arifesinde halkımıza dönük “ya Türkleşeceksiniz ya da ülkenizi terk edeceksiniz yoksa sizi bulduðumuz her yerde imha edeceðiz” tutumu ne kadar alçakça bir niyetin sahibi olduðunu göstermektedir.

Bedeli ne olursa olsun, kendi ülkemizde, kendi özgür irade ve kimliðimizle özgürce yaşama dışında herhangi bir dayatmayı yaşamdan saymayacaðımız kesindir. Kürdistan’ı terk edecek bir zihniyet varsa- ki vardır- bu kesinlikle ülkemizi işgal eden sömürgeci T.C faşizmi olacaktır. Bu nedenle diyoruz ki halk olarak; yaşam gerekçemiz ülkemizin her karış topraðında varlıðımızı korumak, özgürlüðümüzü saðlamak ve sömürgeciliði ülkemizden def etmektir” diye belirtti.

ROJAVA’YA SAHÝP ÇIKMA ÇAÐRISI

Rojava’da Kürt halkının gerçekleştirdiði özgürlük devrimine karşı başta Türk devleti olmak üzere, çeteci kesimlerin saldırılarını yoðunlaştırdıðını da belirten Kürdistan Halk Ýnisiyatifi, ambargo altındaki Batı Kürdistan halkını sahiplenme çaðrısında da bulundu:

“Rojavayı her alanda savunma ve sahiplenme en kutsal ulusal görevimizdir. Hem saldırılar karşısında durma, hem de ekonomik ambargoyu boşa çıkarmak için başlatılan kampanyayı daha da büyütmeliyiz. Güney Kürdistan yönetiminin sınır kapılarını açmayarak Rojava’ya karşı yürütülen ambargonun bir parçası olduðu için kınıyor, demokratik ulusal birliði zayıflatan bu tutumlarından derhal vazgeçerek onurlarını çiðnetmemeye ve sahip çıkmaya çaðırıyoruz” dedi.