Hamzaoğlu: Açlık grevindekilere selam olsun

Onur Hamzaoğlu: Ekmek, özgürlük, barış ve sosyalizm mücadelesinde rehin tutulan tüm yoldaşlarımı, bir insanlık suçu olan bir insanlık suçu olan tecridi kaldırmak için bedenlerini açlığa yatıranları, çalışma arkadaşım Leyla Güven’i selamlıyorum.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 9’uncu Dönem Genel Kurulu  konuşan Eşsözcü Onur Hamzaoğlu, Türkiye’nin karanlık bir iktidarla yaşadığını söyledi. Hamzaoğlu, “Türkiye tarihinin en büyük çocuk katliamı bu iktidar döneminde gerçekleşti. 20 çocuğumuz 28 Aralık 2011 tarihinde savaş uçaklarından atılan bombalarla katledildiler. 2018 yılında İstanbul’un iki hastanesine başvuran çocuklarımızdan 506 tanesinin hamile olduğu anlaşıldı. 2018 yılında 3 bin çocuğumuz cezaevinde yaşıyor. 2018 yılında bin 923 iş cinayeti, 94 kadın iş cinayetlerin de katledildi. 2018’in ilk 11 ayında 411 kadın cinayetine tanık olduk maalesef” dedi.

“Kürt illerinde görevden alınıp, kayyum atanan 94 belediye başkanının hiçbirisi için bugüne kadar bir dava açılmadı. Böyle bir iktidarda yaşıyoruz" diyen Hamzaoğlu,  "2015 yılında bu iktidar Türkiye siyasi tarihinin ilk kez seçimleri yok saydı. Kürt illerinde sokağa çıkma yasakları ile başta yaşam hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı konusunda ihlaller yaşandı. Hala failleri yargının önüne çıkarılmadı bütün bunlar tanımlanıyor olmasına rağmen" şeklinde konuştub

Türkiye’de yaşanan işsizlik ve ekonomik sorunlara da değinen Hamzaoğlu, “İstanbul’da bir belediyenin taşeron işçisi tazminatı ödenmediği için vücudunu ateşe verdi. Bu iktidar dönemi boyunca 26 grev yasakladı. Yasaklanan grevlerinin İZBAN işçilerine saldırdılar. Ama işçiler yasağa rağmen direnmeye devam ediyorlar. Yaklaşık 70 gün içinde 44 fabrikada direniş ve grevlere tanık oluyoruz. İktidar iflas etmiştir. Sadece iktidar değil, ana muhalefet de iflas etmiştir. Dokunulmazlıklarını kaldırılması için iktidarın kuyruğuna takılmıştır. Kendi belediyelerinin grevlerinin yasaklanmasında iktidarın kuyruğuna takılmıştır. Sadece iktidar değil, bu dönemde Türkiye’de muhalefette iflas etmiştir. Bu boşluklar hepimiz tarafından görünmelidir” diye konuştu.

Parlamentonun bu iktidar döneminde güçsüzleştirildiğini de vurgulayan Hamzaoğlu, “Tek bir kişi her şeye karar veriyor. Kendi partisini de yok etti. Artık sadece muhalefet değil, iktidar da bir parti yok. Sadece tek bir kişi var artık” dedi.   

90’ların başında tarihin bittiği müjdesini verip, ‘tarihin sonu geldi artık kavga bitti’ diyenlerin bugün büyük bir bunalım içinde olduğunu dile getiren Hamzaoğlu, “80’ler de kendini neoliberal olarak yineleyen sistem günümüzde artık çöküşün sinyalini veriyor. Ellerinde motivasyon aracı kalmadı. Toplumu şiddetle ikna etmeye çalışıyorlar. Türkiye’de faşist ideolojinin bütün unsurları yerli yerine oturmuştur. Lider kültü oturdu. Irkçılık, tekçilik aldı başını gidiyor. Cehaletin varlığı öncelendi, kutsandı. Okumuşlar, aydınlar suçlu ilan ediliyorlar. Bütün bunlar faşizmin kitaplarda da yansıyan ideolojik unsurlarının ülkemizde oturduğunu gösteriyor” diye belirtti.

Konuşmasının devamında 31 Mart yerel seçimlerine değinen Hamzaoğlu, “Biz HDK tarihinde bu kadar sık periyotlu seçimler beklemiyorduk. Ama bunları bir şekilde kazanımlara dönüştürmek için neler yapmamızı da öğrendik. Ekim'den beri de yerel yönetim seçimi konuşuyoruz. Bu seçimlerin bu kadar merkezi boyutta yapılmasının nedeni doğrudan doğruya Cumhurbaşkanlığı sisteminin güvenoyu oylamasıdır. Bu sandıktan iktidar ve bileşenleri kaybederek çıkacaktır” dedi.

Genel Kurul sonucunda HDK eşsözcülüğünü devredeceğini de açıklayan Hamzaoğlu, konuşmasını “Ekmek, özgürlük, barış ve sosyalizm mücadelesinde rehin tutulan tüm yoldaşlarımı, bir insanlık suçu olan tecridi kaldırmak için bedenlerini açlığa yatıranları, çalışma arkadaşım Leyla Güven’i selamlıyorum” diyerek sonlandırdı.